Geç olgunlaşan erkeklerdir Türk erkekleri. Kadınları cinsel obje olarak gördükleri gibi Türk kadınlarını beğenmezler geneli.
Bilime, edebiyata, tarihe vb. kültürel ögelere değer veren kısmı çok azdır.
inatçıdırlar, bir şeyi ne kadar yanlışda biliyorsalar sonuna kadar savunurlar.
Türk kızlarına özenti derler fakat kendilerinin pek bir farkı yoktur.
Genelde tipi düzgün bir erkeği sevmezler (bkz: kıskançlık)
Küçük dağları ben yarattım havasındadırlar.
Eğer birde gençlerse çete olarak gezenleri çoktur.
iticidirler.
Ama bazı Türk erkekleride vardır ki melektir.
saygılıdırlar
Sadıktırlar.
aile'ye ve kadına değer verirler.
Empati kurarlar ve Düşünerek konuşurlar.
bakımlıdırlar.
iyi niyetlidirler.
Sempatik ve eğlencelidirler.
son yıllar içerisinde kimilerinin neden saçma sapan davrandığını anlayamadığım yurdumun erkekleri.
rus kızları diye kıçınızı yırtıp türk kızını karınız çocuğunuzun annesi yapıyorsunuz ilginçsiniz. mesele güzele güzel demek değil kiminiz için sadece cinsel dürtülerle hareket ediyorsunuz.
ama yine de içinizde tapılası olanlar var.
sen benim babamsın türk erkeği; sen benim abimsin sen benim sevdiğim adamsın ileride çocuğuma can verecek olansın ama ben de senin annenim, kız kardeşinim, sevdiğin kadın ileride can verdiğin çocuğu karnımda taşıyacak olanım.
Dürüst , sevecen , Kibar , Hoşgörülü olan ırkın evlatları
ve ayriyeten ; Bütün yıpratma , caydırma , çamur at izi kalsın kampanyalarına karşı ayakta kalmayı başaran, karşı koyma refleksleri ile daima ileri hedefleri olan Türk Milletinin gurur kaynaklarıdır.
Ailelerine önem veren , örf adetlerine sıkı sıkıya bağlı erkek tipleridir. Ve ayriyeten düşmanının bile merhametine hayran olduğu ırkın temsilcileridir.
Tip olarak geneli del bosque ya da valeri gazaev'e benzer . Günlük konuşmasında kesinlikle küfür mevcuttur. Anılarını abartarak anlatmayı severler. Oğlum amcaya pipiyi göster gibi klişeler hâla devam etmektedir. Ağızda sigara ve elinde demli çay ile ilginç bir görüntü oluştururlar. Çoğu göbek yapmıstır, kaslısı nadir bulunur. Bulgur pilavına bayılırlar. Kuru fasulyeye de öyle.
bazıları da resimde görüldüğü gibidir malesef. kendim aldım screenshot'ı, alıntı da değildir.
aslında resim üzerine çok konuşulur ama ben sadece paylaşmak ile yetiniyorum şimdilik.
Bugün türk kadını bu haldeyse tek sorumlu olandır..
Bekarlığın döneminde 250 gr et parçası için atmadığın takla kalmasın.Tüm kadınları hayattan soğut.
sonra evlen..Kadın; çocuk baksın,yemek yapsın,ev temizlesin,kadınlıktan çıkıp analık ve ev robotu moduna girsin..mümkün olduğunca çirkinleşsin ki hiç bir erkek bakmasın ona..Sende bu arada 250 gram et parçasının peşinde koşmaya devam et yine atmadığın takla kalmasın..
sonra kızın olsun..Kızını 7 yaşından 70 yaşına kadar takip et..sürekli erkekler konusunda uyar..Kendi bekarlık döneminde yaptıklarını kızına yapmasınlar diye yine kırk takla at..her şeyine karış,müstakbel bir koca ara dur..ve bu arada 250 gram et parçasının peşinde koşarken attığın taklalara devam et..
sana ait olmayan tüm kadınlar mini etek giysin,baldır bacak göstersin iste..Ama sevgilin,karın,nişanlın,kızın bu dediklerimin kıyısından köşesinden geçse kıyameti kopar..
tüm kızların sana vermesini iste,ama evlendiğin kızın bakire olmasını bekle..
Namusu,kadının yumurtalıklarını bakterilerden korumakla yükümlü bir zar parçasında ara..
tek amacın hayvansal güdülerini gidermek olsun ve yaptığın her şeyin esas nedeni bu olsun..
Biraz güzel olan bir kadına tüm kapıları sonuna kadar aç..pozitif ayrımcılığın kralını uygula,sabah akşam bir güzel yağla..sonra da "tüm kızlar kendini kleopatra sanıyor" diye söylen..
Daha uzar gider bu..
