her seyi kendine yormaya calisip, dediginin nereye gidecegini hic mi hic hesaplamayan, kendini bulunmaz hint kumasi sandigi icin, dedigiyle karsisindaki bayani ne duruma soktugunu bile anlamayan, dinleme gibi bir seyden haberi olmayan mahlukat.
* rus kızı rus kızı rus kızı diye sayıklarlar, annelerinin de öyle olduğunu unutup türk kızını yerden yere vururlar, daha sonra bir türk kızı ile evlenirler. yani mantıksızlar.
* her kız benimle beraber olsun derler amaaa evleneceğim kız bakire olsun diye dolanırlar ortalarda. yine mantıksızlar.
* kızların kollarındaki kıllara bile takmışlardır, mızıl mızıl mızıldarlar ama sonrası büyük bir çoğunluğu orman kaçkını gibi dolanırlar. onlara da var epilasyon. yine mantıksızlar bi de adaletsizler yani.
bütün bunlara rağmen bir de türk kızlarından mantıklı olmalarını, dengede olmalarını beklerler. sanki mantık bırakıyorlar da.
bazısı/bir çoğu/birazı klavye delikanlısıdır... yazar, döktürür, atıp tutar, filan ama iş gerçek hayata gelince bi cacık olmayacağı alnında yazmıyor olmasına rağmen hal ve hareketlerinden anlarsınız.
etrafta kendini savunabilen, çenesi kuvvetli bir türk kızı olmadığında gizlice 'türk kızı' başlığına girip döktüren erkektir... (malum yazar)
yoksaa evde nasıldır???
+ nerdeydin bu saate kadar?
- canımın içi trafik vardı...
+ hadi ordan ben seni bilmem mi?
deyüü eşinin yanında kem küm edip, evde kedi, dışarda aslan geçinen erkektir; "kadın dediğini şöyle bir yapıştıracaksın bir de yer vuracak" "kodum mu oturturum" filan gibi salakça söylemleri vardır arkadaşlar arasında oysa en mertleri evde hatunun dizinin dibinden izinsiz ayrılamadığını itiraf etmektedirler..
özlerinde iyi de olsalar bir kaçı bir araya geldiğinde tehlikeli - (bkz: fatmagülün suçu ne)-, yalancı -birbirlerini bastırabilmek adına-, numaracı -bu kızı tavlarım iddalarının hırsıyla- vb. yapılarına aykırı davranışlar sergileyebilmektedirler.
kendini ne sanıyor ki türk kızlarını küçümseyebiliyor?
yok rus kızı kadar iyi sevişmiyormuş. e sevişince de "motor, kaşar, or.spu" damgasını yapıştırıyorsunuz? ne yapsak size yaranamayız di mi? ama ben şunu merak ediyorum siz kimsiniz ki? siz kimsiniz de benim kime verdiğimi ya da bekaretimi tartışabiliyorsunuz. ben sizin ananızı tartışıyor muyum?
bu sözlerim tabii ki de kendini brad pitt zanneden, bekaret takıntılı türk erkeklerine. herkes üstüne alınmasın.
sevgilime bakarak, umut etmek istiyorum, içlerinde iyileri var. aslında bu bir şaka. evet, bir italyan, bir fransız erkeği olmayabilirler ama onlar bizim babalarımız, abilerimiz, amcalarımız ve kocalarımız. biz bu erkeklerden başkasını kolay kolay taşıyamayız, kabul edemeyiz. aynı durum bizim içinde geçerlidir.
bizim mutluluklarımızı ve üzüntülerimizi en iyi anlayacak erkeklerdir ve bizim en iyi anlayacağımız erkeklerdir. boşu boşuna bok atmaya hiç gerek yok.
bir türk kızının, değerini ancak yurt dışına çıktıktan sonra anlayacağı erkektir. bizzat yaşadım hacı. türk erkeğinin saf öküz olduğunu düşünen cancişleri şöyle avrupa'ya doğru birkaç aylığına devlet göndermesi gerekiyor.
görsünler yanında sevgilisi otururken arabaya benzin pompalamanın ne olduğunu, arabayı kendisi kullanmadığı için, patlayan lastiği değiştirmeye zerre yardım etmeyen erkekleri de, sonra ay kıllı bık bık bık demeye devam etsinler...
prestij filminin mottosunu hatırlatırım, dünyada kendi babasının da içinde bulunduğu gruba öküz diyen, yegane kimseler olan güzide türk kızlarına;
--spoiler--
dikkatli bakıyor musunuz?
--spoiler--
gerard buttler filmlerindeki askılı baksırla sevgilisine pasta yapan erkekler avrupa kıtasında yok kızım, anlayın artık bunu...
ama bir erkek modeli var; çeker arabayı ormana, tek kibritle mangalı yakar, şişleri elleriyle birer birer dizer, pişirir. kendi yemez; çoluğuna çocuğuna yedirir önce, masada millet sohbet eder, o orda mangal başında is kokar... tanıdık geldi mi?
tıpkı türk kadınının 'bütün erkekler beni sevsin, hepsi bana aşık olsun, hepsi köpeğim olsun' arzusu gibi, türk erkeğinin de 'istediğim her kadını düzebileyim, her kadın benim olsun' arzusu vardır, tencere - kapak...