Hamam ve tuvalet kültürü, araplara romadan gelmiştir. Hamam dediğimiz şey, romanın thermaesidir. Orta asyada mermer helalar olmadığı için genelde çukur kazilir, oraya yapılır, sonra gomulurmus.
bundan yüzyıllar evvel soğuk bir kış gününde külti kaganov çadırının penceresinden yağan kar tanelerini izleyerek sigara içiyordu. dalmış giderken köyün afeti nigar hatun karların arasından süzüle süzüle yiğido kaganov un çadırına doğru ilerliyordu. çok geçmeden çadırın zili çaldı kaganov koşa koşa kapının önünde bitiverdi. nigar hanım ey kaganov o goca gövdeni çek hele de ısınak dedi. bir süre hasbihalin ardından kaganov nigar hatunla işi pişirdi. lakin kaganov prezervatif takmamış ve nigarın içine boşalmıştı. nigar köyün afet kadını telaşlı telaşlı dışarıya koştu ve karların üzerine atladı. biliyordu ki spermler soğuk havada ölüyordu kıçını başını karla bir güzel yıkarken o esnada tuvaletini de yaptı. baktı ki yanında solo peçete yok, karla tertemiz mis gibi yaptı. işte bu nigar senin ananın anasının anasının ebesinin ebesinin ebesi idi o günden bugüne nigar götünü karla yıkadığını ve misler gibi olduğunu cemil cümleye anlattı.
Geleneklerde temizliğin bir takvimi ve mevsimi vardır. Etraflı temizlik, tabiatın kendini yenilemesiyle birlikte yani baharın gelmesiyle birlikte, nevruzda, hıdırellezde yapılır.
Karahanlılarda yıkanma odası,
uygurlularda
kanalizasyon sistemi kullanılıyordu.
Uygur Türklerinde doğum sonrası adetlerde doğum yapan kadının odası temiz tutulur ve odaya tütsülerle güzel kokular verilir.
Bebek doğduktan sonra kirik suyu adı verilen kırklama işlemi yapılır. Temiz bir su hazırlanarak içine altın, gümüş , elma kurusu ve bebeğin terinin kötü kokmaması için suya ceviz atılır. Bu da gösteriyor ki Türkler yine temizliğe önem vermiştir.
