bu jeopolitik-jeokültürelist görüşe göre türkiye bölgesinin lider ülkesidir ama verili durumda bu görevi layıkıyla yerine getirememektir. post-ottomanist olarak adlandırabileceğimiz bu görüşün bugünkü taşıyıcısı olma iddiası anlayış dergisi'nce yürütülmektedir. sunni bir uluslararası ilişkiler teorisi biçmeye çalışır türkiye'ye.
coğrafi olarak denizi havası doğası seviyorum.
ama keşke insanları değişse
erkekleri abaza olmasa.
kızları prenses sendromlu olmasa
anaları oğullarını yetiştirmeyi becerebilse.
babaları sadık eşlerine zulm etmese ve sevgi göstermeyi başarabilse.
insanlar birbirlerinin hayatına burnunu sokmasa
siyasiler çalmasa hatta mümkünse hiç olmasa
din kullanılmasa halkın refahı geliri biraz daha yüksek olsa.
insanları kutuplaştıranlar adamdan sayılmasa
insanlar biraz daha saygılı ve anlayışlı olsa.
zenginin biraz daha vergilendirilip geliri düşük olanın geliri yükseltilse
mis gibi ülke aslında
*hollanda bakanini içeri almaz
*almanya fetocuyu vermez
*Uruguay tosunu vermez
*yunanistan adasını işgal eder
*Ermenistan Ermeni soykırımi diye tutrurur
*cekya teröristi vermez
*Belçika pkk yi destekler
*abd göz gore göre pkk/pyd ye destek verir.
kendi bünyesinde sanki yeterince fazlaca barındırmıyormuş gibi bir de irandan hırsız ithal edip uruguaya da tosuncuk ihraç edebilme potansiyeline sahip ülke.
her şeyi, yaşanan tüm kepazelikleri zaten bir avuç sade vatandaş dile getiriyor.
en basitinden cumhuriyeti yaşatın, erozyona uğratmayın dedik, dinletemedik.
ancak artık gün gibi ortada olan sorunlarda bile halk çıkıp da bu ülkeyi yönetenlere demokratik hakları uyarınca bir hesap sormuyor. bu atalet döneminde başarısız muhalefetin de büyük sorumluluğu mevcut orasını unutmayalım. mhp ve hdp bitik, chp ise revizyona ihtiyaç duyuyor.
yahu dolar rabia yapıyor, neredeyse çıkıp halkı sorumlu tutacaklar. allah'tan insaf ediyorlar da halka sorumluluk yüklemiyorlar.