yüzlerini nalburdan çıkmışcasına boyayıp çevresini albeni renkli türbanlarla çevreleyip ortalıkta tüm parlak vücut hatlarıyla dolaşan beyinlerinde hiçbir düşünceye ver vermeyerek parlak tutan kadınların,
elleri ceplerinde olması dolayısıyla sürekli hareket halindeki organlarını tutarak dolanan parlak fikirli ensar hocaların,
her söze bilip bilmeden anlamadan şakşaklayan muhtarların çoğalmaları
hep bu dönemin eseridir.
banka kasalarının parlak ayakkabı kutularında ve italya yollarında olmasından asla söz etmiyorum.
bütün bunlara susarak sadece seyreden parlak kalabalıklığa ise hiç sesim çıkmıyor.
Parlaklığı insanı kör eden bir Bolluk dönemidir.
1 )Şehit haberleri o kadar bollaştı ki artık kanıksadık.
2) Terör başkentin en güvenli bölgelerini bile vurdu. Ankara'da 6 ayda üç bomba bolluğunu yaşadık.
3) kadına şidddet olayları akp döneminde kırk kat arttı. Kadın olarak dayak, tecavüz ve öldürülme bolluğuna kavuştuk.
4) 2002'de 1,5 tl civarı olan dolar şimdi 2,8'lerde. Dolar karşısında paramızın değerinin düşme bolluğunu da yaşıyoruz.
5) eskiden sokaklarda sadece türk vatandaşı vardı. Şimdi adım başı bir ortadoğulu mülteci. Suriyeli bolluğunu da erdoğan'a borçluyuz.
Bu gidişle bolluk daha da artacak. erdoğanın yarattığı ışığın parlaklığından herkes kör olacak.
Katıldığım önerme.
Atatürk dönemindeki tablet sayısı ile bugünkü tablet sayısını mukayese edin aziz vatandaşlar.
Yine Atatürk dönemindeki otomobil sayısına bakın, bir de şu anki otomobil sayısına. Mercedes 300 bin tl, artık herkes binebiliyor.
Şüphesiz ki bu örneklerde akledenler için büyük ibretler vardır.