ilk cagdaki tum avrupaya korku salmis barbar atilla hun in kuzenleri.
tanri nin ofkesi . samaniszm gibi super bir kulturden koparilip bedevi kulturune hapis oldugu gun turkler kaybetti aslinda. erkeklerle birlikte savasa giden kizlarin kafasina tul nevresim gecirdigimizde. ne yazik ki bazen yapmaktan daha fazla yikmayi seven. ataturkten sonra tekrar kimligine kavusan ama su aralar turklugunu kaybetip eski ilkel bedevi caglarina geri donmeye hazirlanan guzel bir irk. turk irki cesur bir irktir.
şerefli, hatta şu dünya üzerindeki en şerefli insanlardır "gerçek" türk insanları. Onuruna o denli düşkün insanlardır ki bugünlere kadar varolabilmişlerdir, onlara karşı yapılan onda ittifaka karşı ayakta kalabilmişlerdir.
Ama bir kötü özelliği saflıktır, zekilik içinde saflık, işte bugünlerde bulunmamızın en büyük nedeni de budur.
belli bir tipolojisi yoktur. türkiye'de yaşayan ve nüfusu yaklaşık 50 milyona tekabül eden bir etnidir. azerbaycan, türkmenistan, vb. ülkelerdeki soydaşlarına kıyasla, kendi ülkesindeki soydaşı olmayan vatandaşları ile çok daha fazla ortak yönü vardır.
ille de son entryi kendisi girmek ister.
"çocukken oynadığı elim sendeoyununun etkisinden kurtulamamış yazarlar."
"sadece benim dediğim doğrudur diyen yazarlar."
"başka hiçbir görüşe saygı duymayan yazarlar."
"kendi başlığına 100 entry giren yazarlar."
"kendi başlığını sol frame de görünce egosunu tatmin eden yazarlar."
- bıçak kullanmaz. çatalın kenarıyla yemeği keser.
- sigara yüzünden sararmakla kalmayıp kavuniçi rengine dönmüş bıyıkları olanı makbuldür.
- bayan kelimesini bağğğğğğğğyan diye okur.
- 3 yılda 1 kitap okur en fazla.
- brokoli, karnıbahar vb sebzeleri zinhar tüketmediğinden kemik problemleri çekme ihtimali yüksektir.
- içkiyi ağzıyla içemez çoğu zaman maalesef. kavga çıkarır, sarhoşluğun bile bir adabı vardır, onu bilmez.
- gazete kitap vb. okumamakla övünenleri de vardır.
- tek yönlü düşünür.
- muhtemelen bu entry'i eksileyecektir.
mantıktan çok günü birlik duygularıyla hareket eder. okumayı, araştırmayı pek sevmez. meraklıdır ama kendini ilgilendirmeyen olaya. kadercidir, ama yine de bir ferdi olmaktan gurur duyduğumdur.
edit: yav bir allahın kuluda mı oylamaz şunu. klavyenizde akrep mi var.
türkiye devleti'ni kuran halka teşkilat-ı esasi'de ifade edildiği üzere verilen isimdir. bugün ilker başbuğ da aynı temennilerini dile getirmiştir. bu temenni bütün vatandaşlarımızı din, dil, ırk vs. farkı gözetmeden türkiye halkı yapar (yozgatın kurtuluş savaşındaki negatif etkilerini saymazsak:). ilker başbuğ'un iyi niyetli olduğunu düşünüp pek de uzaklara gitmeden çok basit bir soru soruyorum. müslüman olmadığını ifade eden ya da müslümanlık dışında herhangi bir din beyan eden ve yahut türkiye halkından olup da türk dışında başka bir uyruk belirten vatandaşlarımız subay/astsubay olup orduda görev alabiliyorlar mı? yoksa siz yalan ve huzur verici demeçlerinizle insanları daha kendi başkanlığını yürttüğünüz kurumda bile mevcut olmayan birşeyler konusunda rahatlatmak mı istiyorsunuz?
Birçoğunda körelmiş olan okuma alışkanlığı -genellikle gazete ile can bulmakla birlikte- üç yerde tetiklenir.
1- Hafta sonu sabahları. (özellikle tuvalette doğal gereksinimini icra ederken)
2- Otobüste****** yolculuk esnasında yan koltukta oturan kişinin gazete, dergi vs. okuması.
3- Öğle yemeği molasında veya yer sofrasında, yiyeceklerin bir gazete kağıdı üzerine konuşlandırılması.
- Olm peynir de iyimiş lan. Nerden aldınız bunu ?
+ Köyden halam getirdi yau. Uzatsana domatesi.
- Buyur. Pök güzelmüş... *Oha. Karınca boku prostata iyi geliyomuş.
+ Ahuahua. Erkek adama bi bok olmaz lan. Hahaha.
tüm dünyada ki sorunlu insanların sorunlarını çözer, kucak açar ama kendi insanının sorunlarını bir türlü çözemez. şimdi mantıklı düşünelim; kendi insanlarının sorunlarını çözememesinin sebebi yabancı insanlara yardım etmekten dolayı vakit bulamamak mı ? yoksa işine gelmemesi mi ? veyahut yabancı ülke özentiliği mi ? bence bunların hiçbirisi değil veyahut hepsi. ama bir gerçek var ki, oda artık türk insanının başkalarının değil de, kendi hesabına çalışması. lütfen duygunuzu, bilmem neyinizi bir kenara bırakın artık. ingiliz insanı duygulu mu ? hayır soğukkanlı hatta senden daha duygulu yeri geldiğinde. avrupa insanının geneli böyle zaten. sen müslüman doğarak hayata 1-0 önde başlamışsın, avrupa halkından önde olduğun tek konu da bu. ama malesef din yobazlarını örnek alıp, ''müslümanlık buymuş demekki'', ''ayy ne irenç 10 yaşındaki kızla evlenmek caizmişşş'' diyerek cahillikten ötürü kendi kalene gol atıp duruyorsun. avrupa insanının o yüzden baya gerisinde kalıp, saçma sapan duygularla hareket ediyorsun. sizlere demek istediğim şu ''cehalet en büyük silahtır'' elinde de patlar, kıçında da patlar bu silah. ama nerede patlarsa patlasın bunun zararını sen görürsün. dinimiz ne demiş sana türk insanı ? ''oku'' demiş di mi? seneler evvelden cehaletin başına ne açacağını söylemiş. cehalet duygularla bilmem nelerle yok olmaz. sadece eğitimle, inançla yok olur.
müslümanlığı osmanlı ile birlikte almış, özünde gök tanrı inancına inanan, ataları göktürk olan, eşsiz, tek millettir. osmanlı inanışına yakın olduğu için zamanın da müslümanlığı kabul etmiş ve müslüman türk devletleri doğmuştur.
Duygusal insandır. mantıklı olmayı beceremez, duygularına teslim olur. yahudileri kovarlar avrupa'dan, kucak açar yahudi'ye. isveç kralı ruslar peşimde öldürecekler beni der, tamam kardeşim gel topraklarıma der, ruslarla savaşır. macarlar, avusturya zulmünden bunalır, yardım ister, haydi topla orduyu savaşa. kısacası, nerede mazlum var, yardıma ihiyacı olan var, sonuçlarını düşünmez, yardıma koşar, sonuçlarında nelere katlanacağını düşünmez. delikanlı karakteri vardır.
