türkiye de suç sayılmayan hırsızlıklar

entry129 galeri3
    44.
  1. tirilyon kaybetmek (kayıp trilyon)
    24 milyon kaybetmek. (diyanet)

    kaybedilen bu paralar halktan çalınmamış mıdır?
    0 ...
  2. 45.
  3. BiR TANE DENiZ FENERi KURARSIN, YURTDISINDAKI TURKLERDEN TOPLARSIN YARDIM DIYE PARAYI SONRA BU PARAYLA PARTI KURUP INSANLARA KOMUR MAKARNA DAGITIRSIN IKTIDARA GELIRSIN.
    0 ...
  4. 46.
  5. bireysel tüketici kredilerinde ise, dosya masrafı, cart masrafı curt masrafı gibi bir takım masraflar alıyorlar, bu da yetmiyor, ya sen ölürsen diye hayat sigortası yapıyorlardı krediyi kullandığınız süreyi kapsayacak şekilde.
    0 ...
  6. 47.
  7. bankalar halkı soymanın yolunu bulmuşlardı. bankaların asıl amacı mevduat toplayıp birikimleri değerlendirmek ve bu topladıkları mevduatları kredi olarak sanayiye ve girişimciye aktarmakken bir anda bankalar maaşı yetmeyen, geçinemeyen ve geçine bilmek için borçlanma ihtiyacı olan 50 milyon insanı keşfettiler.
    bu insanlar ay ortasında annesinden babasından, arkadaşlarından borç alıyorlardı eskiden; banka bunlara kredi kartını dayayınca, ohhh ilaç gibi gelmişti.
    devlet içinde sorun yoktu bankaların karları yükselmiş devlette oradan vergi alıyordu. yine gibilen türkiye cumhuriyetinin emekçi kesimi oluyordu.
    durmadan kredi kartına faiz yürütülen, durmadan bu kartları ödemeye çalışan salaklar varken, bankalar neden mevduat toplasın, neden büyük şirketlere kredi verisin ki. riske gerek yoktu.
    0 ...
  8. 48.
  9. bu gelirin tadını alan bankalar hemen mobil ekipler kurdular. tablet pc'leri olan üniversiteyi yeni bitirmiş çocukları sokağa saldılar, bize kredi kartı müşterisi getirin. lan bankacı bankada çalışırdı hani? yok! iş portacılığa başladılar, sokaklarda resmen stand kurdular, bu genç yeni mezun arkadaşlara bir çok vaadde bulunup işportacı bankacı haline getirdiler. 900 tl'ye çalışan tablet pc'li kravatlı, kredi kartı iş portacıları.
    0 ...
  10. 49.
  11. son on yılda kredi kartları adedi sanırım 200 milyonu geçmiştir türkiyede.
    bankalar satılırken ya da başka bankalarla birleşirken, kredi kartı adetleri bankanın değerini belirlemede ciddi bir kriter olarak kabul edildi. bir banka sekiz milyon kredi kartı müşterisi var diye bir kaç milyar dolar daha fazla paraya satıldı.
    1 ...
  12. 50.
  13. bankalar müşteri bilgilerini birbirlerine de satmaya başladılar, korkunç bir databaseleri oluştu. bu database de paraydı. bir bakıyorsunuz sizle hiç bir irtibatı olmayan bir bankadan evinize kredi kartı gelmiş. vay! dünyanın hiç bir ülkesinde böyle bir şey olamaz.
    1 ...
  14. 51.
  15. tabi müşteri portföyleri geliştikçe ülkede gibilen vatandaş sayısının artması çok ciddi manada bir kredi kartı mağdurları oluşturdu. bu mağdurlar zaman zaman seslerini yükselttiler, zaman zaman intihar ettiler, zaman zaman da banka soyup borçlarını ödemeye çalıştılar.
    yanlış hatırlamıyorsam, hükümetten bu işi çözmesi için yoğun talepler olduğunda zamanın başbakanı bana mı sordular da o kredi kartlarını kullandılar diye ayar vermişti.
    0 ...
  16. 52.
  17. en son sanırım ykb'nın ceo'su bankamatikten para çekenlerden ücret alınacağı gibi bir bomba patlatmıştı. babamızın oğlu değilsiniz ya kardeşim, hizmet alıyorsan bedelini de ödeyeceksin diye bir de terbiyesizlik etmişti.
    0 ...
  18. 53.
  19. şimdi; bu bankaların bireysel müşterilerden aldıkları ücretleri, şirketlerden almaları çok zor hatta imkansız. şirketler güçlüler, mücadele ederler, vermezler o paraları, ben bile havale ücreti alan bankadaki çakıştığım şirketin hesaplarını kapattırınca banka gelip yalvarmıştı.
    ama bireysel öyle değil, maaşını oradan alacaksın, rehinsin.
    bankalar resmen türk halkını devletin gözü önünde rehin almışlardır ve soymaktadırlar.
    hükümet buna sesini çıkaramıyor, bankaların hükümetler içerisinde ciddi lobileri var. hükümetlerin hoşuna gitmese de bu durum, bu soyguna kimse sesini çıkarmıyor. arada cılız ataklar oluyor, işte geçen aylarda 2 gün kredi kartlarını kullanmayalım protestosu gibi:) bankacılar gülmüştür buna.
    dünyanın hiç bir ülkesinde böyle bir soygun cezasız kalamaz ama lanet olsun ki burası türkiye, herkes sineye çekmiş susuyor.
    1 ...
  20. 54.
  21. siyasi partiler;
    evet dostlar, bu ülkede aslan payını yasal olarak alan kurumlardan biriside siyasi partilerdir. hepimizin ödediği vergilerden bu adamlara hazineden pay ödenir.
    0 ...
  22. 55.
  23. rapor hırsızlığıdır. haksız yere amcadan, dayının arkadaşından, tanıdıktan bedava rapor alıp yan gelip yatma eylemidir. haksız kazanca sebep olduğu gibi benim gibi lys ye hazırlananlar için de haksız rekabet ortamı oluşturur.
    0 ...
  24. 56.
  25. turgut özal, siyasi partilerin iş adamlarından rüşvet almalarını önlemek için, o günün şartlarında tek kişiden bir yıl içerisinde 50 tl bağış alınabileceğini öngören bir yasa hazırladı. bu siyasi partilerin iş adamlarından rüşvet almasını engelleyecekti. peki siyasi partiler kar amaçlı kuruluşlar olmadığına göre gelirlerini nereden elde edeceklerdi.

