türkiye'deki en rezil kuruluşlardan biri. belki de en rezili. kazandığı paranın tek kuruşunu haketmemektedir. keşke smile adsl vb. kuruluşların sayısı artsa da rekabet ortamı oluşsa, yoksa bu telekeom bizi 100 yıl düdükler.
herhangi bir derdiniz için 4440375 numarasından teorik olarak ulaşabileceğiniz kurum. lakin teorik olarak pratik hiç öyle değil düşmüyor hat bi türlü bağlanamıyorsunuz tuşladığınız yere. paralı hat keza beklemeniz lazım bi müddet para kazanılmalı.
başka açıklama olamaz inanmıyorum ben telekomun telefonda yoğunluk sorunu yaşayacağını telekom orası çünkü **
evdeki bütün adsl kablolarınının ucunu kesip böğürlerine ve bilimum yerlerine sokarak bağlantı öyle yapılmaz böyle yapılır demek istediğim şey,varlık,enteresan olgu.şiddetle esen rüzgar adsl bağlantısının kopmasına nasıl neden olur hala merak etmekteyim.korkuyorum gidipte hiç gelmiyecek.hayır bakıorum msne sanki aynı şehirde sadece benim bağlantım kopuyor başkaları hala çakılı listede.garip şey yahu.
yaygın kanının aksine tam olarak satılmamış,20 yıllığına oger telecoms'a devredilmiş kurumdur.sabit ücretlere yaptıkları zam çok tartışıldı ama adaletli olmak lazım bu uygulama dünyanın her yerinde var.avrupada telekom kurumlarının gelirlerinin %45-55'i bu tip sabit ücretlerden elde ediliyor.türkiyede ise zamdan sonra bile bu oran yaklaşıkm %36 olacak.yani aslında çok da abartılı bir tarifeye geçilmedi.bu kadar tepki vermemizin sebebi ise yıllarca iyi veya kötü hizmeti alıp karşılığında nispeten düşük ücret ödememizdir.ama dünyanın gerçekleri bunlar.
özelleştikten sonra çalışanlarının bizim ödediğimiz vergilerle yan gelip yatıp,birşey sormaya gittiğimizde yüzümüze çemkiremediği şirkettir.ayrıca şirkette fazladan çalıştığı görülen 11.000 kişi için artık milletin boşu boşuna yıllık 150 milyon ytl vergi vermediği şirkettir.çok daha kaliteli hizmet vererek senede 3 milyar dolardan fazla kar yapabilecek bir şirketin üstelik kötü bir hizmetle 1.5-2 milyar dolar kar yapmasının sosyal faydayı eksiltmek olduğunu ve dolayısıyla verimli kullanılamayan kaynakların vergileri arttırdığını bilemeyenlerin en azından ahkam kesmemeleri gerekir.
kim ne kadar çalışıyorsa o kadar ücret veren şirkettir.hoşumuza gitsin veya gitmesin bu kadar işsizin ve eğitimli işsizin olduğu yerde tabi ki çalışan ücretleri makul sınırın altında olmamak kaydıyla düşecektir(ki telekom çalışanlarının ücretleri oldukça iyidir) bu, çok basit bir arz talep konusudur.çok fazla işsiz ve az iş varsa ücretler düşecektir.aksi kaynak israfıdır.bu da hepimizin zararıdır.
dünyanın gerçeği tüm telekom şirketlerinin gelirlerinin ortalama yarısının sabit ücretten geldiğidir.aksini istemek ''devlet bana iş versin,para versin,5 kuruşluk hizmeti 3 kuruşa getirsin'' diyen,sırtını devlete dayamacı zihniyetin ürünüdür.dünya mersine giderken bizim yine tersine gitmemizdir.
Kadrolarını yenilemiş ya da bir kısmını yenilemiş kurum (ya da ben başka bir yeri aradım). Bugün bağlantıma sorun vardı, aramak için en neşeli olduğum zaman dilimini seçtim ki sinirlenmeyeyim. Bir kıro vatandaşımızdan sonra beklenen oluyor derken önce son derece kibar bir kız sonra da yine aynı kibarlıkta bir erkeğe bağladılar ve bu sonuncu bağladıkları adam sorunumu çözmek için adeta peşimi bırakmadı.
