türkiye den siktir olup gitmek

bu karışık günlerde yapılması gereken.

gerekli fırsatı, en önemlisi parayı ve cesareti bulsam bu toprakları saniyesine satarım.

Bugünlerde yapılması gereken en güzel şey olsa gerek.

artık ciddi ciddi düşündüğüm konudur. bu ülkede delikanlı geçinen ırzını siktiğimin götverenleri çocuğuma tecavüz etmeden gitsem iyi olacak.

Kalıp şakirtlerle ve AKP yandaşı,rantiyeci tayfayla mücadele etmek çok çok zevklidir.Neden mi? insanın sonunda kazanacağını bildiği mücadeleler içerisinde olması çok zevkli, kendinizi geliştiriyorsunuz...

Bugun 3'te Almanyaya yerleserek yapacagim sey.. Bakalim dedikleri gibi oraya gidince hissedecegim ilk sey "insan olmam" mi olacak?

Hayırlısıyla ekimde belli oluyo siktirip mi gidiyoz yoksa siktirmeden mi.. Yine de bekle beni chicago.. Bu sene olmazsa seneye

allah yuru ya kulum dediyse ve gotu kollayabilirsek, (got onemli. dindar gecinip feyz veren kurs hocasi 4 erkek cocugu sikiyor ulkemde!) siktirmeden gitmenin tercih oldugu, anavatani terk-i diyar etme eylemidir.

lütfen siktiriniz gidiniz efendim.

Şu anda düşündüğüm şeydir.

turkiyeden siktirolup gitmek cok kolaydir. okursunuz 2 3 yil da cabalar calisirsiniz paranizi biriktirirsiniz sonra viiin baska bi ulkeye. bu basit olan zaten kacmak basit degil midir onemli olan ulkeyi duzluge cikartmaktir. turkiye degil de baska bi ülkede yasiyor olsaydim ve bu durumlarla karsi karsiya olsaydim kesinlikle kacar giderdim. ama insan ahlakina gore bu ulkeye karsi bu ulke icin canini hice sayan kisilere karsi bi sorumlulugumuz bi borcumuz var. bu nedenle turk diger milletlerden farkli olmak zorundadir. her zorluga gogus gerip savasmak zorundadir. tabii ki bu yurtdisina gitmeyin burda kalin demek degildir. adam mesleğinde cok iyi ama turkiyede koreliyor gitsin tabii ki ama universiteyi okumamis sanayide calisan insanlar da bu ulke cok sikten yeeaaa demesin. kirsin kicini otursun oturdugu yerde.

ülke cahil ve pislik insanlarla dolu olduğu için her saniye duyulan istek.

inşallah bi gün o da olacak.

(bkz: bak şurdan siktir git)

http://imgim.com/bak-surdan-siktir-git.jpg

1 kasımdaki sonuçlara göre yapacağım eylem.

batan gemiden kaçmaktır. mal mıyım amk batan gemiyle okyanusun dibini boylayacak. siz geberin ipneler ben bu şekilde ölmeye razı değilim.

keşke ama nerede o günler?

valla ana dilim gibi konuşabildiğim bir yabancı dil olsa , o dilin konuşulduğu ülkeye gitmek için gereken neyse yaparım.. lan almanya suriyeli mültecilere aylık 680 öro veriyor.. öro! 680 öro!!!
sen hala burda vatan de..

batan gemiden kaçanlar siktir olup gidebilir. biz elde kalanlarla kurtulmanın yoluna bakacağız.

Güle güle.

ben yaptım sizde yapın...

keşke hepiniz avusturya'ya gelseniz, yeniden feth etsek şu ülkeyi. bu o.ç ları da türkleri sevmiyorlar. boşverin gelmeyin, türkiye'yi avusturya yapın biz gelelim.

kürtleride alında öyle gidin.

