siz günde beş sefer emperyalizmin ve kapitalizmin ırzına geçtiği, yöneticilerinin kervan yüküyle servete sahip olduğu, yarısı yoksul ve aç, emeği sömürülen, yaşam hakkına saygı gösterilmeyen bir millete bu olanlara şükretmeyi ses çıkartmamayı kanaatkar olmayı telkin ediyorsanız bir yerde, burası cami de olabilir okul da, ev de, orası ülkenin ilerlemesine engel olmaktadır işte, orası geleceği tehlike altında tutmaktadır. toplumun bu artık böyle gitmemeli demesine engel olmaktadır. maalesef camiler bu konuda başı çekmektedir. o nedenle cami yapılmasına harcanan paralara yazıktır günahtır.
matematik dersi veren aklı evveller oturmuş hesap kasap yapmışlar lakin 71 milyon derken kadın erkek bütün milleti hesaba dahil etmişler. kadın milletini camilere almıyorlar annem. ne hikmettir bilinmez bizde kadın kısmısı öyle camide vakit namazı, cuma namazı , bayram namazı kılamaz. hiç değilse kadınların aklını fikrini kurtardık, dimi.
gericilik ifadesi ya da utanılacak bir şey değildir, müslüman sayısının fazla olmasından ileri gelir.
1000 kişiye bir caminin düşmesi aynı zamanda balık istifine dönmüş bir ortamda ibadet edileceği anlamına gelir; ibadethanelerin de belli bir standardı olmalıdır, senin umrunda değilse bile; bir başkası için mabettir orası.
Bu sayıdan ziyade camilerin ortalama kapasitesine bakmak lazım. Bence ortalama kapasite oranı çok düşük. Nerden biliyorum tabiki cuma namazlarında camide yer bulamadığımdan biliyorum. camilerin büyüklükleri ve kapasiteleri farklı olduğu için 353 kişiye bir caminin düşmesi nşa da bir anlam ifade etmez.
"allah bereket versin, daha ne olacaktı?" diyebiliriz bu konuda. nitekim gün içinde gidin bakın herhangi bir camiye, 3 bilemedin 5 kişinin namaz kıldığını görebilirsiniz koskoca camide. en fazla rağbet gören cuma namazları dahi camiyi doldurmadığını düşünürsek sanki yeterli gibi sayısı. yeni cami yapıtına karşı çıkan kişilerin savunduğu bir şey var; "onun yerine okul yapalım "
ama bu konuda zübük zade'yi hatırlamak mümkün değil; din iman olmayınca kuru bilgi neye yarar??
herkesin icinde bir cami yaptirma ve yasatma dernegi baskanligi vardir ey canlar, bu da onun dogal sonucudur. o toplanan paralarla yapmadigimiz alemler, girmedigimiz ortamlar mi kaldi; halkimiz makbuz almayacak kadar guvenince... ihihi insanin her yerde tanidigi olmasi gerek. cemaat bos gecmeyin, mıhhhh.
kişi başına düşen milli gelir hesabından daha gerçekçi görünen bir istatistiktir. camilerin halk tarafından yapıldığı düşünüldüğünde, bu halk isterse daha neler neler yapar fikrine kapılabileceğimiz bir durumdur.
köktendincilerin bile rahatsız olup yanıt verme ihtiyacı hissettiği gerçek. halbuki yetersiz bir durum diyebilirlerdi pekala. ama memleketteki dersliklerin acınası kalabalıklığı ve devlet hastanelerindeki koğuş sistemi düşünüldüğünde bu kadar acıyı kesmek için bir boyun eğme hali gerekiyor. onun da adresi camidir, duadır, allaha havale etmektir sorunları...