Türk erkeği Penisiyle değilde,beyniyle düşünmeye başladığında her şey çok daha güzel olacak inanın bana..
Türk kızlarının yobaz olarak gördükleri aksine mükemmel olduklarına kanaat getirdiğim insanlardır.
Hep karşıya verir Türk erkeği. Önce karşısındakini düşünür. Sonra kendini düşünür.
Köpek gibi sever. Sever ama birçok kez karşılığını alamaz.
Kıskançtır ve aksine sevgilisi bir o kadar rahattır.
Ayrılırlar erkek üzülür kız başka biriyle sevişmenin hesabını yapar.
garibandır ve zor durumdadır günümüz yaşantısı içerisinde. o kadar üzerine gidilmemelidir, görüldüğü yerde sırtı sıvazlanmalı, "naber lan keranacı?" diyerek gönlü alınmalıdır *.
bir kere; geçmişin feodal gelenekleri ile günümüzde dayatılan modern hayatın şartları arasında sıkışıp kalmıştır.
gerek dini öğretiler, gerek feodal baskılar ve gelenekler sebebiyle seks hakkında gel-git halindedir (fiziksel olarak değil, düşünce olarak). o yüzden; "tüm kızlar bana versin ama karım bakire olsun" diye saçma çıkarsamalar yapmak zorunda kalır sonunda. seks, tabuya dönüştürüldüğü ve etrafında konuşulmadığı için, bu konuyu, belgesel içerikli filmlerden, benzer internet sitelerinden ve arkadaşlarından kulaktan kulağa vasıtasıyla öğrenmek ve bu işi parayla yapan, robotlaşmış profesyonellerle de uygulamak zorunda kalır (gider o profesyonele de aşık olur bu amk salağı. çünkü seksin sevgi, duygu yönünü görmediğinden, bilmediğinden kimyası bozulur garibin ilk seferden, mala bağlar mevzuyu, hayatını karartır). benzer yollardan geçmiş biri olarak, sadece "yazık la" diyebiliyorum bu konuda.
türk erkeği, koruyucu, kollayıcıdır. sevdiğini gerekirse kendinden bile korur, kollar, gözetir. ama bunu çaktırmadan, şımartmadan, şımarmadan yapmak zorundadır, çünkü öyle öğretilmiştir kendisine. erkek adam, karı lafı dinlemez, şımarmaz ve şımartmaz, sert mizaçlıdır. kodu mu esnetir çok afedersin. çok seviyorsa da gider duvarları yumruklar, ellerini paralar, sevdiceğine kıyamadığından.
sevdi mi, ölümüne sever. çünkü leyla ile mecnun, kerem ile aslı, ferhat ile şirin gibi imkansız aşkların hikayeleri ile büyümüştür ve genetik olarak da tam bu yapıdadır. ama bu ölecek kişi, duruma göre, kendisi de olabilir, sevdiceği de, ya da her ikisi de. araya karışan feodal abi, dayı, akraba olursa onlar da nasibini alırlar bu aşk cinayetlerinden. hakikaten, ne pis bir laf lan bu aşk cinayeti. aşkın cinayeti mi olur lan? tukaka inci bile olayı çözmüş aslında; (bkz: seviyosan git konuş panpa) *.
duygusallık ona; eziklik, eksiklik, ipnelik sendromu olarak öğretilmiştir. o yüzden içine ağlar, gözlerindeki asla yaş değildir. ya toz kaçmıştır, ya da yaz nezlesi falan olmuştur. yıkılmaz, yıkılamaz, yıkılmamalıdır çünkü. at avrat silah üçlemesinin ürünüdür. ama işte tam o yüzden de; yanıp yıkılıp küllerinden tekrar doğmanın tadını, ne olduğunu bilmez, hatırlamaz.
eğitimi, öğretimi, sınav odaklı olduğundan, hayatı öğretmez ona, bu çoktan seçmeli sistem. hayatın yanından bile geçmez hatta. sistemin best seller kitaplarından aptal saptal öğretilerin peşine düşer, taraftar olur, holigan olur bir izm'in peşinden sürüklenen. ondan sonra bir sorunla karşılaştığında rasyonel çözüm üretmek yerine, kazanan olmak uğruna yıkar gemileri, öldürür sevdiceğini, fiziken ya da ruhen. çünkü ona bu sistem kazanmanın tek amaç olduğunu öğretmiştir, insanca yaşamayı es geçerek. o hep haklıdır ve kazanmak zorundadır, dinlemeyi, tavizi bilmez, eksiklik sayar. hayatın bir yarış, üstünlük savaşı olduğunu sanır.
anlayacağın; zor iştir arkadaş, türkiye'de türk erkeği olmak. kendimden biliyorum...
(kızların durumu çok daha vahim. o da başka bir entry'e kısmet).
