türk politikacısının dünya da eşi benzeri olmayan bir özelliğidir.
bu konuya uzun zamandır eğilmek istiyordum, bugünkü gazetelerde rte´nin "şurada 32, burada 43 açılış yaptık" şeklindeki beyanlarını okuyunca bu entry´i yazmaya karar verdim.
- alman demiryolları db (deutsche bundesbahn) offenburg- karlsruhe arasındaki 2 hatlı olan demiryoluna 2 hatlı 320km sürati destekleyen iki hat daha ekledi, hattın uzunluğu 100 km falan. bu hattı kimse açmadığı gibi, haber konusu bile olmadı. ancak tren garlarına gittiğimizde, tren gidiş sürelerinin oldukça azaldığını gördük, haa demek ki hattı bitirmişler dedik.
- avrupa´nın en önemli otobanlarından a6 otobanını köprüler de dahil olmak üzere 2 şeritten 3 şerite genişletiyorlardı, kaç yıldır inşaat vardı, en az 200km...çok büyük bir projeydi, hiçbir yerde haber konusu olmadı, geçen gün franfurt´a giderken gördük ki, yol bitmiş. hiçbir politikacının bi şeyi makasla kesmesi falan diye bir durumu olmadı.
- herifler paris- strassbourg hızlı tren hattını bitirdiler !!! ve o 570 küsurluk tren dünya rekorunu o hatta kırdılar...hattın uzunluğu en az 500km...hat bittikten sonra açılışı falan olmadı... alman db´yle ffransız sncf kendileri açtılar...benim bu konudan haberdar olmam , ki ayda gezen gibi yaşamıyorum burada, fransız hızlı treni tgv yi stuttgart´ta görmeme dayanır. her akşam haberleri seyrederim, ana haber bültenine konu olmadı strassbourg-paris hızlı tren hattı...
- adamlar hamburg limanını genişletıp derinleştirdiler, çok büyük gemiler yanaşamıyorlardı, en büyük projelerden birisiydi. o işi bitirdiklerini queen mary 2 yi hamburg limanından çıkartırlarken anladık, geminin altı karaya vurmadı... kesinkez söylüyorum, şansölye merkel´i geç hamburg belediye başkanı bile açmadı hamburg limanının yeni bölümlerini.
- ünlü millau köprüsünü- yeryüzünün en uzun ve en yüksek asma köprüsüdür, o köprüyü yapan adamlar açtı- zaten kendisiyle ilgili dokumantasyonlar da da görülüyor...hiçbir politikacı hazır bulunmadı orada.
- a380 uçağının almanya´daki ilk seferi franfurt´a yapılmıştı, tv´ler davet edildi, ama hiçbir politikacı uçağın merdivenlerinde poz vermedi. ama lufthansa´nın falan yetkilileri ,mühendisleri ve bir sürü uçak meraklısı hazır bulundu orada.
- stuttgart- heilbronn- mannheim arasındaki trenyolu "hafif" raydı, ağır trenler, yük trenleri gidemiyorlardı, o hattı ağır trenlere uygun hale getirmek gibi büyük bi proje vardı, stuttgart- mannheim arası heilbronn üzerinden en az 150 km´dir...dünden evvelsi gün container yüklü yük treninin stuttgart istikametine doğru gittiğini gördüm, ve o hattı bitirmiş olduklarını anladım. herkesin evinde internet var, açıp bakın, hiçbir tv´de haber konusu olmadı bu olay...
avrupa´da açılışları o işi yapanlar açıyor, hiçbir politikacı o işe karışmıyor...ne projeler var daha... bundan 3 yıl falan önce a5´le a3 otobanları franfurt yakınlarında kesişirler, tam frankfurt havaalanın yanındadır bu kavşak, bir devlet yolu daha orada bu otobanlarla kesişir...işte 3 yıl önce orada çok byük bir inşaat vardı. çoktan bitmiş inşaat...hiçbirimiz duymadık kim ne zaman bitirmiş.
yani...açılış yapmak, olayı kendi reklam kampanyasının içine katmak şeklinde bir gelenek avrupa´da yok...türkiye´de var o, elinde makas habire kurdele kesmek...
biz halk olarak geri kalmış eğitimsiz bir halk olduğumuz için bizim gibi toplumlarda lider herşeydir. bu nedenle pek tabiki lidere yaranabilmek işlerimizin yürümesi açısından hayati önem taşır. gelişmiş batılı toplumlarda ise herkes yaptığı işin bilincinde ve çalıştığı ölçüde gücünün artacağını bildiği için bu tip olaylara rastlamak imkansızdır.
o yuzden özel şirketer bir yatırım yaptıklarında liderede yaranabilmek için mutlaka açılışa davet ederler. liderderde bunu cahil halka mesaj verme bi anlamda iş yaptık demek amacıyla kullanırlar. yalakalığı seven bir halkız açıkçası.
gelip bir de "yerel"dekileri görün. 100 tl harcanıp yapılmış ek sağlık birimleri bile birkaç milletvekili, vali/kaymakam, bilimum daire amirlerinin katılımıyla açılır burada. birkaç saat boyunca kamuda işler durur, imza atacak adam bulunamaz bu açılışlar yüzünden.
aylardır hizmet veren kurumlar için açılış düzenlenir, kimi binalar 2 kez açılır. böyledir.
Türkiye'de devlet hala ekmek üretmekte, inşaat yapmakta, spora bulaşmakta, sanata yorum yapmaktadır. Dolayısıyla kontrolör olması gereken devlet neredeyse icraatın ortasında yer almaktadır.
Daha sonra biz yaptık havasıyla ortama gelip alkışlanmak istemektedirler. Bu kültürün değişmesi en büyük temennidir tabii ki.