ana haber bültenlerinin 2 gündür bir numaralı konusu. karın yağmasına en çok muhabirler falan sevinmiştir herhalde. haber yapmaktan daha kolay ne olabilir artık bu havada?
eline mikrofon, yanına kameraman alan herkes atmış kendini sokağa, suni kar fırtınası atmosferi eşliğinde soluk soluğa bir yerlerden bildiriyor ("evet sayın seyirciler, şu an ayakta durmakta bile güçlük çekiyoruz bıdı bıdı bıdı..."). bir de alttan şöyle dehşet saçan, gerilimli bir müzik verdiler mi, dandından yinmez. al sana balon felaket haberi.
galata köprüsünün altında şapkanızı önünüze atıp titreyerek dilenmek zorunda değilseniz ve böyle birsini görmezden gelebiliyorsanız, gerçekten çok güzel yağan kar.
trafiğin rahatlamasını sağlayan yağıştır. kimse ara sokaklardan arabasını çıkaramadığı için yollar boştur. fakat temkinli gidildiği için işe geç kalmalar çok olmuştur.
dün gece yatarken pek bi şey yoktu, minik minik yağıyordu ama sabah bir baktım ki evin önünde polis otosu vırrr vırrr gidemiyo, yollar mahvolmuş. sabah sabah iş aşkı ile yanıp tutuşaraktan kalktım yola çıktım, baktım ana yollar açık. otobüsler genel olarak boş, minibüsler çok popüler. marmara üniversitesine giren garibanları gördüm bu soğukta kim bilir nerden geldiler. neyse işe geldim ama işyerimiz tatil aslında, yani dershane burası, öğrencilere bugün tatil ama biz çalışanlar olarak burdayız mesela. çok ilginç.
ama bunun dışında istanbulda kar güzel be. burdan caddebostana doğru inebilirim, deniz kenarında bi çay bi kahve iyi gider.