halk, genelde sağ partililerin elinde oyuncak olmuştur ya da hep onları kendine yakın bulmuştur. din din diye akıl hastası edip onları oyuncak ettiği çoktur. dindar olmak iyidir kabulünü yerleştirmişlerdir bu yüzden kimseye yanlış gelmez din söylemleri.
sağ partilerin dinci partilerden pek farkı olmamasındandır. bu sağların kültür muhafazakarlığı yapması aslında dinle özdeştir. adamlar kültür milliyetçiliği yapıyor ama zaten o kültürü oluşturanın arap kültürü olduğunu ya farkında değil ya da işine gelmiyor. dolayısıyla milli olarak adlandırdığı ve sahiplendiği şeyler aslında o kadar da milli değil. eğer biraz eski türk kültürü ve islam- türk kültürünü okursanız anlarsınız.
o yüzden ben sağ partileri muhafazakarlardan ayırmıyorum, her fırsatta birbirine sahip çıkmaları, birlikte hareket etmeleri de aslında birbirleriyle benzer olduğunu gösteriyor.
sağ görüşe daha sıcak bakan daha yakın hisseden bir vatandaş olarak itiraf etmek gerekir ki durum gerçekten böyle.
sol görüşlü veya tam sol olamayıp soldan nemalanan partilerin (chp silsilesi ve dsp gibi) iktidarları döneminde (illa tek başına iktidar değil belediye başkanlığı bile lokal bir iktidardır) din hizmetleri aksamış, dindarlar üvey evlat muamelesi görmüş ve dini uygulamalar ve ritüeller yerine daha çok milli ve laik ritüeller benimsetilmeye çalışılmıştır. en klişe örnekleri türkçe ezanlar, dindarların memuriyete alımının zorlaşması, fişlemeler, bakımsız camiler, hain osmanlı , hatasız ve tam demokratik gösterilmeye çalışılan tek partili hayat, kutsallık atfedilen ilke ve inkılaplar v.s... zaten oldum olası sağ parti argümanları da bunlardan doğan mağduriyetlerdir.
ama şöyle bir gerçek var ki bunların hiçbiri islama kalıcı bir zarar verememiştir. zira baskılanması, kesilen sakalın daha gür çıkması gibi bugün insanların dinlerini daha da coşkuyla yaşaması ve demokratik oluşumlarla gücü ele geçirerek dayatılan doktrinleri de yerle bir etmesine sebep olmuştur.
şimdi gelelim asıl meseleye;
sağ iktidarlar ne yaptı? islama hizmet ettiler evet ama bunu yaparken;
her biri dini argümanları kullanarak çıktı piyasaya ama her birinin yarattığı sosyal sınıflar islama korkunç zararlar verdi.
Menderes döneminde ; said nursi ve hareketi desteklenerek bugün dahi içinden çıkamadığımız saçma sapan bir cemaatin kucağına düştük ve bu cemaate mensup insanlar islama getirilen tuhaf yorumlar (sigaranın haram ilan edilmesi - aslında mekruhtur-, sadaka adı altında esnaftan haraç kesilmesi, himmete kutsallık atfedilmesi, hocaefendi denen angutun müceddid ilan edilmesi v.s) yüzünden modifiye edilmiş bir dine inanmaya başladılar. hala bu kekoların ortaya attıkları bazı iddialar islami çevrede tartışma konusudur. olayın küresel boyuttaki çeteleşmesine girmiyorum bile.
Özal döneminde; sünni mezhebinin adeta devlet mezhebi olarak benimsenmesiyle alevi vatandaşlara üvey evlat muamelesi onları çığrından çıkardı ve memleket kan gölüne döndü. ayrıca onlarca çeşidi olan alevilik sanki zerdüştlükle bir tutuldu ve islam dışı ilan edildi. böyle bir dünya yok arkadaşlar şia nın da hak tarafları vardır.
Erbakan Döneminde; islami örgütlenmenin boku çıkarıldı çeşitli cemaatler ve dergahlara çok geniş imkanlar tanındı ve inanılmaz saçma sapan, çok sert fıkıh ve itikadi koşulları dayatan cemaatler hareket alanı buldu bunun yanında 1920lerden beri çözemediğimiz eğitim zaaflarımız yüzünden geniş taraftar kitleleri kazandılar ve yine islama telafisi zor zararlar ve yaklaşımlar getirdiler. islami terörün türkiyede faaliyetlerinin başlaması da bu döneme rastlar.
Erdoğan döneminde; yeşil sermayenin güçlenmesiyle ortaya komik bir sınıf çıktı. tesettüre girmesi gereken ama ruhu bebek tarabya istinye üçgeninde dolaşan hatunlar türedi. saçma sapan, tesettürle ilgisi olmayan bir moda, israf, gösteriş budalalığı ortaya çıktı ve en büyük argümanlarından biri kapalı kadınların gasp edilen toplumsal haklarını iade etmek olan bir siyasi hareket, tesettürü ayağa düşüren, islami ilkelerle adeta dalga geçen tuhaf armine güzelleri yarattı.
kısacası solcu adam yasakladı baskıladı ama değiştirmedi, değiştiremedi çünkü anlamaz o bu işlerden. aynı dilden konuşamadığı için kalıcı zarar veremez.
ama sağcı geldi kendi yorumunu ekledi, medyayı kullandı, alladı pulladı inandırdı ve benim dinimi darmadağın etti.
