biri anlatsa da sevinsek merkezli düşüncelere daldıran sakıncalar. bakın bölünmekten korkup\korkutulup duruyoruz da ülkecek, mesela ben, ülke yarın 5'e bölünse bilgisayarı açmasam haberim olmayacak bölündüğünden. beni ırgalayan bir durum yok yani. ülke bölünecek lafını dilinden düşürmeyen çoğu insanın da benden çok farklı bir konumda olduğunu zannetmiyorum. ülke bölünecek deyip duranların bundan ne gibi bir zarar göreceklerini açıklamaları lazım. sivas'ın doğusuna geçmemiş insanların ülke bölünecek diye korkması kadar aptalca bir şey var mı yahu! ülke bölününce ne olacak madde madde sayın da neden bölünmekten korkup milliyetçiliğe paye vermemiz gerektiğini bilelim. boş yere korkmuş olmayalım.
- doğuna ingiliz üssü haline gelmiş doğudaki kaynakları ileri dönemlerde çıkacak madenleri ve yeraltı kaynakları sömürülecek bir kukla devlet gelecek asya ile bağın kesilecek yaptığın doğalgaz yolları için kukla bir devlete vergi ödeyeceksin
- karadeniz muhtemelen bir rum devleti olacak ve burasıda senin belirli bir zaman sonra oturduğun topraklara göz dikmeye başlayacak
ya uğraştırmayın sayamacağım milyonlarca aleyine hadise gelişecek işte.
doğu ve güneydoğuda aynen ırakta ki gibi bir gün kürt köyünde bombalı saldırı olur diğer gün türkmen köylerinde ertesi gün ise arapların köyünde bu uzar gider.
batıda işler fazla değişmez kürtlerin yoğun yaşadığı yerlerde her gün çatışmalar çıkar halk bir birini doğrar.
aynı zamanda v for vendettada da işlenilen korku/korkutma merkezli iktidarsal yaklaşımların çabuk gaza gelen insanlarımızda oluşturduğu bölünme fikrinden doğan sakıncalardır.
sivas ın çok doğusuna geçmiş bir insan olarak, cehaleti hayat tarzı haline getirmiş insanların varlığında ülkenin bölünebileceği gerçektir. düşünün ki demokrasi diyerek insan hayatına son veren ve verebilecek insanlar ile mücadele ederken ve bu mücadele savaş kıvamında geçiyorken, devlet namına ve devleti korumak adına yaptığınız her fiil için yargılanabiliyorsunuz.
herhangi bir terörist öldürüldüğünde ülkemin nadide insanı sevinç çığlıkları atmaz, basında sevindirici bir haber olarak gündeme gelmez ve TSK gayriciddi bir şekilde kamuoyuna duyurmaz. hatta öldürülen pek çok teröristin haberlere yansımadığı da gerçektir. ama her şehit verildiğinde sevinen göbek atan insanların varlığını haberlerden duymazsınız. benim gibi şahit olan insanların gözyaşları arasında yazılmış satırlarından okuyabilirsiniz.
korkutulmuş bir vatandaştan çok şahit olmuş birisi olarak, sakıncaların en başında ülkenin bölünen kısmının tamamen cehaleti hayat tarzı haline getirmiş insanlara bırakılacak olmasıdır.
şimdi bakalım nelermiş, bölünen torpahlardaki yeraltı zenginliklerinden yararlanamzmışız mesela... şimdi çok yararlanıyoruz ya bölünürsek siktimbillah mahrum kalırız. aman ülke bölünmesi o zaman.
karadeniz'de pontus devleti kurulabilirmiş mesela... ulan böyle bi ihtimal yok. orada kaç rum nüfus kaldı ki devlet kurulsun. olan 3-5 papazı, 8-10 rum'u da pelitli gençliği maşallah kah döverek kah öldürerek sıfıra indirdi neredeyse zaten. rum devleti kurulacak da, bir zaman sonra(muhtemelen ölüp gitmiş oluruz %1 ihtimal böyle bir devlet kurulsa bile bahsedilen komplo teorisi gerçek olana kadar) yaşadığımız topraklara göz dikecek de, ölme eşşeğim ölme... daha sikecem seni. aman ülke bölünmesin o zaman. pontuslardan korkuyom çünki...
bombalı saldırı olur, batı'da yaşayan kürtler pılıyı pırtıyı toplayıp siktir olup gitmek zorunda kalırmış diğer taraftan... ulan pkk ateşkes ilan etmeden önce zaten her gün bombalı saldırı oluyor, oluk oluk kan akıyor - son 30 yıldır olduğu gibi- insanlar ölüyordu. zaten mevcut bir durumun ileride de olma tehlikesinden bahsetmek ne kadar akıllıca? ikincisi, batı'ya yerleşmiş olan kürtlere ne gözle bakılğını, iş arayan gençlere "nerelisin" diye sorulup doğu illerinden olan gençlere "kürt bu kesin" düşüncesiyle kolay kolay iş verilmediğini, toplumsal hayattan nasıl dışlandıklarını göz önünde bulundurduğumuzda bu maddede de osuruktan teyyare oluyor. olsun ben osuruktan da -hele sessizse- teyyareden de çok korkarım. lütfen ülke bölünmesin onun için.
evet daha başka sakıncalar bekliyorum daha fazla korkmak için.
azınlıklar açısından sakıncalarını anlatırsak bence vazgeçmeleri daha akıllıcadır. Türkiye'nin büyük sanayi ve turizm kentlerine artık akın edemeyecekler; pasaport, vize gibi işlemlerle uğraşacaklar ve kanaatimce kendilerine vize verilmeyecektir. Hammadde eksikliğinden dolayı ilk etapta kendi sanayilerini oluşturamayacak, dolayısıyla ekonomik açıdan yine bağımlı hale geleceklerdir. Yeni kurulan orduları bölgesel güçlere bağlanmak zorunda kalacaktır. Siyasi gelenekleri olmadığından kendi kurucu ideolojileri içinde bölünme yaşayacaklardır. Petrol bulunan bölgelerde petrolü çıkarıp işleyecek teknolojiye ulaşamadıkları için petrolü uluslararası petrol şirketleriyle yaptıkları anlaşmalara bağlı kalarak kullanabileceklerdir. Bugün olduğu gibi az vergi verip, devlet kaynaklarından çok destek almaları söz konusu olmayacaktır.
Bunlara rağmen "hele bi olsun, çaresine bakarız" denilmesi yanlıştır. Her türlü bölünmede bağımsız olamayacakları maalesef ki açıktır. Yaşama, seyahat etme, çalışma, sağlık, sosyal güvence gibi kişiye özel haklarını kullanabilecekleri en iyi durum, eski günlerdeki gibi kardeşlik bilinciyle (gerçi yılmaz erdoğan: "hep kardeş olacak değiliz ya, yaşasın halkların sevgililiği" demiştir) yaşadığımız günlerdir.
