türk kültüründeki adres tarif klişeleri

    11.
  1. -sağ kolunun üstünde derken o kolu kaldırıp şap diye üstüne vurmak, vücut uzuvlarını efektif kullanmak,

    -her mahallede lokasyonu , cami, bakkal, berber üçlüsüne endekslemek.

    -şahsı doğrudan adrese değil, oralarda ortalama bir alana yollayıp, illa ki başka birileri ile daha temas kurmasını sağlamak ve o hiç tanımadığı kişilere de kefil olmak(kime sorsan gösterir)
    3 ...
  2. 9.
  3. 7.
  4. abi düz git, 100 metre sonra sola dön. Sonra orda yine birine sor. bakınız: "aktarmalı adres tarifi"
    1 ...
  5. 12.
  6. sorulan adresi bilmediği halde tarif etmek için çırpınmak, candan bezdirmek.
    1 ...
  7. 5.
  8. denizi soluna al, birinci değil, ikinci değil,üçüncü değil dördüncü ışıklardan sağa yukarı.

    bimin sokağı.
    1 ...
  9. 3.
  10. köşedeki bakkalı geçip, 100 metre ilerdeki camiden sola dönmek.
    1 ...
  11. 16.
  12. Üstünde ve altında kavramı sıklıkla yanlış kullanırız.

    Elin almanı “über” ingilizi “on” diye tarif ederken tarif ettiği şey gerçekten üstündedir. Über die a43 dediği zaman a43 üstü veya on the street dediği zaman caddededir.

    Gelgelelim mesela bize; caminin üstünde derler ya, aha işte orada kastedilen caminin bitişiği, karşısı, çaprazı hatta camiyle farklı bir sokak bile olabilir.

    “Altında” sözcüğü de yine aynı şekilde yanlış kullanılır. Burada altında derken kastedilen “yakınında” demektir. Nadiren de olsa birşeyin fiziki olarak daha aşağısında kalan bir yeri tarif için kullanılır. Hatta çoğu zaman altında dedikleri şey aşağıda da değildir. Su terazisiyle gösterseniz, ıspatlasanız dahi olsundur, burdan bakınca öyle görünüyordur!
    1 ...
  13. 4.
  14. birinci ışıkları geç,ikinci ışıklardan sola dön.kime sorsan gösterir.
    0 ...
  15. 8.
  16. 10.
© 2025 uludağ sözlük