türk insanının doğuştan doktor olduğu gerçeği

çok eski zamanlarda, her evde en az bir tane, bitkilerin ne işe yaradığını bilen birisinin olması ve bunun süregelerek genlerde kalıcı yer edinmesi durumu.

(bkz: doktorlar)

doktor , öğretmen anlamındaymış eeee bizde millet olarak çok bilmiş olduğumuz için aksi düşünülemez.

(bkz: koca karı ilaçları)

herkesin herkese ilaç önermesi gerçeğini düşünecek olursak gerçekten doktor olduklarını sanan insanların mensubu olduğu bir ülkede yaşadığımız gerçeğinin farklı bir şekilde dile getirilişidir.

eskiden göçebe yaşayan bizlerin kendi derdimize derman bulmamız sonucu gelişen alternatif tıbbın bir meyvesi olsa gerek. atalardan gelen çoğu yanlış,saçma sapan öğretilerden kaynaklanıyor.

(bkz: serumtakılmazsaölecek hastalığı) *

herhangi bir hastanenin acil servisinde yaşanan diyaloglardan anlaşılabilecek gerçekliktir.

(hy: hastayakını dr: doktor)
doktor hastayı muayene ettikten sonra hy'na dönerek;
dr: hastanızın hastalığını teşhis ettik.
hy: ben biliyorum onun hastalığını aslında ama neyse. neymiş peki?
dr: serumtakılırsaölecekhastalığı'na yakalanmış hastanız!
hy: vay vay vay... doktor bey sizden bi ricam olsa?
dr: buyrun?
hy: bi serum taksak?
dr: ^++%^+%&/&%(%/(/)

doğru olsa bile, türk insanı'nın üç kuruşluk bilgisiyle kendisini doktor zannetmesi gerçeğinin gölgesinde kalmıştır.

- biz, milletçe her boku biliriz anacığım! hatta öyle ki işin hepten bokunu çıkarıp arada bir doktorlara ilaç tavsiyelerinde bulunanlarımız bile çıkar. hayır! hepten cahil olsak neyse, hiç olmazsa söyleneni dinleyeceğiz ama yarı-cahilliğimizden sebeptir bu tavrımız. gazetede iki sağlık köşesi okuduk diye doktor, bir ilacın iki yakınımızdaki etkilerini gördük diye uzman kesiliriz.

"kişi kendi kendinin doktorudur" felsefesinin çıkış noktası.

hastanın sorununu öğrendikten sonra, "yumurtanın akıyla sarısını ayırıyorsun. sürmüyorsun bile.." diyen insanların varlığı bu gerçeği doğrulamaktadır.*

(bkz: ebeveyn)

midemi bozdum dedim, anneannem gazoz içine aspirin atıp burnumu sıktırarak içirdi, babaannem kuru kahve üstüne limon sıkıp yedirdi, babam onların sözünü ne dinliyorsun diye kızdı, annem doktorumu arayıp hap buldu, şimdi iyiyim, öğrendim bundan sonra ne anneanne ne babaanne ilk seferde doktoruma ulaşacağım.