sürekli arayıp kampanya tanıtımı yapan kurum.
açıyorsunuz. tanıtımı yapıyorlar. ihtiyacım yok diyorsun.
hop 10-15 gün sonra tekrardan arıyorlar.
telefonu açmıyorsunuz. günde 3 kez arıyorlar. hiç bıkmıyorlar.
telefonu açınca ağzımdan çıkacaklardan korkuyorum.
bu ne yav 7/24 telefon sapığı gibi insanlar bu kadar rahatsız edilmez ki! *
sabah 9 akşam 9 durmadan e-faturaya geç diye insanı taciz eden, tamam mailime yolla deyince bu sefer maile alma sms le al diye taciz etmeye devam eden şirket.
reklamlarında bol bol 8 mb reklamı yapıp bağlantı eve girince sizin hatlarınız yetersiz size ancak 1.7mb verebiliriz diyen.Bolca müşteri temsilcisi bulunan ama sorun çözemeyen.Bağlantı ücreti alıp bağlantı yapmayan.2010 yılında türkiyenin en değerli markası olan (nasıl olnuyorsa benim evdeki internetin sorununu iki haftada çözemediler) büyük ve ilginç bir şirket.
telefon sapığı gibidir. sürekli arar. yüzüne kapatırsın sonra yine arar. kotayı aşarsın arar. telefonla çok konuşursun arar, az konuşursun yine arar, komple hattı kapattırırsın yine arar.
şu anda stajyeri olduğum kurum. inanır mısınız 3 gündür (günde 10 saat oradayız bu arada) toplasanız 15 dakikalık iş yaptım. yahu ben haberleşme mühendisliği okuyorum, 1-2 sene sonra mezun olunca ben nereye gireceğim? ya operatör şirketlerine ya da internet üzerinden türlü hizmet sağlayan kurumlara, evet türk telekom da bunlardan birisi. e be birader, sen benden neden faydalanmıyorsun o zaman? ulan para da vermiyorsun, bedava işçiyim. senin bünyende çalıştırdığın adamların çoğundan da hızlı kaparım, çalıştırsana beni orada. ileride ben mezun olunca %5-10 ihtimalle senin bünyende çalışacağım, sen niye bana şimdiden bir şeyler öğretmiyorsun, öğretsen ileride senle çalışınca benim işe alışma sürem 1 ay değil de 1 hafta olacak. verimliliğim artacak. ama yok.
bu sadece türk telekom nazarında yazdığım bir şey değil. ben bir önceki stajımda da aynı şeyi yaşadım. defalarca bir şeyler gösterin bir şeyler verin bana dedim, vermediler. artık sıkıntıdan saat 10-11 arası gidip, 12de öğle yemeğimi yiyip çıkıyordum şirketten. e noldu, işe alan kadın geldi, haklısın diyip sen haftada 3 gün gel bundan sonra diye ekledi. koskoca network cihazları üreten firmanın ayağı bu. sonra her yerde basbas konuşurlar okullar kaliteli mühendis veremiyor diye, demezler ki biz köreltiyoruz, biz uzaklaştırıyoruz onları çalışmaktan bir şeylere kafa yormaktan.
vergi dairesi kayıtlarında "sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanımı" şeklinde mimli olan firma. şöyle ki; çalıştığım firma olarak kdv iadesi alıyoruz. iade istediğimiz ayla ilgili yüklenilen kdv listesini internet ortamında veriyoruz. eğer yollanan listedeki firmalarla ilgili şüpheli bir durum varsa, vergi dairesi bunu bildiriyor ve o firmayla ilgili yapılan işlemlerle ilgili fatura, makbuz, banka dekontu vb.evrakları firmadan istiyor. daha önceden çalıştığımız bir takım küçük firmalarla ilgili bu tür uyarılar geliyordu ama türk telekom ibaresini görünce, kısa süreli bir şok yaşadık haliyle.
tam 56 gündür interneti açmayı beceremeyen sikimsonic türkiyenin iletişim devidir. türkiye'nin iletişim devi buysa, insanların birbirini anlamaması normaldir.
edit: türkiye'nin virgül sikimsonic iletişim devidir.
Sabit telefon faturamı gününde yatırdığım halde benden 28 kuruş gecikme bedeli alan kuruluştur. Rakam önemli değil ama saygısızlık rahatsız edici. Önce ayak oyunlarıyla tarife değişikliği yaptıran, sonra tarifeyi kafasına göre habersizce değiştirip sizi mağdur eden kuruluştur. Kendisinden uzak durulması şiddetle tavsiye edilir.
dünya genelinde stokları tükenmiş ve bir daha seri üretimi yapılmayacak nexus 7 tabletinin 8 gb'lık versiyonunu satışa sunmuşlar.
fiyat 36 ayda 25 TL , 24 ayda ise 35 tl olarak belirtilmiş.
yani?
