halihazırda görevini ifa etmekte olan ahmet davutoğlu isimli şahıstır.
tey gidinin koca cumhuriyeti, kimler gelmedi ki bu makama?
tevfik rüşdü aras'lar, fuat köprülü'ler, fatin rüştü zorlu'lar, hasan esat ışık'lar, ihsan sabri çağlayangil'ler, turan güneş'ler, ilter türkmen'ler, ismail cem'ler...
hepsi de, ama hepsi de dünyaya entegre olmuş, pozitif bilimlere inanan, saygın ve en önemlisi uluslararası ilişkiler konusunda akademik kariyere sahip insanlardı...
şimdi koca türkiye'nin dış politikası kala kala buna kaldı.
e haliyle sonuçlar ortada.
suriye ile kriz, ırak ile kriz, iran ile kriz, rusya ile kriz, ermenistan ile kriz, ukrayna ile kriz, azerbaycan ile kriz, kıbrıs rum kesimi ile kriz...
bir tek afrikalı açlar ile aramız iyi, o da yardım gönderiyoruz diye, somali'ye 1 sene yardım göndermeyin, anamıza söverer, korsanlar gemilerimize çıkarlar...
ahmet davutoğlu'dur denmiş. kendisini başarılı ya da başarısız diye kıyaslamak çok yersizdir, bu kategoriye girmez bence.
Önümüzdeki çok kısa dönem, Ahmet Davutoğlu'nun vatana ihanet içinde olup olmadığını gösterecektir. Amerikan menfaatleri gereği, suriyede de kürt devleti kurdurma ve daha sonra Türkiye'yi böldürme senaryosuna planlı olarak senelerdir destek verip vermediği ortaya çıkacaktır. Bunu zaman gösterecek. Hata yaptı ve bu yüzden başarısız ise hala dönme şansı var nitekim. Dönmüyorsa da aynı kapıya çıkar.
Geçmişteki dış işleri bakanlarından hepsi de birbirinden başarısızdır. Hatay'ı topraklarımıza katan, kıbrıs'a sınır çekip türk bayrağı diken bakanlar hariç.
ahmet davutoğlu'dur hem de uzak ara... bu tasnifin içinde yıldırım akbulut, tansu çiller ve murat karayalçın gibi niteliksizlik abidesi isimler olmasına rağmen üselik.
sıfır sorunu falan geçin. bu ucuz ve bayat sloganı davutoğlu'nun icat ettiğini bile sanmıyorum. aslında konuyu başarısızlık ekseninde de değerlendiremeyiz. düpedüz bir danışıklı dövüş ve kullanılma sorunu var.
öncelikle intihalllerle yazılmış ve gerçekten beş para etmez bir eser üzerinden bu adamı "deha, çok mühim, vasıflı, vizyoner" ilan eden tamamı cahil ayak takımı ve yağcı yandaş medya yüzünden hala bir "ehil adam" yanılsamasını cevaplamakla uğraşıyoruz. net bir tanım koymak gerekirse analiz açısından idris naim şahin bile davutoğlu denen çapsızın yanında einstein kalıyor. ezbere "taklacı bakan - sıfır soruncu ahmet" sığlığında değil de meclis ve basın konuşmaları üzerinden giderseniz farkı görürsünüz ki idris naim'e normalde değil bakanlık, bakkal bile emanet edilmez. davutoğlu'nun hal-i pürmelâlini düşünün artık.
ayrıca davutoğlu göbeğinden bağlı olduğu cemaat ve o sefillerin amerika tarafından rehin alınmış önderi yüzünden amerikancıdır. hillary clinton'ın çantacısı durumundadır. libya'da, suriye'de hep aynı tiyatro sergilendi. önce dost ve kardeş, sonra amerika yürü deyince düşman!
davutoğlu'nun işbilmezliği yanında asıl zararları amerikan casusu olması ve pkk sempatizanlığıdır. bu konuda, hem de türkiye'nin aleyhine onlarca faaliyette bulunmuştur. ayrıca devletin parasını (şu ana kadar 1,5 milyarı geçtiği tahmin ediliyor) fütursuzca silahlı katil çetelerine ve amerikan özel güvenlik şirketlerine akıtmaktadır. amerikan dışişlerinin verdiği listelerdeki firmalara türkiye cumhuriyeti mütemadiyen para akıtmaktadır (blackwater ve benzerleri). ne acı değil mi; amerika suriye'de rejim değiştiriyor parasını biz ödüyoruz. bu ödemelerin gerçekten bildirilen tutarda ve gerçek kişilere mi yapıldığını ise doğrulamak imkansız. arada milyonlarca dolar da çok alakasız kişilere ve kurumlara akıyor. necirwan barzani'nin türkiye ziyaretleri bu konuda bir ipucudur. bu köpekle ortak bazı isimlerin milyonlarca doları kuzay ırak ve sonra güney kıbrıs'a yönlendirdikleri de biliniyor.
türkiye aleyhine faaliyetleri ve daha başka "şüpheli" faaliyetleri, en kötüsü de ayrılıkçı kürtlere desteği olan bir bakandır. yargılanmamak için türkiye'den ilk kaçanlar arasında olacaktır.
