mado ve gönül kahvesinin iyi becerdiği yerli içeceğimiz. yalnız benim gibi 'beni çarpmıyo yeaa' diyip görgüsüzlük yapıp yarım saat arayla 4 kahve içerseniz çarpıntı yapıyor akşam uyuyamıyosunuz sağa sola dönüyosunuz falan.
- Biliyor musun hazır Türk kahvesi çıkmış.
+ Aaa! Evet resmen suyunu çıkarmışlar!
- Evet suyunu çıkartıp toz haline getirmişler. Böyle sen suya koyuyorsun köpüğü falan oluyormuş.
+ asdfgcjjjdszf...
Hani aynı saksıda büyüttükleri sevda çiçeğini severken tek avuç olmuş ellerinde bol köpüklü orta şekerli türk kahvesi pişer ya iki fincan..
Hani ilk yudumla çekerler ya içlerine kahve kokusunu, dansa kalkarlar ya karışıp giden dumanına binip..
Hani bir resim çizerler ya kahve falında..
Okurlar ya kendi hayallerini..
Yolları kesişmiştir ya aynı fincanda..
Aşkın kesişim noktası işte öyle bir yerdir.
toplumda her nekadar çay tüketimi fazla olsada ve çay milli içeceğimiz gibi görünsede asıl milli içeceğimiz kahvedir. sohbet ile içildiğinde tadına doyum olmamaktadır. ve bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. 1970 yılında içilen kahvelerin miadı dolmuştur.
falının neye göre nasıl yorumlandığını anlamadığım içimine bayıldığım kahvedir. antik kuntik klişe kelamlar edilir falına bakılırken lakin, falı yarin çatlak dudaklarından okumaktır maharet. o çatlak dudaklar söylemeden okumaktır geleceği. hayat ne garip değil mi ? vapurlar filan.