Her geçen gün sol görüşün türkiyede kan kaybettiği ve gitgide yok olduğu gerçeğidir.
bu ülkeye sağcı lazım olduğu kadar solcu da lazımdır. basma kalıp herkes bir tarafa bakarsa etrafta olanı, olmayanı kimseler göremeyecektir.
karşıt görüşler olmazsa, muhalefet işini düzgün yapmazsa, parlamentoda farklı görüşlerin sesi bir birine karışmazsa; alınacak kararlar ve yapılacak reformlar mutlaka hep eksik kalacak veya otoritenin menfaatine olacaktır.
Millete hitap eden bir yönetim istiyorsak: çok renkli bir yönetime ihtiyaç var demektir. bu bağlamda sol'un kan kaybetmesi hiç kimsenin menfaatine değil bilakis zararınadır.
türkiyede sol hiçbir zaman olmadı. bu yüzden yok olması söz konusu değil. sol parti dediğiniz partinin oklarından biri milliyetçilik lan. solculukta milliyetçilik mi var? yok. haa milliyetçilikten rahatsız olan bir orospu çocuğu değilim.
Kürtçülük bataklığının Solu getirdiği durumdur. Nitekim bu sefer de Kürtçülük sağcılarda su üzerine çıkmıştır (yani önceden vardır lakin çok açıkta değildir), Sağı da getireceği durum olacaktır yakın zamanda.
eğer kastedilen sol görüş chp ise, bu parti hiçbir zaman solu temsil etmediği için yok olma gibi bir durum söz konusu değildir. kastedilen; sosyalizm yahut komünizm ise, yine ülkemizde hiçbir zaman tam manasıyla idrak edilemediği, ezberden öteye geçemediği için yok olması da mümkün değildir.
bireyci zihniyet: herşeyin bireyler tarafından yapılması, devletin sadece güvenlik, hukuk ve kalite kontrol konusunda müdahalede bulunması.
devletçi zihniyet: bu ise herşeyin devletin elinde olması, bireyin devletin koyduğu kurallar çerçevesinde hareket etmesi.
bugünkü iktidar mesela, toki konut yapıyor, mesela istiyor ki insanlar devletin yaptığı binalarda ikamet etsin, burada devletçi zihniyet var, ama bir yandan da bazı kamu organlarını özelleştiriyor, mesela türk telekom, istiyor ki bu devletin elinden çıksın bireyler idare etsin, bu da bireyci zihniyet.