Türkiye'nin et kalitesi gayet iyiydi bir aralar. özellikle doğu Anadolu'nun etleri gayet kaliteliydi.
sonra noldu? yem ithal ettik. saman ithal ettik. ilaçları ithal ettik. kendi kendimize yetebilirken -gerek et, gerek yem üretimi anlamında- afedersiniz bokunun içinde yüzen, zulmedilmiş hayvanları getirdik kokuşmuş gemilerle. ucuz et diye pazarlandı tüm ülkeye, kursağından aylarca et geçmeyen insanlar meydanlarda kendinden geçti alkışlamak için.
zayıflatıldık biz. şimdi spermle güçlenmeye çalışıyoruz. hadi tamam güzel bir adım olabilir bu, iyileşme çabası olabilir. ama şunu da düşünelim. önceden doğurgan, sağlıklı olan ineklere; kaliteli, güçlü spermlere sahip boğalara şimdi ne oldu?
Ülkemizdeki büyükbaş ırklarının verimsiz olmasından dolayı spermi getirtip burada hayvancılığı ve hayvancılıktan alınan verimi arttırmayı planladıkları bir proje. Direkt olarak et ya da hayvan ithal edilmesindense bu sayede verimli hayvan ırkıyla hayvancılık gelişecektir. En azından böyle olmasını umuyorum.
Şaşırtmamıştır. Bir ithal etmediğimiz o kalmıştı zaten. Neden bizim yerli ve milli bir sperm bankamız yok? Cem yılmaz yıllar önce bu konuya temas etmişti. Yoksa o konu bu konuyla ilgili değil miydi?
Bu yıllardır yapılıyor. Bu iş Öyle basit değil seçilen boğalar türünün en iyisi olmalı, sperm kalitesi yüksek ve hastalıklardan ari olmalı. Ayrıca alınan spermlerin ayrıştırmak ve bozulmadan saklamak da ayrı bir teknoloji. Batı bu teknolojiyi yıllar önce bulmuşken biz yeni yeni uyguluyoruz. Ankara'da sperm üretimi yapılıyor ama yine de ital gibi olmuyor.