ikinci dünya savaşı yıllarında ekmeğin karneyle verildiğini hatırlayan ve akpli olmadığını belirtenlerin onayladığı tespittir.
Bedrettin dalan'ın temizlediği haliç'ten de erdoyan'a pay çıkarmışlar.
Yıl 2016. kadıköy'de Kurbağlı derenin kokusundan pencere açılamıyor. Al sana gerçek bir erdoyan hizmeti.
Parlaklığı insanı kör eden bir Bolluk dönemidir.
1 )Şehit haberleri o kadar bollaştı ki artık kanıksadık.
2) Terör başkentin en güvenli bölgelerini bile vurdu. Ankara'da 6 ayda üç bomba bolluğunu yaşadık.
3) kadına şidddet olayları akp döneminde kırk kat arttı. Kadın olarak dayak, tecavüz ve öldürülme bolluğuna kavuştuk.
4) 2002'de 1,5 tl civarı olan dolar şimdi 2,8'lerde. Dolar karşısında paramızın değerinin düşme bolluğunu da yaşıyoruz.
5) eskiden sokaklarda sadece türk vatandaşı vardı. Şimdi adım başı bir ortadoğulu mülteci. Suriyeli bolluğunu da erdoğan'a borçluyuz.
Bu gidişle bolluk daha da artacak. erdoğanın yarattığı ışığın parlaklığından herkes kör olacak.
belediyecilik ile ülke yönetmeyi aynı kefeye koyanların, yurt dışında yaşayıp kuzenlerinin elinde "ayfon" telefon olduğundan onlara hava atamadığı için ülkenin refah bir dönem yaşadığını zannedenlerin ıslak hayalidir.
kesin olan bir şey var ise ülkede çok fazla cahil insan var. hatta buradaki entrylerden birisinden çıkardığımız sonuca göre yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız da cahil hemen hemen.. bir ülkenin refahı herkesin elinde "ayfon" olması ile değil vatandaşının yarınlara işsizlik tehlikesi var diye korku dolu gözler ile bakmaması ile olur. bir ülkede refahı çöpleri toplanıyor diye değil sokağa çıktığında can tehlikesi yaşamıyorsa vardır. bir ülkenin refahı yol yapılıyor diye değil iç-dış borçları olmadığı zaman vardır. ekonomi olarak iyi durumda olduğunu iddia edenler var ya hani pahalı telefon kullanıp arabası olanlar onlardan kaç tanesinin kredi kartı kafam kadar şişmemiş acaba bir yazsalar ya buraya. kaç tanesi kredi kullanmadan hayatını devam ettirebiliyor ? öyle g.tten sallama ile refah seviyesi yüksek olmuyor hepinizin çuval ile borcu var bankalara eşine dostuna. ekonominin şu anda iyi gözükmesinin nedeni devletin neredeyse tüm kurumlarını özelleştirmiş olması. o para bittiğinde ne olacağını hep beraber göreceğiz. ve emin ol bugün g.tten sallayan ak yalakalar o gün geldiğinde en çok isyan edenler olacak. o gün geldiğinde hiç kimse kusura bakmasın ama sadece ağzımız ile değil her yerimiz ile güleceğiz size çünkü hak ediyorsunuz bu muameleyi..
ülkede ülkenin sahibi olan vatandaş kadar suriyeli olmuş her gün yenileri geliyor hala daha huzurdan refahtan bahsediliyor. bu adamlar palazlanıp ellerine silah aldığı zaman göreceğim ben sizi "suriyeli kardeşleriniz"e bakış açınız ne olacak refah anlayışınız ne olacak..
her gün en az 4 şehit verilen, üç ayda bir elini kolunu sallayarak şehir ortalarında bomba patlatılan, bütün ülkelerle arası kötü olan, ülkeyi krize ve savaşa sürükleyen bir ülke yöneticisinin dönemine, parlak değil de patlak dönemi dersek sürç-i lisan etmemiş oluruz.
Katıldığım önerme.
Atatürk dönemindeki tablet sayısı ile bugünkü tablet sayısını mukayese edin aziz vatandaşlar.
Yine Atatürk dönemindeki otomobil sayısına bakın, bir de şu anki otomobil sayısına. Mercedes 300 bin tl, artık herkes binebiliyor.
Şüphesiz ki bu örneklerde akledenler için büyük ibretler vardır.
kesin yabancı bu yazar arkadaş.
malum yabancılara toprak peşkeşi çekmekte, ülkenin milli gelirleri olan telekom, şekerbank gibi önemli dinamikleri satmakta en parlak dönem doğru.
Beyin taşımayanlara "ekmeğin karne ile dağıldığı" dönemde batıda nasıl kriz çıktığını ve bu krizden bu gibi ideolojilerle hiç zarar almadan çıktığımızı biri hatırlatsın.
Yoksa o bayıldığını akepe ... .
.. Hatırlatacak size merak etmeyin.
Ekmeği karneyle alıyorlarmış ulan mal o dönem sosyal devlet anlayışı vardı yani devlet size bakmak zorunda bu yüzden ekmeği karneyle veriyor ancak seni aç bırakmıyor şimdi gebersen kim sana bir lokma ekmek verir?
Tabi anlamayana neyi anlatabilirim açıp biraz okumadan ekmek karnesini ağzına alma!