    turgut özel siyasi partilerin yerel seçimlerde aldıkları oy oranında hazineden partilere yardım yapılmasını da o kanuna ekledi.
    0 ...
  26. 57.
  27. futbolda istanbul kulüplerinin federasyonla işbirlikçi entrika yaptırımları, maç esnasında ve sonrasında hakemler üzerinde baskı kurup kendi aleylerinde düdük çaldırma çabalarıyla karşı takımların emeklerini gasp etmesidir.
    en yakın zamandan iki örnek ;
    ligde lider oldukları halde fatih terim'in hakemlere ve önüne gelene saldırması. (o maçta sahaya taraftar girdiği halde kulübün ceza almaması!)
    aziz yıldırım'ın bursaspor maçında devre arasında hakemlerin yanına gidip onları tehdit etmesi.
    0 ...
  28. 58.
  29. 59.
  30. siyasi partiler kanunun mali hükümler kısmında bunu detaylı olarak anlatır. seçime giren partilere aldıkları oy oranında hazineden yardım yapılır. şu anda siyasi partiler genel bütçenin 5000'de ikisini alıyorlar. 2013 yılı bütçe gelirlerinden 145 milyon tl siyasi partilere devlet yardım etti. akp 81 milyon tl, 42 milyon tl chp'ye, 21 milyon tl mhp'ye ödendi. bdp ise bağımsız adaylarla seçime girip sonradan grup oluşturduğu için hazine yardımı almamıştı.

    bu yardım her yıl devletin kasasından partilere ödenir.

    ama bana sana bize kimse sormaz, la bu parayı ödeyelim mi diye.

