bölünmenin zamanı geldiğine ilişkin fikirleri destekleyen zorluktur. araya 30 bin ölü girdikten sonra uzlaşmak anlaşmak imkansız gibi görünmekte. bölünmek isteyen iller referandum yoluyla belirlenmeli ve bundan sonra herkes kendi yoluna gitmelidir. bir türk olarak, anlamsız bir mücadele içinde amerikan bombalarına akan ve o bombaların akıttığı kana verecek param yok, gencecik kardeşlerimi de türkiye cumhuriyetinden ve nedensiz yere benden ve benim değerlerimden her fırsatta nefret ettiğini söyleyen insanların diyarında bırakmaya da niyetim yok. kürtlere de bu şans verilmelidir, kürdistanda istedikleri gibi eğitim öğretim vs görebilmeli ve istedikleri huzurlu mutlu dünyayı yaratmalılar. bizim coğrafi sınırlarımız çapı azaldığında bizim azalmayacağımız ya da siyasi gücümüzün azalmayacağı aşikardır. hatta bu şekilde hem ekonomik hem de sosyal anlamda daha güçlü bir hale gelmemiz sözkonusu olacaktır. can ve mal güvenliğimiz sağlanacaktır. terör belasından ve bütün akan kanı sadece anadilde eğitime kadar indirgeyen bu anlayıştan kurtulmuş olacağız.
verginin yüzde 81 ini üreten kızılırmaktan batısı aynı verginin yüzde 79 unu tüketen ise kızılırmaktan doğusudur. varın siz düşünün bölünme sonrasında oluşacak maddi ve manevi huzurumuzu. yıllarca şunu söyledik kimlik mücadelenizin arkasındayız ve sizi anlıyoruz. ancak bu ülkede sıkıntı yaşayanlar sadece kürtler değil, dindarlar, ermeniler, yahudiler, çingeneler, emekçiler de sıkıntılı gelin beraber mücadele edelim bir ulusun özgürlüğü için, ama görüyoruz ki kürtlerin sorunu ırk temelli, kanlı bir kimlik ve bağımsızlık mücadelesi. o zaman alın size bağımsızlık diyerek bütün maddi manevi bağlar koparılmalı. sonrasında biz diğer türkiye halkları ile birlikte mücadelemizi kansız ve insana yakışır biçimde kendi coğrafyamızda veririz.
pkk yı hala mazur görebilen bir insanın benimle aynı havayı soluması içimi acıtıyor. ordunun yaptıklarını hiç tasvip etmedik her fırsatta karşısında olduk. derdimiz, hiçbir zaman üzerine basıla basıla, her fırsatta ifade edilen bir ırka ve onun coğrafyasına özgürlük gibi lokal bir mesele olmadı. biz bu ülkeye toptan özgürlük istedik, onurumuzla yaşayabileceğimiz bir yer olsun istedik, yaşadığımız coğrafya. ama görüyoruz ki bizimle aynı ülküyü paylaşmayan gözü dönmüş hırslı bir kitle mevcut. türk ırkçılarından olduğu gibi eli kanlı kürt ırkçılarından da nefret etmekten kendimi alamıyorum.
artık zor olmayan durumdur. herkes eşit haklara sahip bu ülke de. eskiden konulmuş aptalca yasaklar da artık yok. kürtlere düşen tek şey hangi tarafta olacaklarına karar vermek.
avrupa'da bir dönem yaşamış birisi olarak diyorum ki: bu kapitalist düzende fakir olmak, işci olmak, emekci olmak zordur; gerisi hikaye. ayrıca emin olun hiçbir şekilde avrupa'da bir doğulu* olmak kadar zor değildir, zenci meselesine girmiyorum bile.
türklere sorsanız kürtlerle sorunum yok der
kürtlere sorsanız türklerle sorunum yok der
peki kim bu herkesle sorunu olan o.çocuğu?
pkk? devlet? dış ülkeler? hepsi?
son zamanlarda yapılan devrim niteliğinde reform ve verilen haklardan sonra anlayamadığım zorluktur. sadece anadilde eğitim midir bütün akan kanın sebebi sanmıyorum. ortada bir öç alma arzusu ve hınç vardır. işin esası pkk yı destekleyenlerin ne istediklerini bildiklerini sanmıyorum. iş çığırından çıkmıştır. bu tarz olaylarda aklıma hep zweig'in amok koşucusu gelir. kürt kardeşlerimi itidale davet ediyorum. ırkçılığın her çeşidi beladır. hele kan yoluyla ırkçılık yapan ise melundur.
türkler ve kürtler osmanlı döneminde viyana kapılarını birlikte zorlamış iki kardeş gruptur. ortaya çıkan bdp ve pkk gibi topluluklar türklerin kürtlere karşı olan bakış açısını değiştirmiştir. nasıl ki amerika'da islam dinine mensup olanlar ladin yanlısı gibi gözüküyorsa türkler de aynı bunun gibi tüm kürtleri pkk yanlısı olarak görüyor.