türkiyeden siktir olup giden biri olarak şunları diyebilirim. öncelikle öğrenci felan değilim dil kursları felan o tür şeylerle de uğraşmıyorum. meslekten bazı abilerim beni önermiş şu an çalıştığım yere. adamlar benimle bağlantı kurdu vizemi aldılar geldim.(luxembourg) yarı türk yarı ispanyol ortaklı bir şirkette çalışıyorum ve benim gelişim şans eseri oldu. böyle bir gelişmeyi de beklemiyordum.
her neyse avrupa nasıldır. avrupa güzeldir arkadaşlar. ve evet ''kazablankada yagmur var'' kişisinin yazdığı gibi hakikaten insan olduğunuzu hissediyorsunuz. burda öncelik insan. bunu yolda karşıdan karşıya gecerken bile hissediyorsunuz. geçeceğiniz yolda trafik lambası yoksa siz sağa sola bakarak direk yola atlayabilirsiniz(yaya geçitlerinden geçmek zorundasınız). gelen araba durup size yol vermek zorunda buna mecbur. şehir içinde 70-80-90 km ile gitmek gibi bi dallamalık yapmıyorlar. korkmanıza gerek yok. burdaki gibi ''lan ne atlıyon yola amuğagoyum'' gibi bir şeyle karşılaşmanız da mümkün değil. korna felan çalmazlar. trafik lambası varsa da basar beklersiniz. siz de kırmızıda geçemessiniz. herkes bu kurala uyar.
hiç tanımadığınız kadınlar insanlar yan komşularınız otobüs durağındaki bayan yada erkek genç yaşlı hiç farketmez sizi gördükleri zaman selam verirler gülümseyerek. şu düşüncelere dalıp gitmeyin hemen ''iş mi atıyo lan bana bu amk karısı diye''. hayır iş atmıyor kardeşim sadece selamlaşıyor ona göre çok normal bir şey. lütfen demeden konuşmazlar kolay kolay. çok kibardırlar. yani tansaş daki kasiyerin önüne 20 lira atıp bi malbora versene dediğin gibi bir şeyler isteyemezsin. o kasiyerde sana püffff hala geliyolar ya halaaa bitmediler suratıyla bakamaz kardeşim.
yasalar burada çok güçlüdür. yasaların üzerinde hiç bir şey yoktur ve bunu herkes bilir kabul eder. etmek zorundadır. işçi hakları çok önemlidir. iş yeriniz sigortanızı aksatırsa bir kere ihbarname gelir ikincisinde de mahkeme emriyle gelirler(öyle kaçak çalıştırıyım 6 ay sigorta yapmayım öyle bişey yok hoplatırlar valla). burada sigortalı olarak 181 günü doldurur ve is yerinden çıkartılırsanız devlet size bir yıl boyunca 1500 euro öder.
ulaşım içinse bir kart alıyosunuz dolduruyosunuz ve kullanmıyorsunuz. ne alaka nası yani derseniz şöyle efenim. duraktasın otobüs bekliyorsun otobüs geldi durdu kapıyı açtı soföre bonjour yada moyen diyip gülümseyip geçip yerine oturuyorsun. selam veriyosun yani. bu kadar. aylardır burdayım bir kere bile kart sormadılar. o kart 50 euro civarında alıp yükletiyorsunuz iş sözleşmenizlede alakalandırıyorsunuz felan ama bir kere yaptığınız bir olay. ben daha kart basan bir kişi bile görmedim.
cumartesi akşam 6 pazar günüde öğlen 12-1 den sonra açık yer bulamazsınız. çalışmazlar. çarşıda dükkanlar akşam 7 gibi kapanmaya başlar. cuma cumartesi akşamı toplanıp eğlenirler. pazar günü evde yatarlar akşama kadar dinlenip istirahat edip öyle giderler işlerine. pazar günü bi allahın kulunu bulamazsınız. yeşillik içinde yaşarlar. şehir içindeki parklarda gezi yerlerinde sincaplar yabani tavşanlar görebilirsiniz. nehirde bir kaç çeşit yaban kazı görebilirsiniz. insandan korkmazlar. hayır düşündüğünüz gibi insanlar onları besledikleri için değil. aksine beslemezler. insan'dan zarar görmedikleri için korkmazlar. otobanda seyehat ederken geyikleri ceylanları görebilirsiniz. bizim ülkemizdeki gibi insanlar arabalarının bagajında mangal ve pompalı tüfek taşımadığı için onlarda ürkmezler kolay kolay.
örnekler çoğaltılabilir. sosyal anlamda avrupada yaşamak eğlencelidir. eğlence kısmı tabiki de paranızla alakalıdır. bulunduğum ülkede tam zamanlı çalışma ücreti yani asgari ücret 1998 euro. kazancınıza göre harcamalarınız ve masraflarınızda şekil alıyor tabiki. ama çözümler var. örnek verecek olursam luxembourg da evimin yanındaki alış veriş merkezinde nutellanın fiyatı 8 buçuk euro(burası çok pahalı bir ülke). fakat almanyada saarbucken de 3.65 euro. malbora sigarası 20 lik paket burda 6 küsür euro ama fransada 9 euro. burada herkesin arabası olduğu için insanlar atlayıp istediklere yere gidebiliyor. sabah erken kalkıyor paris e gidip (400 km) biraz geziyor eifel e cıkıyor dönüştede almanyaya uğrayıp alışverişini yapıyor. akşam evinde dinlenip sabah işine gidiyor. bu kadar.
