özelde milli eğitim bakanlığının, genelde iktidarın görüş ve yaklaşımlarıyla paralellik taşıyan önerme. insanları nankörlükle suçlayıp manevi yönden ezmek, daha kolay yönetme imkanı sağlar. şikayet eden köylüyü dinleyeceği yerde, "gözünü toprak doyursun", "ananı da al git" demek gibi sayısız örnekler vardır. iktidarın topluma davranışlarındaki hoyratlık, toplum psikolojisini iyi bilen uzmanların eseridir. bu politika tüm hızıyla sürdürülmektedir.
şerefsizlik parayla pulla değil. doğuda görev yapmış binlerce çocuk okutmuş terör saldırılarına uğramış devletin en üst derecesinden emekli 1 in 4 ü ayrıca 4 senelik eğitim fakültesi bitirmiş götü çatlamış bir öğretmene bu devlet 1010 lira maaş veriyor. bilenler bilmeyenlere söylesin. bazı kahpeler de çıkıp bunu çok görüyor. yazık benim öğretmenime. yazık bunca emeğine. uğraşına.
ülkemizin değerli öğretmenleri nankör değil; sadece hak ettiklerini almamanın isyanı içerisindedirler. senelerce kpsss denen zırvalık yüzünden mesleğine başmalasına izin verilmeyen (bu arada kpss 3 aşmalı olacakmış; öğretmenlik içn bir başka engel) ,önüne konulan bilerce engeli aşıp nihayetinde öğretmen olmayı başaran ve yıllarını insan yetiştirmeye, öğrencilerini doğru insanlar olarak vatana kazandırmaya çalışan ve karşılığında cuzi bir maaş alan öğretmenlerimize "nankör" demek büyük haksızlıktır. öğretmenlik emek isteyen, sabır isteyen ve maddi karşılığı olmayan, daha ziyade manevi bir doyum içeren ve genelde mesleki tükenmişlikle son bulan bir meslektir. böylesi değerli bir mesleği ve değerli öğretmenlerimizi nankörlükle suçlamak anlaşılması güç ve üzücü bir durumdur.
kesinlikle nankördürler hatta öğretmenlerin dışında tüm memurlar için bu nitelemeyi yapmak mümkündür. Kendileri önce bir Eğitim fakültesi kazanmak için yırtınırlar, sonra atamaları yapılsın diye yırtınırlar ve bu süre zarfında "ah bir memur olsam" tarzı serzenişler dillerinden düşmez. Sonra gün gelip, atanıp resmi olarak devletin memuru olduklarında yakınmaya başlarlar... Maaşlarını az bulurlar, devamlı sorun çıkartırlar. Oysa ki kendileri eğitmendir, hayata atılmaya hazırlanan yeni neslin mimarlarıdır. Onların serzenişleri, yakarışları, olumsuz konuşmaları, devamlı problem çıkartmaları gelecek nesillerin üzerinde kalıcı etkiler bırakır çoğu zaman. Maaşlarına baktığımızda ülke şartlarına göre gayet makuldür, kaldı ki makul olmasa bile kimse onları öğretmen ve yahut memur olma konusunda zorlamamıştır. "Bırakınız, gidiniz şartları daha uygun bir meslek bulunuz" denilesi insanlardır. Memnun değil misin? Çıkışlar sağdan. Atama bekleyen çok insan var. Aslında insanoğlu nankör sanırım, en açık ifade bu!.
Daha 2 sene önce 70bin öğretmen atandığı yeri beğenmediği için gitmedi.
"Öğretmen açığı var ama biz atonomoyoroz..." He he...
Hem bulundukları yere atanacak olan öğretmenin hakkını gaspetti bunlar hem de gitmediği yerde öğretmen açığına sebep oldu. Ama suçlu daima "atamayanlar"dır.
Düz memurdurlar. Devlete sırtını dayamaktan gayrı gayesi olanları ne yazık ki çok azdır.