    rahmetli erbakanın kayıp trilyon davasını hatırlayan hatırlar, işte bu hazine yardımından iç edilen trilyondur o trilyon, yani yine bizim paramız.
    1 ...
  31. 60.
  32. şimdi bir kentsel dönüşüm hikayesi vardır biliyorsunuz. her yeri yıkacağız, yeniden yapacağız, cart durt diye atıp tutuyorlar. ama sağlam rant elde ediyorlar, hem de milyar dolarlar hayalleri süslüyor. peki bu iş nasıl dönüyor?
    0 ...
  33. 61.
  34. bursa akpınar mahallesini bilen bilir. ilk kurulduğu yıllarda kentin en uzak yeriydi. oradaki konutların olduğu yerde botaşa ait bir işletme ve büyük bir arazisi vardı. 6-7 yıl önce bir şirket orayı aldı ve oraya koru park diye bir alışveriş sitesi ve içerisinde apartmanlar yaptı. bu apartmanlarda daireler 1 milyon ile 343 bin tl arasında satıldı. acayip rağbet gördü. peynir ekmek gibi satılıyor bu evler, bildiğiniz apartman dairesi, üstelik bursa kent çöplüğü de yakındır, rüzgar estimi çöp kokusu gelir.
    0 ...
  35. 62.
  36. bu akpınar mahallesi bursanın en düzgün semtidir, tüm evler parka bakar, otoparkları vardır, geniş yolları vardır. mudanya yoluna da paraleldir. bursada çarşamba diye bir semt vardır ki araba geçmez. deprem olsa bir tane adam sağ çıkamaz. gel gör ki belediye akpınardaki evleri herhangi bir deprem riski taşımasa dahi burayı kentsel dönüşüm alanı ilan etti.
    2 ...
  37. 63.
  38. başka devletler, bizim devleti soyuyor, bizim devlette halkı soyuyor. Biraz karışık bir durum ama herkes herkesi soyuyor suç sayılmıyor. Allah sonumuzu hayır etsin.
    0 ...
  39. 64.
  40. adamlar akpınardaki evleri yıkacaklar onların yerine konut verecekler ama beş katlı apartman yerine 12 katlı apartmanlardan yer verecekler, parkları ortadan kaldıracaklar, yolları daraltacaklar ve koru parkın 2 katı bir alış veriş merkezi yapacaklar.

    sorsan akpınardaki evler deprem riski taşıyor, soruyorsun hangi eve test yaptın diye, çıt yok. ne test yapıldı ne de başka bir şey. amaçları ev falan değil, kentsel dönüşüm hiç değil, orada yol kenarında olan arazi, çünkü kurulacak bir avm'nin kiralamada m2 fiyatları katlar ve müşteri erişimine göre 150 euro ile 1500 euro arasında değişiyor. velev ki 150 euro m2 fiyatı kabul edelim, yaklaık 50 m2 bir alandan bahsediyoruz.

    bütün amaçları o konutların sahiplerinin arsa paylarını kentsel dönüşüm adı altında ele geçirmek. o parklar yeşil alanlar yollar falan da hep orada oturan insanların, binalar yapılırken, arsa sahipleri hazineye hem yok hem de yeşil alan için arazi terk ederler, ee o arazilerin parasını da o konutları satın alanlar öder. hazineye terk edilmesinin sebebi parka halk bakamaz, mülkiyet hazinede kalır ama belediye buraları yaşam alanı haline getirir.

    şimdi bu adamlar burada oturanların aslında parasını ödedikleri yeşil alanları da avm'lere satacaklar. hem kendileri gelir elde edecek, hem yandaşları avm yapıp köşeyi dönecek, hem de vatandaş biz sana ev yaptık bak bize oy ver diye diklenecekler.
    2 ...
  41. 65.
  42. üstelik bu kentsel dönüşümün yasasını da yaptılar, yıkacağım dedi mi yıkıyor, devlet resmen gözümü diktiğimi alırım diyor. malıdn mı var sahibi sen değilsin, yaparsın bir yasa alırsın vatandaşın elinden yandaşlara verirsin o zengin olur, diğerinin ebesi dikilir, biz galiba millet olarak dikilmekten zevk alır hale gelmişiz ki bu memleketin % 50 si zevk çığlıkları atıyor.
    1 ...
  43. 66.
  44. kentsel dönüşüm yasal hırsızlıktır. yasaları yapanlar kılıflarını hazırlamışlar ve vatandaşın 20 yıl önce değersiz olan evlerini bugün şirketlere peşkeş çekmek için bir yasa çıkararak legalize etmektedirler. suçu yoktur mevzuat böyledir. dur dahi diyemezsin gelir yıkar. itiraz edersen, senin evin eskiydi biz sana yeni ev veriyoruz, ne konuşuyorsun diye de atarlanırlar.

    bu kentsel dönüşümde tabiki en büyük rantsal alan istanbuldur. yakında dozerleri küçük armutluya sokarlar malum boğazı gören ve garibanların elinde olan tek yer orası. çok uzun sürmez. giber atarlar armutluyu, artık ağaoğlu mu oraya bina diker, başkası mı bilemem.
    0 ...
  45. 67.
  46. biraz müsade akşamüstü de şu et-süt işlerini anlatalıp, biraz da ayakkabı işlerini anlatalım. 200-300 tl'ye satılan ayakkabılar gerçekten ne kadara üretiliyor, antibiyotikli sütler nasıl soframıza geliyor, bir de mersin limanından bu ülkeye yıllarca kaçak et sokan huur çocuklarını anlatalım, rahatlayalım.

    hepinize sevgiler saygılar var olun.
    1 ...
  47. 68.
© 2025 uludağ sözlük