Ofsayt Osman filminden;
"seni gördüğüm zaman içimde böyle bişeyler oldu.konuşmayı beceremem ama, anladın dimi ? canımsın be. güneşimsin. havamsın. yani bu ağzımdaki izmarit yok mu be kız işte onun gibi benimsin be. yani buramdasın be. sen hayatımın tek golüsün yani."
Ah müjgan ah;
sevgimizin bir tanesiydin müjgan.
saçları sırtına kadar sırma sırma dökülür,
elleri ufacık, gözleri dört defa lacivertti.
ve de her ne hikmetse o da bana gönüllüydü.
öyle bir sevdim ki müjgan’ı,
dünyamı şaşırdım, haddimi bilemedim,
evleniriz gibi geldi bana.
evimiz, yuvamız olur, ışığımız yanar,
fakir soframız kurulur gibi geldi.
sahil bahçesinde gazoz içerekten
gizli gizli mal-ü hülya kurardık.
sonrada çarşılara giderdik.
eşya beğenirdik elden düşme;
aynalı konsolumuz
topuzlu karyolamız bile olacaktı.
müjgan’ın her an her bi daim yanında olacaktım
ama olmadı gitti.
nereye mi ?
paraya gitti abicim paraya
nasılda sevmiştim yıllarca ben seni
her akşam bekledim yollarını
elbet bir gün biz yuva kurarız derken
duydum evlenmişsin sen zengin bir gençle
zengin olsaydım sensiz kalmazdım
her an düşünüp seni hiç ağlamazdım
param olsaydı aşkım kalırdın
seve seve yanımda benimle yaşardın
nikah resimlerimizi de çektirdiydik.
sonra karpuzcu raşit ağabeyinin
kayınbiraderine borç ederekten
nişan yüzüklerimizi de yaptırmıştık.
ama müjgan takmadı bunu
takamadı uçuverdi elimden.
meğer gizlice altın bir kafes bulmuş kendine.
müjgan’ın gelinliğini hususi diktirmişler,
benim gibi kiralık tel duvak almaya kalkışmamışlar yani
öyle sevindim ki.
mesut ve bahtiyar olsun diye dualar ettim hergece
sonramı ne oldu
müjgan gibi bende
birbirimize ettiğimiz sözleri
ettiğimiz yeminleri unuttum.
bir daha mahalleye gelmedi müjgan, gelemedi.
bizim dar ve eski sokaklara otomobili sığmıyormuş dediler.
senede birkaç ay zaten avrupa’daymış dediler.
zaman şifalı bir ilaçtır unutursun dediler,
unuttum bende unuttum
hiç aklıma gelmedi.
hatırlamıyorum Müjgan’ı
hatırlamıyorum şimdi
Bu şiiride ben yazmadım zaten
Unuttum abi bende unuttum
Hatırlamıyorum şimdi
Müjganın gözleri ne renkti.
- şimdi ben siçacam, sen gelip benim pokumun üstüne siçacan öle mi? ula sen benle eglenir misin? ağa bokunun üstüne pok olur mu laa. (bkz: kibar feyzo)
- şimdi ben girip sıçacam, sonra başka biri gelip benim bokumun üstüne sıçacah eyle mi? Aganın pokunun üstüne pok olur mu looo! Törenin de içine ediysiniz!
kaptan: uffff naapıcaz be kamil, anamız sikildi.
kamil: kızı geri götürelim kaptan.. bu iş başka türlü kapanmaz !!
kaptan: çocuk olma, artık cinayete girdik
kamil: kazaydı, anlatırız.. hem herif pezevengmiş kimse siklemez !!
sen öyle san.. sen öyle san.. pezevengi öldür, 1 cinayet.. kızı gemiye al, 2 adam kaçırma..kızı en az iki kişi sik, 3 ırza tecavüz..here gece esrara takıl, nereden baksan 4 içicilik..heriflerin ceplerinden paralarını al, 5 gasp..
bütün bu bokları yedikten sonra, polislerin suratına bakıp " kusura bakmayın abi kaza oldu " diyemessin.
adamın götünden kan alırlar kamil kaaan !
hadi kız orospu, ki bu ibneler bakireydi diyolar.. bakire kız nasıl orospu olur ben anlamadım gitti..
uuffh .. herşey karışık..neyse, karı orospu siktik.. herif pezeveng, öldürdük, paralarını aldık..demezler mi ulan siz misiniz bu kentin zaptiyesi? sikerler olm hepimizi sikerler