burada iki dil konuşuluyor. luxembourgca ve fransızca. yaygın dil fransızca. nasıl halledicez peki kardeşim jötem den başka bi halt bilmiyoruz derseniz şayet oda sıkıntı değil. birazcık ingilizceyle günlük yaşamınızı idame edebiliyorsunuz. bu arada fransızca kursuna gitmeniz şart tabiki. burada 10 yaşındaki çocuk en az 3 yada 4 dil biliyor arkadaşlar. yabancı dil çok küçük yaşlarda eğitim müfredatına sokulmuş. ve öyle ossuruktan ''good moooorrrnnniiiggg tiçııııırrr'' ingilizcesi değil. böyle cayır cayır konuşuyo çocuklar. (patronumuzun oğlu 4 dil biliyor. türkçe fransızca ingilizce ve almanca ve henüz 13 yaşında) o sebepten ingilizce bilmeyen yok gibi bişey. merak etmeyin fransızca bilmediğinizi söyleyip ingilizce anlatmaya başladığınızda ne diyo la bu amk gibi bi suratla da bakmıyorlar rahat olun. vatandaşlık almak isterseniz şayet 7 yıl beklemeniz ve fransızca yada lüksemburgca dan sınava girmek zorundasınız tarih ve benzeri konulardan.
burada şekliniz şemaliniz sakalınız bıyığınız çarşafınız vb.. kıyafetleriniz bunların da önemi yoktur. istediğiniz gibi takılabilirsiniz. burada kadınlar süper mini giyerler. cıkıp dışarı bir kaldırım kenarına yada bir banka oturur sigaralarını içerler. evet düşündüğünüz gibi her yer meydanda dır. ama burada kapalı çarşıda ki nuruosmaniye camii nun avlusunda ''mini etekli bi garı geçsede bahsak ya la'' diyen eli çükünde gezen amk barzoları yoktur. kimse ilgilenmez. burada mesela clausen de kara çarşaf giymiş yada türbanlı sakallı bilmem neli adamlar da vardır. yada çarşıda. onlarada bakan olmaz. yani diyeceğim burada kimsenin umurunda değilsin kardeşim. rahat ol. millet uğraşmaz yani senin saçınla sakalınla yok mini eteğinden görünen götünle felan. onları rahatsız etme, haklarını gasp etme yeterli napıyosan yap sonra. parklar açık alanlar çok güzeldir. zaten şehrin içinde orman var(clausen). yani adamlar ihtiyaç harici doğal yapıya kesinlikle dokunmamışlar. öyle heryer dostlar çay bahçesi değil amk. gece 23-24 sularında felan da gidebilirsiniz. korkmanıza gerek yok. saat 22 den sonra oraya kafa çekmeye pompa! yapmayan gelen tofaşlar doğanlar felan göremezsiniz.
çarşıdaki kafeteryalar barlar oldukça güzeldir. ha burada böyle yerlere gitmeniz için yanınızda bi erkek bulundurmanıza gerek yoktur. canının istediği bara gidip kapıya yada içeriye oturup garson kızdan bi bira istersin ve rahat rahat içersin. kimse sarkıntılık yapmaz ''iş mi lan bu'' diye kimse gözünü sana dikmez. rahat olabilirsin.
olabildiğince günlük yaşamı anlatmaya çalıştım. bir insan siktir olup türkiyeden gitmelimidir sorusunu da insanların kendi vicdanlarına düşüncelerine bağlıyorum. ben neden gelmek istedim onuda söyleyeyim. şu an türkiyede yaptığım işin birebir aynısını yapıyorum kardeşim en ufak bir değişiklik yok. ben türkiyede pazartesi sabahı bismillah diyip işe başlayıp o a.koydumun yerinden çarşamba sabahı çıktığımı biliyorum çarşamba! cumartesi çalışmıycaz öğlene kadar hesap kitap temizliği bitirip kaçıcaz diyip te pazar akşamı saat 9 da eve gittiğimi biliyorum ben. peki mesai ? tabiki hayır. zam ? tabi ki hayır. yıllık izin, asgari geçim indirimi, yemek parası, yol parası ? tabi ki hayır. sigorta ? tam 7 ay sonra başladı. (e çalışma kardeşim sende zorla kendini şii ettirmişin yav diyen kardeşime de çalışmak zorundaydım mecburdum diyeyim o yeterli olur sanırım)
daha insanca çalışmak için çalışıp para kazanıp para biriktirip birikim yaptığınız görmeniz için(burada gerçekten anormal bir durum değil bu), insan gibi muamele görmeniz için eğer imkanınız olursa yurt dışına gidin kardeşim.

tanım ve not : mümkünse türk bir işverenin yanında çalışmayın. ben geldikten sonra şirket ispanyollarla ortak oldu. %51 hisseyi aldılar. onlar gelene kadar iş yerinin 38 bin euro sigorta borcu birikmiş. gelen evrak tebligatlardan sonra icra ya geliyoruz diye mahkeme den yazı geldi. neyse adamlar ödedi de kurtulduk. sanırım izah edebildim.

(bkz: içimizdeki suriyeliler)

yeni ulke kuruyorum arkadaslar dusunurseniz bana ulasin. kucuk ama samimi bi ulke dusunuyorum. ilk 8 kisiye 21 vites bisiklet hediye. bu kampanya kacmaz.

Siktirin gidin amk. Ülkem bana yeter. Kendi götünü kurtarmaya çalışıp ülkesi için hiçbir bok yapmayan gerizekalılar sürüsü.