24 x 35 = 840 TL
36 x 25 = 900 TL
amerika'da 199 dolar avrupa da 199 euro idi stokların tükenmesinden ötürü + 32 gb'lık versiyon güncellemesiyle 16 gb'lık modeli 199 bandında satışa sundular. hertürlü vergi kdv kar marjı eklendiğinde bile fiyatın 840/900 lira aralığından satılamayacağını birilerinin türk telekoma izah etmesi gerekir.
kaldı ki bugün 32 gb'lık model 249 euro avrupa da, bizimkiler 8 gb'lığı fahiş fiyattan itelemeye çalışıyorlar.
haggaten 16 gb'lık model olsa lanet olsun der alabilirsin, anlarım... ama 8 gb'lık modele 840/900 lira istemek resmen ayakta sikmek oluyor.
ve yine her zaman ki gibi serbest piyasa yaftası altında vatandaşa geçirdikçe geçirmeye devam ediyorlar, devlet olacak o yüce merci buna bi dur demiyor... denetim mekanizması saldım çayıra mevlam kayıra hesabı...
arıza servisi 1.10.2012'de yani neredeyse bir buçuk ay önce vermeye çalıştığım arıza kaydını an itibari ile alındı şeklinde bir sms'le tarafıma ulaştırmıştır. arıza tespit konusunda pek bir hızlılar!!!
2012'nin ocağına kadar ayda her şey dahil 22 lira gibi bir mevla ödüyorduk ev telefonuna. ocaktan birkaç ay sonra baktık ki faturalar 45'e, 50'ye çıktı.
müşteri hizmetlerini aramayı hep unutuyordum ve neyse ki fazla geçmeden onlar bizi aradı. "heh ben de tam sizi arayacaktım" dedim telefonun karşısındaki hanıma. "öncelikle konuşmalarımız kayıt altına alınmaktadır" diye karşılık verdi. "olsun" dedim. sonra lafa girdi: "efendim tespit ettiğimiz üzere siz şehiriçi ve şehirlerarası konuşmalarda 100 dakikayı geçmiyorsunuz gelin 'ev avantaj 100'ü' kullanın ve tüm vergiler dahil ayda 22,90 tl ödeyin. yurtdışıyla da konuştuğunuz görülüyor. bu tarifeye yurtdışı da dahil olacak bik bik..."
ne kadan da müşterisinin iyiliğini düşünen bir kurumdu bu türk telekom! neredeyse yol+yemeği bile karşılayacaklardı bu tarifeyle. sigortayı zaten yapmışlardı daha evvel. neyse onayladım hemen. lakin bu tarifenin onayını izleyen iki ayın da fatura tutarı 45, 50 arasıydı. bunun nedenini araştırınca da "tarifedeki size verilen dakikayı geçmişsinizdir" türünden laflar duyduk.
şimdi aylardan kasım ve biz ocaktan bu yana 45'in altında fatura ödemedik. az evvel bunca zaman aklımda olan fakat bir türlü arayamadığım müşteri hizmetlerini yine aradım. durumu anlattım. müşteri temsilcisi hanım kızımız faturamı incelemek için beni epeyce telefonda tuttuktan sonra, "cep telefonlarıyla görüşme yapmışsınız bu görüşmeler kampanyaya dahil değil" dedi. cep telefonlarıyla konuşmamızın toplam tutarını sordum. "son faturanızda 8 lira kadar" dedi. "son faturamızın tutarı 52.50 tl. tüm vergilerin dahil olduğu kampanya ücretimiz olan 22,90'nın üstüne 8 lira ekleyince 52.50 tl mi yapıyor?" diye sual ettim. "bir de yurt dışı görüşmeleriniz var" dedi. kampanyayı başta öyle bir anlatıyorlar ki ayda her şey dahil 22,90 lira ödeyecekmiş gibi hissediyorsunuz*, ikna oluyorsunuz. ama şu sonradan çıkan ekstralara bakın hele!
yurtdışı görüşmelerimizi de incelerken öğrendim ki biz fazladan 'milletlerarası 200' diye bir tarifeye daha üyeymişiz. bu tarifeye göre de her ay milletlerarası 200 dakikaya kadar 8,90 tl'ye konuşabiliyormuşuz. ulan bizim evde ahmet davutoğlu mu oturuyordu ki "milletlerarası 200" diye bir tarife için talepte bulunacaktık? "iyi de biz yurtdışı olarak bir tek yunanistan'ı arıyor orayla da ayda en fazla 5, 10 dakika* konuşuyoruz" dedim. baktı. "haklısınız" dedi.
