yusuf yusuf polisleridir bizimkiler, gözü hiçbir zaman örgüt ile ilgili olan olaylara müdahale etmeye yemez niye?
şerefsizler molofundan, taşından,havai fişeğinden tam tehcizatlı olarak gelirler. biz elimizde sadece pankartlar ama utanmasa yatırıp s*ecek.işte böyledir polisimiz eşitlik ilkesi öğretilmemiştir bunlara.
içinde gerçekten iyi olanları vardır belki, bilemiyorum. lakin benim gördüklerim jopla, tomalarla saldıran cinstendi. otobüse soktuklarında beni bayıltanlardı. gözümü hacettepe'de açtığımda yine yanımda olup ifade vermemi bekleyenlerdi.
türkün polisi. başka devletin polislerinden kat kat iyidir.
not: polisler kim başa geçerse mecbur onun kölesi gibi oluyor ve piyon gbi kullanılıyorlar orası öyle.
öğretmeni döv, taraftarı döv, karşıt görüşü döv, emri altında olduğu cemaatin karşıt cemaatlerinin ileri gelenlerini kumpasa getir, öyle bi kaldırsınlar ki götünü bi ara başbakan'ın yanındakilere mit'çilere kadar dadan.
eskiden emir-komuta zinciriyle çalışırlardı ve birileri düğmeye basar bu arkadaşlar uygulardı. şimdi liderlerinin fetvaları sonucu hareket ediyorlar. sadece iplerini tutan değişiyor, kendilerine biçilen rol aynıdır her daim.
kaldırım taşlarını söküp kendisine atan chp'li sahte öğretmenlere(!) su sıkarak cevap veren polis.
bir yanda valilikten izin almaya bile tenezzül etmeyen, devletin polisine halkın kullandığı kaldırım taşlarını söküp barbarlar gibi fırlatan öğretmenler(!) bir yanda izinsiz gösteri yapanları dağıtmakla mükellef olan polisler.
not: bu arada ben hayatım boyunca anadolu kasketi takmış öğretmen görmedim. gören varsa beri gelsin. öğretmenmişşş peh. hiç mi öğretmen görmedik. şuna düpedüz belediye işçileri desene...
şanlı şerefli güvenlik görevlileridirler. emir komuta zinciri ile harekat eder, vatanı terör, istihbarat, kaçakcılık, bilişim, asayiş vs gibi konularda olumsuz gelişmelere karşı güvenlik altına alır.
polisin toplumsal olaylarda vatandaşa müdahile etme tarzı genel anlamda beğenilmez. bu anlamada polisin bir hatası olmadığını ifade etmeye çalışayım. teşkilatta ekkm(emniyet komuta kontrol merkezi) adında birim vardır. bu birimin görevi toplumsal olaylara karşı alınacak önlemlerin amirler tarafından astlara iletilmesini sağlar. kimdir bu amirler. ilde vali, ilçede kaymakam. bir örnek verecek olursak silsile yolu şudur.
örnek: öcalanın yakalanmasını yıl dönümünde alınacak önlemler.
içişleri bakanlığı, bakanlık müsteşarı, emniyet genel müdürü-vali, il emniyet müdürü-taşra teşkilatı, ilçe emniyet müdürlükleri-kaymakam, ilçe emniyet amirleri ve en son konu ile ilgili birim. konu hem terör hem de toplumsal bir olay olduğu için. görevlendirilecek birim tem, asayiş ve illerde çevik kuvvet, ilçelerde merkez karakolunda çalışan tem, asayiş ve karakolda görevli polis memurları. ayrıca yol güvenliği için trafik birimi de görevlendirilir.
yani herhangi bir konuda topluma müdahale etme kararını polis almaz, alamaz. buna yetkisi de yoktur zaten. adli konularda ise amir savcılardır. savcı yazılı veya şifayen emiri verir poliste bu emir i yerine getirmekle mükelleftir. yine bu konuda da polisin kendi başına hareket etmesi mümkün değildir.
her kamu kurumu da, özel sektörde, işletmelerde vs çalışan insanların arasında çürük elma olacağı gibi emniyet teşkilatında da çürük elma vardır. dikkat ederseniz olabilir falan yazmıyorum ''vardır''. ama bu demek değil ki tüm teşkilat şerefsiz. bunu bu tarz algılayanlar canın dişine takarak çalışan, gerekirse evine, eşine, çocuğuna karşı sorumluluklar vatana hizmetten sonra gelen bir polis memurunu toplumsal olayda jop kullandı diye itin götüne sokmak çokta adil- etik bir anlayış değildir.
o meşhur jop kullanan birim çevik kuvvettir. (teşkilata yeni giren memurlarda oluşan kadronun sicili yine meslek hayatının ilk yıllarında bu birim de bozulur. sanmayın ki ''polis haksız'' yere jop kullandı bu onun yanına kalıyor.) müdahale etme tarzını yine yukarıda yazmış olduğum şekilde alır. herhangi bir toplumsal olaya karşı alınacak tavır, emir komuta dahilinde gelişiyor olsa da olaydaki anlık gelişmelerde müdahale tarzının değişikliğine sebebiyet verebilir.
sözün özü: kişisel anlamda ufak tefek bilindik durumlar karşısın da hiç bir zaman türk polisi ile karşı karşıya gelmedim. yasalara uygun hareket etmeye çalışan bireyim ve daha ''kaba etime'' jop yemiş de değilim. hak arama yöntemim ise sokağa çıkıp bağırmak, taşkınlık yapmak değil hukuki yoldur. tavsiyem de hukuki yolun izlenmesidir.
onuruyla , şerefiyle bizi korumak için mücadele eden. gerekirse bu uğurda canını verendir.
