yüce türk devriminin öncü isimlerinden büyük türkçü büyük kahraman mahmut esat bozkurt'un aziz ve değişmeyecek sözüdür... sözün tam orjineli şu şekildedir:
"Türk, bu ülkenin yegane efendisi, yegane sahibidir. Saf Türk soyundan olmayanların bu memlekette tek hakları vardır; hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı. Dost ve düşman, hatta dağlar bu hakikati böyle bilsinler!"
faşistliğin daniskası dır. nirvanasıdır. en dibidir. en rezilidir.
bir insanı türk olmadığı için köle yapmayı istemek nedir ulan ?
neymiş köle olmakmış mış başka yolu yokmuş muş da falanda filanda.
kürt felan değilim kardeşim. çok lazımsa çerkezim. ama bir türk olarak şunu söyleyebilirimki bu söylemler bu atarlanmalar kendinize gelin lan ayakları falan filan. insanları küçük düşürme çabaları aşşağılama hor görme çabaları felan. kendinize gelin abi o sevmediğiniz beğenmediğiniz ''hani köle olması gereken o halklar varya hah işde o halklar bir araya gelirse o ayaklarınızı götünüze sokarlar''. atarlanmadan önce az düşünün derim.
türkiye cumhuriyeti devletinde yaşayan bir türk olarak türkiye cumhuriyetini oluşturan milyonlarca bireyden biri olarak bu sözü söyleyenide yazanıda benimseyip kabul edenide kabul etmiyorum. ve maalesef bir türk olduğu için de utanıyorum.
siktiret türkü kürdü çerkezi bilmem neyi en önce adam olun adam. insan olun. gerisi zaten gelecektir.
yanlış bir politika . onun yerine tamamen türk nüfuslu bir devlet kurulmalıydı ....
*****************************
Kürt Nüfusu, Demografik Savaş ve CIA - Ümit Özdağ
Molla Barzani’nin 26 Eylül 1966’da Yeni istanbul gazetesinde manşetten verilen söyleşisinde şöyle denmektedir:
“Barzani: ‘ikinci hedefimiz Türkiye’dir’dedi”
2011’de Türkiye’yi ziyaret eden K.Iraklı resmi bir grup Ankara’da bir düşünce kuruluşunda yaptığı toplantıda
“Eskiden Mersin üzerinde denize açılan bir Kürdistan istiyorduk artık vazgeçtik.
Çünkü siz Türkler Anadolu’yu 1000 senede Türkleştirdiniz, Biz 100 senede Kürtleştirebiliriz”
Esasen bu konunun stratejik ve sonuç alıcı boyutunu, A.Öcalan’ın imralı Tutanakları’ndan çıkarılan konuşmalarında
“2030’da Kürt nüfusu Türk nüfusunu geçecek. O zaman herşey kendiliğinden hallolacak”
dediği, Tutanakların açıklanmayan bu bölümünü ele geçiren Prof.Dr.Özcan Yeniçeri tarafından açıklanmıştır.
Abdullah Öcalan ve PKK tarafından sürdürülen “demografik savaş” diyebileceğimiz bu strateji yeni değildir.
Nitekim Abdullah Öcalan 1989’da şöyle demektedir:
“Kürt nüfusu ikiye katlanırken Türkler yerinde sayıyor ve önümüzdeki 2000’li yıllara doğru Kürt nüfusunun Türk nüfusunu aşması işten bile değil.
Bu çok önemli.
Nasıl bir dönem Türkler doğudan Rum asıllı Anadolu’ya doğru akıp halkı Rum olan devlet içinde yer aldılarsa, hem de saldırı ruhuyla bu topraklarda kendilerine yer açtılarsa, biraz daha değişik olsa da benzer bir tarzda Kürtler’in akışı var.
Gene doğudan batıya. Şimdiden istanbulları biliyorsunuz. izmirler, Adanalar milyonlarca Kürt’e sahip. Hem de en aktif en dinamik kesimler…Türkler ise biraz rehavette!
Şehir yaşamı, tüketim toplumu, gevşekliğe, tembelliğe ve savaş kabiliyetinin zayıflamasına yol açmakta.”