Sorunu anlattım "bik bik bik" şeklinde. "Siz şunu şunu yapın ben geri döneceğim size" dedi.Sonra ben yaptım deidklerini, hakikaten beş dakika sonra geri aradı "Sorun çözüldü mü efendim" diye. dedim "çözüldü, teşekkür ederim".sonra kendisi "Her ihtimale karşın ben arıza formunuzu henüz kapatmıyorum, yarın tekrar arayacağım öğleden sonra, bakalım sorun devam edecek mi".Dedim "ne güzel". bugün öğleden sonra aramış vallahi ben evde değildim, annem açmış "sorun düzeldi, teşekkürler" demiş.
Bu turk telekom'a bir şeyler,i oluyor.Değişiyor iyileşiyor sanki ya da ben dün gece networklardan anlayan ebeveynlerin yaşadığı bir kaçı evi ardı ardına aradım.
ciddi bir değişim geçiren şirkettir.sanıldığının akisne 11.000 kişinin emeğine saygısızlık etmemiştir çünkü 56.000 çalışandan 11.000'i şirkete nerdeyse hiç katkıda bulunmamaktadır,emek harcamamaktadır.bu yüzden işten çıkarılmıştır.şu anda 45.000 çalışanla eskisinden daha iyi hizmet veren bir şirketin 56.000 çalışana sahip olmasının adı,dünyanın tüm dillerinde ''israf''tır.
sabit ücret size hizmet getirilmesi,aldığınız hizmetlerin ise devamlılığının sağlanması içindir.hiç telefonla konuşmasak bile acaba telekomun mevcut hatlarının,şebekelerinin bakımı ne kadar tutar??? türk telekomun yıllık(2005) 7 milyar ytl gideri olduğunu söylersem sanırım bir fikir sahibi olmaya yeter.
telekom devletin iken verdiğimiz paralar devlete giderdi peki karşılığında ne kadar hizmet alırdık?
o paraların çoğu bize hizmet olarak dönmediğine göre kimin cebine giderdi?
bazı arkadaşlar neden bundan rahatsız olmazlar?
adam bana hizmet getiriyor,insan gibi muamele ediyor,yatırım yapıyor karşılığını vermekten gocunmam.
iki durumda da cebimden para çıkacak(para vermeden hizmet alamazsınız) o zaman bari karşılığını göreyim.
hatırlayın 2001 krizinde hortumlanan bankalar hangi devlet büyükleriyle ilşkisi olan bankalardı?
devletin başındakiler bu kurumları arpalığa çevirmedi mi?
adamları vasıtasıyla soymadı mı?
bunun açığını tüm halk kapatmadı mı?
telekoma kazık atıyor diyen arkadaşlar asıl okkalı kazığın bu olduğunu göremiyor mu?
devletin gücüyle paranın gücü birleştiğinde devletin gücünü arkasına alanlar bu kurumları önce arpalığa çevirip sonra soyarak bedelini halka ödetirken bu arkadaşlar kırda gezintiye mi çıkmıştı?
ortalıkta öyle ''hehe telekom benim dur şu vatandaşlara kazığı geçireyim'' olayı yoktur.bu memleketin mahkemesi var,spk var,başka kurumlar var.rahatsız oluyorsan açarsın davayı mahkeme uygulamayı yanlış bulursa bu uygulamayı iptal eder.ya da sabit ücret konusunda olduğu gibi yanlış olmadığına karar verir.
bu şirketlerin özelleştirme antlaşmaları satıyoruuum sssaaaatttıııııım şeklinde olmaz.onlarca hatta yüzlerce sayfalık raporlar,antlaşmalar yapılır.kimse kafasının estiği gibi fiyatları arttıramaz.arttırsa bile devlet bunu denetler gerektiğinde iptal eder.devletin adam gibi denetim yaptığı yerde kimse halkı soyamaz yeter ki devlet ''asıl işlerini'' düzgün yapsın.
yurtdışı internet çıkış hızını 33 gbps ten 157 gpbs e yükselten kurum. 2008 yıl sonu hedefi ise 157 gbps ten 350 gbps e çıkmak.
not: çıkış hızı arttırmı sayesinde trafiğin yoğun olduğu zamanlarda bile facebook, youtube, google gibi sitelerde yüklenme süresi olmayacağına inanılıyor.