işin özeti konuşmadığımız milletler için yaklaşık 10 ay boyunca ayda 8,90 tl ödemiştik. yani bizi en başta arayıp "yurtdışıyla da konuştuğunuz görülüyor. bu tarifeye yurtdışı da dahil olacak" diye bilgilendiren hanım kızımız hiç lüzumu olmayan ve ekstraya giren bu tarifeyi "onaylıyor musunuz?" demeden bize kitlemişti. şimdi ben o günkü konuşmalarımızın kayıt altına alındığını biliyorum. o görüşmeye ulaşıp bunun böyle olduğunu kanıtlamak istiyorum. ama aylardır müşteri hizmetlerini arayıp uğraşmaktan bile kaçınan biri olarak fazladan ödenen onca paranın üstüne su içeceğim büyük ihtimal.
ve bu arada fazladan ödemeye de devam edeceğiz anlaşılan. zira bu görüşmeden şimdiye kadar 100 dakikayı aşmadığımızı öğrendim. yani fatura tutarı vergiler dahil 22,90 tl. ekle üstüne cep telefonlarıyla görüşmeden olan 8 tl'yi = 30,90 tl. bir de hiç yoktan yere milletlerarasına giden 8,90 tl'miz varmış onu da ekle = 39,80 tl yapıyor hepsi. ulan son fatura neden 52,50 tl geldi o zaman?
tekrar arayıp "tarifenizi sikeyim" diyeceğim ama naparsın kayıt altına alınıyor konuşmalar. kibar olmak lazım amına koyayım!
2006 senesinde taşınırken internet ile telefon hattının borçlarını kapattım. hatta başıma geldiği için özellikle varsa söyleyin kalan borcum, gelecek ayda olur fazla fazla ödüyeyim. görevli yok dedi, ben de çıktım gittim. nolur nolmaz diye de faturalı dosyaladım attım köşeye.
yıl olmuş 2012 avukattan kağıt geliyor borcunuzdan dolayı avukatlık olmuşuz falan. allahım gel de sinirlenme. açtım okudum bilmem şu aya ait borcum kalmışta ödemezsek haczetceklermiş falanda. makbuzları alıp doğru avukata bastım. dedim; kardeşim bu ne? bıkbık etti. işte şöyle de böyle de.
dedim borcum yok. çıkarken hepsini ödedim. kontrolden sonra dedi ki; gelecek ayın faturası çıkmamış ondan ödenmemiş. ee kardeşim ben hattı kapatıyorum, onu görmek senin işin. hayır onu geçtim neden 6 yıl sonra ulaşıyorsun? gene cevap veremedi, tek dediği şey de ödemek zorundasınız yoksa haczedilirsiniz. ulan dedim 300tl'nin neyini haczedecen. gelin dedim inat ettim haciz evime gelene kadar vermeyeceğim, kapıda ödeyeceğim. bi tonda küfür salladım, çıkarken. ruh halimi bozdu şerefsizler.
2 ay geçti şimdi yine kağıt yollamışlar faizleriniz silinmiştir diye. faizde 20tl ha, onu silecekler. ardından telefon etti ben hala bu borcu kabul etmiyorum, hacize gelin dedim.
borcu yemin ettim kapıya kadar ödemeyeceğim. 100lira ödedim avukat parası kaldı.
banane ulan banane. devlet neden göz yumuyor böyle şirketlerin şerefsizliğine. bi allahın kulu yok mu dur desin? tüm şirketler aynı şeyi yapıyor yahu. bi vatandaşın hakkı bu kadar mı yenir?
saz ekibiyle birlikte bu ülke insanını en çok pompalayan kurumların başında olan pompacıbaşı.
lan internet kullanırsın, telefon şartı koyar ve telefon için de ücret ödersin. dünyanın başka bir ülkesinde böyle bir muhabbet var mıdır bilmiyorum ama sadece türkiye'de olan enteresan olaylardan biridir bu.
kimse kalkıp yalın internet var demesin, zaten sıkıntı ordan başlıyor.
müşteri hizmetlerinde çalışan elemanlarına sadece diksiyon dersi veren iss. adama ''internetim 8 mbit'e kadar limitsiz ama ben 122 kbps hız çekiyorum**'' diyorum. adamın bana söylediği şeye bak!!
-modeminize reset atın, olmadı dsl kablosunu çıkarıp tekrar takın
