cumhurbaşkanımızın gürül gürül gürlemeleri esnasında sarf ettiği, olabilitesi tartışılan referandumdur.
şimdi sevmeyiz filan ama erduvan haklı kardeşim. hatta güçlendirelim biraz daha; "hiç bu kadar haklı olmamıştı".
sen kapalı kapılar ardında bir takım sözler ver, haziran için net tarih verip bunu kamuoyuna duyur, sonra da götüm götüm yan çiz.
ne için? cameron bey kendi referandumundan yüzünün akıyla çıkabilsin diye.
ha erdoğan ab konusunda haklı da ab türkiye konusunda haksız mı? hayır!! onlar da türkiye'yi ab'ye almama konusunda gayet haklılar.
sen, ben isveçli, ne bileyim norveçli, hiç olmadı bir ingiliz olsak nüfusu 80 milyona dayanmış ve nüfusunun büyük bir kısmı radikal islama yatkın bir ülkeyi birliğimize ister miydik? ben istemezdim aga. konusunu açanın kulağından tutar geçmişini siker atardım hatta.
niye bozayım ki huzurumu?
neyse;
erduvan bey; belli ki bu ibneler bize vizesiz seyahat hakkı falan vermeyecek, siktir edip kapıları açalım da en azından suriyelilerden kurtulalım.
ab üyeliği diye birşey olası değildi zaten. zira bizler avrupalı falan değiliz bunu kabullenmek lazım. ab'ye üye olan ülkeler aynı dini paylaşıyor, benzer kültürlere sahipler. peki ya biz türkler? biz avrupalı mıyız? hayır. asyalı mıyız? hayır. - bu sözleri milletimizi yüceltmek adına söylemiyorum, gerçek bu- biz herhangi bir coğrafyaya ait veya herhangi başka bir topluluğa benzeyen bir toplum değiliz ki ab bize uysun, "avrupalı" olmak bize uysun. (bkz: zararın neresinden dönersen kardır)
