türkiye deki sendikacılık anlayışı

entry10 galeri1
    1.
  1. üç ayrı renkle betimlenebilir;

    - sarı,
    - yeşil,
    - kızıl.
    2 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. uygulamaya döküldüğünde sendikanın geliş süreci de oldukça sıkıntı yaratıyor. tecrübeyle sabittir ki, adam yaralamadan şirket içinde bölünmeye kadar her olay yaşanır. tüm bunların yaşanması sırasında zarar görenler ise sendikaya oy versin ya da vermesin her bireydir.
    işveren ve işçi arasında yaşanan derin uçurum kendini zamanla oynanması gereken rollere çevrilir ve en tehlikelisinden uzun tiyatral yapmacık süreçlere bırakır. sendikanın oluşumunu engellemek amaçlı olarak en yakından tanındığı inanılan kişiler ispiyonculuğa soyunur ve hatta bu amaçla sendikaya imzasını bile atar.
    imzasını geri çekenler sendikanın oluşumunu isteyen kişilerce fena halde dışlanır.
    engellenemez bir süreçtir bu.
    sancılıdır.
    riskli bir yanı ise hayalgücünün fazlasıyla insanı kandırmasıdır. sendikanın sonuna kadar işçinin yanında olacağı fikri çalışanın en büyük yanılgısıdır.
    çalışma şevkini azaltarak bireye gereksiz bir güven verir ve işverenin kademesi ne olursa olsun aradaki saygıyı öldürüverir. ve hatta otoriteyi dahi yok eder.
    iyiden kötüye doğru giden şartlar zaten çalışanı bu yolda gitmeye iten nedendir.
    mucize beklememek lazım.
    temkinli olmak gerek. sendika şirket içinde oluşumunu tamamlayana dek elbette gülen yüzünü gösterecektir.
    gerçek yüzü ise, sendikalaşma tamamlandığında görülecektir.
    bir ay öncesinde sırtınızı sıvazlayarak "elbette ki haklarınızı alacağız, hakkınızı aramayı asla bırakmayın" diyen sendika, bir anda "sen de fazla abartmışsın ne de olsa patron o güç onda" diyebilir. hiç de rahatsız olmaz bundan.

    daha iyimser bir bakış açısı için;
    (bkz: polyanna)
    2 ...
  5. 4.
  6. seksenlerin ortalarına kadar sermaye sahiplerine karşı hak mücadelesinde etkin rol üstlenen örgütsel faaliyetti türkiye de. şimdilerde ise sadece işçilerden aidat toplayıp, sermaye sahiplerinin attığı kemikleri işçi kesimine gagalayan örgütsel faaliyet olarak değerlendirmek çok acımasız olmaz.
    1 ...
  7. 5.
  8. üyelerden para toplayalım, akdeniz bölgesinde otellerimiz olsun, altımızda audiler passatlar olsun, işçiyi de işvereni de siktiret biz keyfimize bakalım. ilkokul mezunu adamın altına 50000 euroluk arabayı verirsen, başkanım başkanım diye peşinde koşup bir de ego patlaması yaşatırsan bu adama, takar mı seni ???
    1 ...
  9. 6.
  10. siz çalışın biz yiyelimciler derneğidir. o değilde saf işçiler bunları krallar gibi besliyor. çoğu sendikanın antalya da tatil köyleri var. özellikle öğretmen sendikalarının.
    0 ...
  11. 7.
  12. sadece iki cümle ile tamamladıkları açıklama sonrası dağılma kararı alarak 'hak mücadelesinde biz de varız' dediklerini sanmaktan ibarettir.
    sendikada söz sahibi insanların kendi içerisinde kapitalist yepisyeni bir düzen kurduğuna inanıyorum.
    0 ...
  13. 8.
  14. yoktur.

    yalakalık ya da muhalefet vardır.
    0 ...
  15. 9.
  16. ak parti, ülkü ocakları ve pkk üçgeninde döner. bunun sonucu olarak türkiye'deki sendikalarda aşağıdaki durumlar kaçınılmaz olur:
    (bkz: particilik)
    (bkz: kutuplaşma)
    (bkz: ayrımcılık)
    (bkz: fişleme)
    (bkz: mobbing)
    0 ...
  17. 10.
  18. türkiye'de olmayan şeydir sendikacılık. var gibi görünür ama yoktur. sendikaların başındakilerin derdi işçi değil kendi keyifleridir. hepsinin makam aracı arzuları vardır. son model araçları alıp işçilerimiz için aldık derler. şimdi de kancayı mağaza çalışanlarına takmışlar. koton ilk kurban gibi duruyor şimdilik. ama devamı gelecektir. diğer mağaza ve perakendecilere de sıra gelmesi an meselesidir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük