daha çok kayıp türk kadınları.. geçen yüzyılın başında sırtında mermi taşıttırılan sonra yapay bir müteşekkir manipülasyonuyla ezilen, kaybolan türk kadınları. yedi yılda kadın cinayetleri yüzde bin dört yüz artmış; hani daha çağdaş, batılı, ileri demokrasi ve modern anayasaya kavuşan yeni türkiye'de. ama ne cinayetler: herkesin gözü önünde, en vahimi de devletin, değiştiğini iddia eden iktidarın denetimi altındaki devletin mide bulandırıcı gücüne rağmen, onun geçmişi şiddet ve kan dolu gözleri önünde. öyle sessizleştirilip korkutulmuş ve erkek egemenliği altında kendi cinsinin gereklerini dahi unutmuş olarak bugüne gelmişsiniz ki, dayak yiyen, öldürülen, hor görülen kadının mutlaka tüm bunları hak etmiş olduğunu kendi aralarında, erkeklerinin demir şemsiyesi altında iddia edenlerinizi gördüm. bu halde istatistikten öteye geçemeyeceksiniz, ne acı. göz altları mor, yanakları çökmüş, oğul - kız için katlanılmak zorunda olan ürpertici istatistikler...
toplumda şöyle büyük bir yalan var, herkeste buna inanmış vaziyette.. 'kadınlar eziliyor'. kadınlar ezilmiyor, ezilmez kardeşim. sadece kendini bilerek ezdiren kadınlar vardır o da ilerde bir tartışmada çoğunluğa karşı bu durumu koz olarak kullanmak için. bırak ezilmeyi bin türlü hakaretlerle erkeğe ağzına geleni söyler birçoğu toplum içinde, öyle bir üste çıkar ki başkası görse erkeğe acır. kendi başıma da başkasında da gördüm. metroda 'hanımefendi çantanız çarpıyor sürekli biraz yana çekseniz' diyen adama 'salak, gerizekalı sende düzgün otur o zaman..bilmem ne diye ağzına geleni söyleme hakkını buluyor o 'ezilmiş' kadın. benim de benzerleri başıma geldi. peki sonra ne oluyor? hem haklısın bir de üstüne hakaret işitiyorsun, yetmiyor karşı tarafa haddini bildiremiyorsun. niye? çünkü o kadın. dediğim gibi özellikle yeni jenerasyon türk kadınları tam bir manipulasyon ustası. olayları o kadar güzel çevirip rol kesiyorlar ki değme aktörler kıskanır. neyse siz ağlamaya devam edin ama biz hep eziliyoruz toplumda... ühühü
biraz önce bir kadın arkadaşım beni eve bıraktı, kapının önünde apartmana girmemi beklerken, bir adam ve eşiyle yer problemi yüzünden ufak bir tartışma geçti aramızda.
ben adama sen bir kadına bu şekilde nasıl bağırırsın derken,
kadın eşine " kadınlıktan bahsediyorlar ama bu saatte ikisi de sokakta. " diyordu.
şimdi, bu cümleyi bir kadın kuruyor,
iki kadının kabaca üstüne yürüyen kocası daha ahlaklı gözünde ve biz orospuyuz.
kendi haklarını da gasp ediyor bu söz,
gece sokağa çıkma hakkını,
ya da o hak zaten gasp edilmiş onun rahatlığı var üzerinde.
yazık.
Şu an güldür güldürü izliyorum. Bir türk kadını aynen şöyle diyor: "bi erkek var sana dediler baktım şöyle bi işi falan iyi olur dedim ben de."
işte budur türk kadını. Gerizekalılar sizi. Ayaklı cüzdansınız oğlum bunlar için. Gelecekteki karılarınıza benim gibi adamlar çakıyor zaten. Sonra siz kerizlere kapak atıyorlar.