bursaspor'a okkalı bi ceza vermesi gereken federe oluşum. diyarbakıspor ayrımcılık yapılıyor, gerekli ceza verilmedi diye uefa-fifa'ya müracat etse bilmiyom gari...
kendilerine hak mahrumiyeti cezası verdiği ahmet gökçek ve ruhi kurnaz'ı ceza süreleri içinde(6 ay) belçika-türkiye maçına davet eden ironiler federasyonu.ahahaha ben buna gülüyorum ya.
ankaragücü ve ankaraspor ile gökçek ailesi arasında dönen ve ligi daha başından şaibe ile anılmasına neden olan duruma nasıl bir tepki vereceği merakla beklenen oluşum..
disiplin kurulu heyetiyle beşiktaş'tan rüştü reçber'e minimum 2 maç, yönetici levent erdoğan ve ertunç soğancıoğlu'na da 1'er ay hak mahrumiyeti cezası vermesi beklenen federasyon.
rüştü küfür etmiş maç sonunda hade ona eyvallah. levent erdoğan'ı bitim kadar sevmem adam "beşiktaş-fenerbahçe maçlarındaki hatalarıyla ünlü bir hakemin bu maça atanması düşündürücüdür" dediği için -ki, sonuna kadar haklıdır ömründe ilk defa- ceza gelecek. ha beni enterese etmiyor bu adamın ceza alıp stada girememesinden mutluluk duyarım.
haaa, ey türkiye futbol federasyonu, rüştü'nün söylediği iddia edilen cümleyi hafifleterek söylüyorum, fenerbahçe'den bilica'nın sebep olduğu 2 penaltıyı ver-e-meyen ve bu oyuncuyu biri direkt diğeri 2. sarı karttan olmak üzere kırmızı kartla oyundan ihraç edemeyip "maçın anasını ağlatan" yunus yıldırım adlı hakemcanı eğer 1 ay dinlendiremiyorsanız, dahası beşiktaş-fenerbahçe maçlarına bu adamı atamaya devam edecekseniz hiç boşuna adamlıktan bahsetmeyin.
adamsanız -bakın adam değilsiniz demiyorum- yapın da görelim. size 2 eleştiri gelince şak ceza vermekle olmaz yöneticilik. hem sahada doğran, hem ceza al, doğrayan kasap da ödüllendirilsin.
azizsilin size etkili oldu galiba, 3 şampiyonluk deyince bakıyorum tutuştunuz.
fatih terim' in sözleşmesini yıllık 3 milyon 120 bin ytl' ye yükselterek bundan sonra stadlarda edilecek küfürlü tezahürata ceza verme yetkisini etik anlamda kaybetmiş kurum. öyle ya her fırsatta basına hakaret etmekte, basın tribününe kol geçiren futbolcuyu milli takım kaptanlığına getirmekte beis görmeyen, yetmezmiş gibi tüm kabahati kendisini teknik manada eleştirmekten ibaret olan bir spor yazarının anasından
girip avradıyla devam eden nihayet bıyığına kadar sinkaf eden bir insanı taltif ederek zamlı tarifeyle görevde tutmaya devam eden bir kurum küfürü cezalandırmaya mezun olmamalıdır.
ilginçtir, internet sitesinde, 92-93 sezonundan beri 1. ligi, turkcell süper lig diye adlandırmış federasyon. yanılmıyorsak, turkcell 96 yılında başladı haberleşme alanındaki faaliyetine. hadi öyle olsa bile 99-2000 ve 2000-2001 yıllarında telsim 1. ligi diye anılan lig, o zaman bile turkcell süper lig olarak anılıyor.*
ilginç bir şekilde halkın vergi, şu, bu parasını fatih terim'e yıkan kurum. şimdi fatih terim'e 60 bin dolarlık ofis kiralamışsın. sakin sakin soruyorum sana, kardeşim mantıklı mı bu şimdi? fatih bey hocamız için Ritz Carlton Oteli'nin en yukarlarda, gökkafes'de 60 bin dolar kiralık ofis kiramak mantıklı mı? adil mi? yani fatih bey hocamız orada oturunca daha mı iyi yöneticek milli takımı? daha mı başarılı olacağız?
tamam beylerbeyin'den menmun olmayabilir ama neden Ritz Carlton oteli? neden bu kadar lüks bir yer? mantıklı mı ey halkım?
küfür edicem olmıcak.. şimdi memur muhabbeti de yapmak istemiyorum açıkcası. hali yerinde bir iş sahibinin ki bu kişi varlık penceresinin ortasının üstünde olsun aylık net kâr geliri olsun olsun 20 bin ytl olsun. lan tamam 20 bin dolar olsun, 30 bin dolar olsun.
sen gidiyorsun aylık 60 bin dolarlık otel odasını ofis diye kiralıyorsun, sonra iş yaptığını sanıyorsun.
ne desem boş! halkı -bu biz oluyoruz, sen, ben- iyi s*kiyorlar vesselam.
