çoğu kimsenin türkiyede üretildiğini sandığı kahvedir.
türk kahvesi pişiriliş şekli itibari ile bu adı almıştır.
osmanlının en büyük miraslarındandır. avrupa osmanlı sayesinde kahveyle tanışmıştır. özellikle italyan ve ispanyol tüccarlar bu kahveyi kendi ülkelerine taşımış ve avrupayı bu lezzetle buluşturmuşlardır.
istanbul'da çemberlitaş ile beyazıt tramvay duraklarının tam ortasında "çorlulu ali paşa" medresesinin içinde "erenler" isimli mekanda yapılır en kralı. zaten türkiyede ilk 10'a girmiştir. girin deneyin. gidip ortamda bir bulunun. en son kahve 4.5tl idi sanırım
dünyadaki en güzel en kaliteli kahve değil evet. fakat eskiye duyulan özlemden ve eskiye dair anlatılan güzel hikayelerden etkilenip yeri hep ayrı olan, farklı duygular uyandıran kahvedir.
bir türlü çay kadar sevemediğim anadolu' mun içinde kafein de bulunan sıçak içeçeği.
eski zaman kahvehaneler gerçekten kahvehanemiş yani sözde değil özde, o zamanın standart tüketim ürünüdür.
hatta bazen kır kahvelerinde hala "gazoz ağacı" söz öbesi kullanılmaktadır, sebebi de domino oynayan ve yenilen kişi veya kişilerden sürekli gazoz içilmesiymiş.
çay geldi, gazozun terliği dama, kahveninki ise kız istemeden istemeye ev dolabına atıldı.
kültürümüzde 40 yıl hatırıyla yer etmiş bol köpüklüsü makbul olan, tercihen közde pişirilip birde yanında çifte kavrulmuş lokumla servis edildiğinde hatırını 80 yıla çıkartan içecektir.