turkiyedeki camilerin hic bir tanesi devlet butcesinden finanse edilmemistir. ha dersin ki devlet de imamini atiyor, dolayli katki yapiyor, sen atamazsan oraya imam bir atayan bulunur ama sonra her yer de el-kaideci canli bomba olur; sonra aglama vay ben yandim diye. eger turkiye de cok cami var diyorsan git yunanistan a da kac kilise var gor bakalim. rodos tan girite feribotla giderken yuz nufuslu adalar gorursun 10 tane kilisesi olan. yunanlilar ne kadar fazla kilise yaparsa o topragin o kadar bereketli olacagina, meryem ana ve tanri tarafindan korunacagina inanirlar. ha dersin ki yok bilim idi yok bunlar akilcilikla bagdasmaz ; din dedigin sey dogmadir zaten. sen ister inan ister inanma ama halkin cebinden cikan parayla yapilan cami de seni germesin . zaten kimsenin kimseyi zorla camiye goturdugu de yok. ben 5 yildir ugramadim, kimse de ne agladi ne zorladi ben camiye gideyim diye.
her 353 kişiye bir cami düşmesi kötü birşey değildir. ibadet etmek isteyen insanlara ibadet etme imkanı sağlamak büyük bir devlet başarısıdır ama türkiye'de 61 bin kişiye bir hastane düşmesi ise ülkemizin büyük bir ayıbıdır. bununla beraber okul ve tiyatro sayımıza değinmek bile istemiyorum.
camiler nou camp kapasiteli olmadığından ötürü abartılacak bir durum değildir. 1000 kişiye bir cami yeter de, bir kişiye iki cami düşüyormuş gibi yaygara yapmanın alemi yok en nihayetinde. bak hele, konser verecek sanki adam orada. aboo.
devletle ilgisi olmayan başarıdır. bu ülke devleti cami yapmaz. elinden geldiğince yıkıp ahır yapmış eski camilerin var olan vakıf arazilerine el koymuştur.
zamanla insanlar devletin el koyduğu, yıktığı camiler nedeniyle özel mülkiyeti olarak camiiler yapıp sahiplenmiştir. hiçbir şerefsiz çıkıp benim paramla cami yapıyor devlet iddiasında bulunamaz. bu millet dinine bağlı ve elinden geleni yapıp 353 kişiye bir cami yapmış. % 99'u müslüman olan bir ülkede normaldir. sözlük elitlerine bakıp ülkenin çoğunu ateist veya başka inançlarda insanların çoğunluk olduğu sanrısında bulunursanız tabi ki bu kadar camiyi devlet yapmış sanma aptallığında bulunursunuz. maddi bir yardımda bulunmak isteyen müslümanlar ceplerinden para verip eski camileri bile devletten satın alarak kurtarmışlarsa, yenilerini yapmışlarsa ve müslüman olmayanların cebinde akrep olduğundan kendilerine ait bir toplum faydasına yapıları yoksa bunda gocunacak taraf cami yaptıran müslümanlar değil, halkçı, sosyalist geçinip halkın kullanımına yarayacak bir eseri olmayanlar olmalı.
normal bir sayının gereği bir olay olabilir. çünkü 100 kişilik de 400 kişilik de 50 kişilik de cami var. önemli olan aynı yerde 150 metre ardarda iki cami yapılmaması. işte o gereksiz evet.
camileri cemaatin kendi parasıyla yaptirması ve işletmesi halinde kimsenin birşey demeyeceği durum. ama gelin görün ki sayıca gereğinden fazla olduğunu düşündüğüm bu camilerin yapım ve işletim maaliyeti hepimizin cebinden cıkıyor.
bu konudaki asıl mesele cami sayılarının artmasıyla giderlerinin artması da değildir. sorun değil bi din adamına ayda bilmem kaç lira para vermek. Asıl sorun din adamlarının niteliği ve ne kadar kalifiye olduklarıdır. insanlara din adına ne anlattıklarıdır. yoksa üç beş tane fazladan imama verilen aylık parayla bu devletin sırtı yere gelmez ancak niteliksiz din adamlarının anlattıkları hikayelerle hem devletin hem islam'ın sırtı yere gelir.