3g ihalesi ile bir uzvu tutuşup vdsl hizmetini vereceğini açıklayan ancak, 3g ihalesi iptal edilince vdsl'i tozlu raflarına kaldıran, adını dahi anmayan şirkettir.
tabi, dünyanın en pahalı internet hizmetini, kalite problemleri yaşamasına rağmen satmak varken neden kaliteli hizmet versin ki milyonlarca dolar yatırım yapıp? hazır 3g tehlikesi de yok, mal mı turk telekom? hazır sağılacak bir ülke varken, varsın onlar da sağsın...
babalar gibi satarsan, fatura ağır gelir, ama sen garfield'ın dediğini "miyav" diye anlarsın...
izmir'in büyük bir bölgesine, bu sabah, 4 saat, internet bağlantısı sağlayamayan, kendi deyimiyle, "türkiye'nin telekomünikasyon devi", abonelerce ise bir cüce şirket. evlerimizin demirbaşı olan sabit telefonlarla yıllar süren bağımızı koparan sözde dev aynı zamanda. vallahi de billahi de, haberleşmek gerekince, artık ev telefonu aklımıza gelmiyor. telefonlarımız sehpalarımızda birer biblo. bırakın artık, cem yılmaz'lı, tarkan'lı reklamlarla kendinizi yırtmayı. sorun kendinize, neden bunca insan, turkcell'le bağlanıyor hayata, hayata bağlanıyor turkcell'le, bağlanıyor turkcell'le hayata? niye vodafone kullanıp, avea ile "oh be" diyor? düşünün ve anlayın artık. pavarotti'yi mezarından kaldırıp reklamlarınızda oynatsanız da, kaybettiğiniz abonelerinizi kazanamazsınız artık.
şu sıralar ekranlarda dönen coluk cocuklu ve cem yılmazlı reklamda turkcell'e gönderme yapan müessese. cem yılmaz isimlerinin sonu can'la biten çocuklara sorar ''ev telefonu mu cep telefonu mu'' diye cocuklar ''bilmem hareketi'' yaparlar dudaklarını büke büke. cem yılmaz da sonunda ''cocuk işte ne bilsin'' gibisinden bi laf eder.
fıtık eden kurum. sağladığı internet hizmeti gidip gelen kurum. sunduğu internet çok pahalı olan kurum. ayrıca çok büyük bir problemi var ki hala çözemediler. cep telefonundan sabit telefonu aradığımızda karşımızda kendi sesimizi duyuyoruz. 60 kere nazikçe şikayet ettim, aldığımız cevap "alt aypımızı oturtturmaya uğraşıyoruz bey efendi bazı problemler yaşayabiliriz"
anasını çok merak ettiğim kuruluş, zira günde milyonlarca küfür yemektedir. ulan dünyanın en pahalı internetini kullanıyoruz bari hıznı artırın ne biliyim adam akıllı hismet verin. götmüsünüz nesiniz.*
ak partiyi öve öve bitiremeyen bir büyüğümüze telefon faturası gelir;
- X amca n'oldu?
+ 50 ytl gelmiş
- bir bakayım şuna
bakmaz olaydım. zart vergisi zurt vergisi yarı yarıya sömürmüşler milleti.
Öyleki sabit ücretin karşılığı konuşma verilmiyormuş. şimdi e-fatura kullanın 10 dk. beleş diye reklam yapıyorlar. ulan o zaten vatandaşın hakkı. sen kimin parasını kime hediye ediyorsun.
quiknet' in hizmete girmesinden sonra adsl hizmeti boku yiyecek olan şirkettir. acil kampanya bekliyoruz. ama geç kaldı quinet e başvurdum. telekom' a hayır.
yazdım, yine yazıyorum. yine yazacağım. kardeşim interneti pahalı satıyorsunuz bize. "daha dün yurtdışından arkadaş aradı. "bu ne mına kyym, sizin aylık verdiğiniz paranın az üstüne biz yıllık üye oluyoruz, kablolu tv.de hediyesi" dedi.
sevgili telekom yetkilileri ne inatçıymışsınız 29 ytl kotalı ücretini düşürmemekte. pes vallahi pes.....
galatasaray'ı eleyerek yarı finalde beşiktaşla eşleşmiş basketbol takımıdır. seriye 1-0 önde başlıcak olmasının avantajını da kullanıp finale cıkacağını düşünüyorum.
(bkz: türk telekom ankara)
sözlük yazarlarının acımasızca ve bilinçsize eleştirdiği,detaylar hakkında hiçbir fikri olmadan sadece kendilerine denk gelen bir hatadan yola çıkarak bağrılıp çağrılma kaderi haline gelen şirkettir.altyapısı ile tüm bankaların, hastanelerin, askeriyenin, devlet kurumlarının ve 20 milyon abonenin iletişmini sağlayan dev kuruluştur. yaptığı sosyal yardım projeleri ile turkcelli en az 10 katlayan ama turkcell in ondabiri kadar reklam yapmayan bir şirkettir.
tek suçu çok ucuza lübnanlıların eline geçmesi olmuştur ki bu da kurumun suçu değildir.