terörle mücadele olsun , narkotik olsun , trafik olsun hepsi aynı mücadeleyi vermektedir.
dolayısı ile ülke bütünlüğünden , düzenden ve sistemden rahatsız olan postalcı/pkk sevici çakma solcu tayfasınca sevilmez.
aslında hiçbir şey bilmeyip sadece bu zavallı insanlık yoksunlarının dediklerinin tersini yapsanız bile ülkemiz çok daha iyi bir yer olur. garanti veriyorum buna. bunlar ne derse tersini yapın hayatınız çok daha güzel olacaktır.
akp nin her kuruma yaptığı gibi el atıp içine sıçtığı kuruma mensup olan memurlardır. içerisinde şike yoluyla girmiş bol miktarda cemaat elemanı vardır bu kurumun. akp nin polis devleti kurma planlarına adeta çanak tutmuşlardır. profesyonelleşememişlerdir. onlara olan güven yitmiştir. en azından muhalifler için bu böyledir ve uzun yıllarda böyle olacaktır.
dünün askeri neyse bugünün polisi o'dur. dönemine göre değişmiştir. dünden ders almayanlar yarın'ı görürler. bu kadar hor kullanmamalıdır gücünü. önüne gelene biber gazı sıkarak adam olunmuyor sevilen kişide olmuyor. malesef çok yanlış yoldalar.
sözlük alemlerinde ve girdiğim ortamlarda duyduğum eleştirilerin çoğu birbiriyle örtüşüyor.
emniyet genel müdürlüğünü çevik kuvvet şube müdürlüğünden ibaret gören beyinlere bazı şeyleri anlatmak zor olabilir. gel gelelim bu teşkilatın onlarca bölümü var ve bu birimlerin yaptıkları işler öyle dışardan bakan herkesin göreceği ve yorum yapabileceği şeyler olmuyor.
teşkilatın cemaatçi olduğu konusunda çok fazla eleştiri var.
ne yazıkki kadrolaşma dediğimiz lanet olası şey her yerde mevcut, bu inkar edilemez bir gerçektir. ancak bunu koskoca bir teşkilata mal etmek ne kadar doğrudur bilinmez.
zaten;
-cemaatçiler eylem yaparken olaya müdahale eden dinsiz,
-teröristlere müdahale eden faşist,
-fenerliye müdahale eden galatasaraylı, galatasaraylıya müdahale eden fenerli,
-ülkücüye müdahale eden komünist konumuna düştüğü bir teşkilattan bahsediyoruz.
ferdi olayları bir teşkilata yüklemeyin, yarın hastasına tecavüz eden bir doktor gördüğümüzde bunu doktorlara maletmeyelim, öğrencisine dayak atan öğretmeni görünce öğretmenleri dayakçı ilan etmeyelim.
artık eleştiriler öyle bir hal almış ki, bu sözlüğe yazan arkadaşlardan biri polis teşkilatına alınanların genelde orta anadolulu insanlar olmasından rahatsızlığını belirtiyor.
evet polis teşkilatına alınan insanlar iç anadolu çocuğuda olabilir, egeli dei laz da, kürtte.
onlar halk arasından çıkar, ve çoğu sıradan ailelerin çocuklarıdır. bundan rahatsız olmanın mantığı da tartışılır.
en başta belirttiğim gibi teşkilatı çevik kuvvet, ve trafik polislerinden ibaret görmek saçmalıktır.
henüz geçenlerde şehit olan 6 özel harekatçıda polistir, gecesini gündüzüne katan narkotikçilerde, istihbaratçılarda polistir.
polisi kordon boyunda at üstüne foto çektiren, raybanları takıp hava atan yunuslardanda ibaret değildir.
eleştirirken biraz daha insanfı olmak gerekiyor sanırım.
eğitim seviyelerinin(öğrenim değil) oldukça düşük olduğunu düşündüğüm meslek grubu.
yoğun bakımdayım acilden bir hasta aldık stabillemeye çalışıyoruz. hastanenin telsiz telefonu çaldı. telefon önlüğün cebinde önlük bankoda. ben steril giyinmiş hastaya kateter takıyorum.
hemşire : hocam hasta yakını sizle görüşmek istiyor.
ben: 10 dk sonra arasın.
h: ısrar ediyor hocam....
h:....
h: hocam bağırıp çağırıyor.
B: kapa gitsin görüyorsun işim var. (bunca işin özellikle de sıkıntılı bir hastanın başında olduğumu bu durumu ekip olarak defalarca yaşadığımızı ne yapılması gerektiğini bildiğini ona göre davrnması gerektiği söyleyen bir paylama eşliğinde kateri taktım, hastanın solunumu durdu bu sırada tekrar çalıyor. eldivenlerimi yeni çıkaran ben tekrar giydim hastamı entübe ettim. telefon hala çalıyor...hemşireler mekanik ventilatöre bağladılar. ayarlarını yaptım dopamin nöradrenalin ...infüzyonları havada uçuşuyor...bildiğin ER dizisi bizim yoğuna inmiş.hastayı stabilize ettik tedavileri düzenledim. orderı yazdım. yoğun bakım kapısından gürültü geliyor
p: polisim ben nasıl kaparsınız telefonu yüzüme.... anama bir şey olursa....*
b:güvenliği arayın...
o hala bağırıyor ben annesi olduğunu öğrendiğim hasta ile uğraşıyorum....sizce bu eğitime sahip bir adam öğretmeni dövse çok mu...
testi ancak içindekini taşırır...
edit bunu eksileyene: beynine.... (bkz: buralar küfür içermekte), yoksa o polis sen misin. zoruna mı gitti.