toplantı yapmak için üyelerini toplamayı başaramayan, toplantılarda bir karar almayı beceremeyen, yarım kalan bir maçın tescilini tahkim kurulunun da kararlarına rağmen 2 ay sonra başarabilen federasyon.
futbolla fazla ilgilenen bir insan değilim, asla olmadım, sanıyorum bu saatten sonra olmam da.. ancak farkettiğime göre, ilginçtir ki türkiye'de yenilen/ceza alan istisnasız her takımın (özellikle üç büyükler) saldırdığı kurumdur. Komiktir.
olaylı 12 agustos 2007 trabzonspor sivasspor maci sonrası maçın tekrarlanması kararını veren gereksiz oluşum. dünyada yoktur herhalde böyle bir örnek, 20 sene önce bile hükmen yenik sayılırdı sahaya taraftarı giren yahut hakeme saldıran takım, yazıklar olsun.
şov yapmıştır. eyyamcılık kelimesinin sonuna kadar hakkını vermiştir. dün türk futbol tarihine kara bir leke sürmüştür. 12 agustos 2007 trabzonspor sivasspor maci nda saha aya giren bir trabzonsporlu taraftarın ve bu adamın sivassporlu futbolculara tekme tokat dalmasının cezası tarafsız sahadır.
bu karar bir çok takımın işine gelecektir. küme düşme hattındaki maçlarda veya şampiyonluk maçlarında bazı kendini bilmez taraftarlar takımlarının maçı kazanma ihtimali olmadığı anda sahaya atlayacaktır. hakem maçı tatil edemeyecektir çünkü maç tarafsız sahada tekrar edilecektir.
misal galatasaraylı olan ben şükrü saraçoğlu stadındaki bir fenerbahçe - galatasaray maçında takımımız yenikken sahaya atlamayı düşünüyorum. hem yenik olan takımımı kurtarmak hem de maçı saraçoğlundan başka bir yere aldırmak için.
dip not:trabzonspor başkanı da adam değilmiş demek istiyorum. maçtan sonra bir özür dileyeceğine "3 puanı tescil etsinler, ne ceza verirlerse versinler" gibi cehalet dolu, göttenbacaklı bir açıklama yapması ve karardan sonra da "haksızlık. olmaz böyle bir şey " demesi tamamen şerefsizliktir.
sivasspor başkanını da kutluyorum. mizah anlayışı süper. "tüm trabzon halkından kendilerini tahrik ettiğimiz ve kendimize dayak yedirttiğimiz için özür diliyoruz. bundan sonra kimesi tahrik etmeyeceğiz ve dayak yemeyeceğiz. aynı zamanda ceza çok ağır. bence maç trabzonda oynanmalı!"
hiçbir zaman anadolu klüplerini düşünmeyen 3 büyüklere pompa yapan federasyondur. pek iş yaptığı söylenemez. saha kapatma cezalarını 5-10 milyarlık para cezasına çevirerek çoğunlukla güldürür. işinin ehli olmayan, sadece "yan gelirleri iyi olduyğun uiçin" bu işi yapan insanların bulunduğu topluluktur.
hiçbir zaman taraftarı da düşünmez. rekabet olur diye yayın haklarını "hedesmart" a "digigöt" e satar. rekabeti farklı yollara farklı kamyonları atamakta görmektedir. ancak aynı yola 3-4 kamyon vermeyi düşünmez. türkiye süper liginin yayın haklarını 3-4 yayıncı kuruluşa birden aynı fiyata satmayı ve rekabet ortamını geliştirmeyi, daha düşük fiyata hem daha iyi maç izlemeyi hem de yan kanalların daha kaliteli olmasının da bir seçenek olarak decoder alıcılarına sunulmasını akıl etmez. bilmem kaç yüz milyon dolar a tek firmaya ligi satar. bilmem kaç yüz milyon dolara avrupa maçlarını satar. yakında türkiyenin milli maçlarını da satacaklardır.*
içinde kafasız adamlar çoğunluktadır. ileriyi göremezler. tek amaçları ceza vermek, sırt sıvazlamak, hakem kollamak ve polemiğe girmek olarak gözükmektedir. türk futbolunun gelişmesine ve biz taraftarların en büyük zevki olan futbol un önündeki en büyük engellerdendir.
ulusoy ve saz arkadaşlarının babalarının çiftliğine dönüştürdükleri kurum...
anadolu kulüplerinin şiddetle desteklediği yabancı oyuncu serbestliğini, sırf fenerbahçe istiyor diye, ve de tüpçünün teki de istemiyor diye, (+1) gibi göstermelik bir artışla yürürlüğe koyan kurum...
kulüplere maç kadrolarında en az 1 tane 85 ve üzeri doğumlu oyuncu bulundurma zorunluluğu getiren kurum. amaç genç futbolculara önem verilmesini sağlamakmış, yani 22 yaşındaki futbolculara...birilerinin bunlara arsenal kadrosunun yaşlarını göstermesi gerekiyor sanırım...89 ve üstü, hadi 89'u bıraktım 87 ve üstü olsaymış keşke...