geçen vapurda kulak misafiri olduğum konu.
iki iş adamı -kılıklı tip- konuşuyor:
- ya tamam, tayyip girişimciyi zenginleştirdi, o doğru da, parayı bulunca üretim yapmıyor ki kimse. herkes ithalat yapıyor. üretim maliyetleriyle uğraşacağına, ithal ediyor, üstelik bir de teşvik alıyor...
kıssadan hisse: küresel kapitalizmin içinde kaldığın sürece, zenginleşsen de, üretim yapamazsın. çözüm milli ekonomidir. çözüm, kapitalist sınıfı yok etmek, milli sermaye gücünü kurmaktır.
bakınız, son yıllarda koç, sabancı, doğan, doğuş gibi kaburüstü tüm gruplar hangi sektörlere yatırım yapıyor ve hangi sektörlerden çekiliyor.
lüküs hayata çok fena alıştık.
sokaktaki götü boklu bebeler bile cep telefonundan internete giriyor artık.
bunlar hep maliyet. maliyeti geçtim insan için birer lüks.
insanlar lükse, rahat yaşama fena alıştı. 1000 lira maaş alan adamın 10.000 lira kredi kartı ve kredi borcu var, sokaklar model arabalardan geçilmiyor. oysa ki hepsi borç...
70'li, 80'li yıllarda insanlarımız bu kadar borçlu olsa kendini asardı. şimdi borcu kapatmak için daha fazla borç yapılıyor.
e haliyle, üretmeden katma değer yaratmadan kazanılabilecek meblağ bellidir. birşeyler üreteceksin, emek vereceksin ki ekonomik olarak yükselebilesin.
ama neye kimi anlatıyoruz.
müthiş yaz tatili kredileri var, fırsatları kaçırmayın. 15 gün tatil yapın 12 ay ödeyin en iyisi...
şahsi kanaatim şu şekildedir. he doğrudur değildir aldığım eksi ve artı oylarla göreceğim.
üretim yapmak, üretim yapanı zenginleştirmez. üretim yapanların etrafındakileri zenginleştirir. yan sanayiler oluşur böylece yan taraf zenginleşir.
alıp satmak ise en kolayıdır. çünkü kazanç maliyetlerinin arasında üretim yoktur.üretim maliyetleri sadece hammadde girişi olmadığı için; işçi,sigorta, ham madde, güvenlik, elektrik, su, çalışanların tripleri, çalışmayanların tripleri, yasal mevzuatlar, yaptırımlar derkenn bu liste uzar gider.
uzun vadede ve kalıcı zengin olmak isteyenin işidir üretim. torununu düşünmeyen, banane amk çocuğumdan diyerek kendini zengin etmek isteyenlerin işi ise alıp satmaktır.
Tarim sıfır. Milletin tarım arazileri 2b diye ellerinden alındı. Hayvancılık doğru düzgün yok. ilmi bilimi gectim zaten amk biz hala ataturkun namaz fotografi olmamasini konusuyoruz yani genclerden de bi sikim olmaz. Siyasetciler vasıfsız pişkin hırsız. Sonuç olarak üretimi anca analar yapar bu ülkede.
türkiyede ne yazık ki iş sektöründe şirket sahibinden, yöneticisinden her türlü kademeye kadar hiçbir bölümde vizyon sahibi olan adam bulamazsın. eskiden gelen bir söz var ''kıroyum ama para bende'' diye. işte şirket sahibi tipler genelde böyle tipler. böyle tipler olduğu içinde sektör gelişemiyor. çünkü bir yandan da çeşmenin başını tutmuşlar ve yeni gelen daha sağlam iş yapanlarında önünü bir araya gelip kesiyorlar. bir kaç marka bir araya gelip ürünlerin fiyatlarını şişiriyorlar. yöneticiler aşırı cahil, çoğunda vizyon yok ve bir çoğu globalde yarışamıyor. e yurt dışına ürün satamadıktan sonra ne oluyor para ülke içinde elden ele geçiyor. bununda ülkeye hiçbir faydası yok. zaten ahlakta olmadığı için bu şirketler gidiyor birbiriyle mailleşiyor, yılbaşında zam yapılacağı zaman bile kendi aralarında sözleşip sektördeki maaşlar artmasın diye müdahale etmeye bile çalışıyorlar. örneğin ofis çalışanısınız, bir araca gerece ihtiyacınız oldu diyelim. istiyorsunuz talep ediyorsunuz aylık milyonlar kazandırdığınız şirket 100 dolar vermemek için kıvranıyor. yahu versen o adamın daha verimli iş yapmasını sağlayacaksın ve daha çok kazanacaksın. ama yok olmaz. çünkü elinden 100 dolar gidecek kısa vadede. program istiyorsun crackli kullansana diyor. biz bilmiyoruz zaten kullanmayı indirmeyi am*na koyim aklımıza da gelmedi. çatlıyor patlıyor diye istiyoruz herhalde. ama yok cebinden para çıkacak. böyle bir ortamda nasıl kaliteli ürün çıkarabilirsin? nasıl yarışabilirsin? nasıl marka oluşturabilirsin? hiç bir s*ki oluşturamazsınız böyle kimse kusura bakmasın.
