laik ülke demek bütün dinlere eşit yaklaşan ülke demektir. bugün haçlı kolyeyle üniversiteye çok rahat girilebiliyorsa türbanla da girilebilir. bunun ne sakıncası olduğunu hala anlayabilmiş değilim, madem özgür bir ülkeyiz isteyen istediği yerde istediğini giyer.
başı açık olan her erkeğin girebildiği gerçeği düşünüldüğünde ve toplumun karar mekanizmalarından erkelerin ağırlıkta olduğu düşünüldüğünde anlamsızlaşan yasaktır. ama bu demek değildir ki bu ülkede başını örtenler ezilmektedir. bu ülke de o kadar çok kişi ezilmektedir ki, her ezilen bir başka ezilenden hesap sormaktadır. dolayısıyla hiç bir zaman mantıklı çözümler üretemeyenlerin yaşadığı ülkenin sorunu denilebilecek sorundur.
aydın bir insan evladı başı açık diye bir erkeğin erekte olmadığını bilebilecek bir zihniyettedir bu sebeple başına o örtüyü geçirmez ve diğer herkes gibi eğitim hakkkından yararlanır şeklinde yanıtlanacak durumdur.
insanlık ayıbıdır. bazı ağaç kovuğundan çıkmışlar savunsa da bir gün bu ayıp son bulacaktır. ne ateisti ne müslümanı ne kemalisti ne hümanisti ne de bilmem ne bokisti bu ayıbı savunmaya kalkışmasın, adalet birgün herkese lazım olur.
her yerin bir kuralı olması kapsamında , sadece üniversite değil diğer devlet kurumların da uygulanması gereken kuraldır.
ben türbanlılar ile sadece yatak da beraber olmak isterim. çünkü sadece orda diğer kadınlardan bir farkları olmuyor.
laik bir ülke olmadığımızın göstergesidir. laik bir ülkede devlet, kişinin dinine hiç bir şekilde karışamaz. dinini rahatça yaşayabilmesi ise devlet garantisi altındadır.
örneğin şeriatla yönetilen bir ülke ya da hıristiyan değerleriyle yönetilen bir ülke farklı din mensuplarının din özgürlüğünü sağlamayabilir ancak laik bir ülkede devlet bunu yapmakla hükümlüdür.
çok doğru bir uygulamadır.girmemelilerdir. türbanın varsa okuma denmemektedir sadece okula girerken bir zahmet başını açması gerekmektedir.laik bir ülkede olması gereken de işte budur.
1-2 tane postal sevdalısı üniversite dışında ortadan kalkmış olan durumdur.
o postal meraklılarınada şunu sormak lazımdır. bunca zaman yasağı desteklediniz bahane olarakda "kararı yök veriyor bizim elimizden bişi gelmez" dediniz. ee yine yök veriyor kararı. ama bu sefer işinize gelmedi değil mi?
Efendim herşey laiklikten gelmektedir.Türbanın olayı daha sonra siyasete kaymasındandır.ilk amaç ülkenin bölünmesini önlemek içindir.Çünkü ülkemiz 3 e bölünmüştü.sarıklılar bunlar çok dinci,kalpaklılar bunlar cumhuriyetçi,birde osmanlıcılar vardı bunlarda fes falan takarlardı.bu nedenle her türlü dini siyasi giysi yasaklanmıştı tabi kamu alanında.şimdi bu türban denen örtü hem siyasi hemde dini bir simgedir.
üniversite öğrencileri kamu görevlisi sayan hastalıklı zihniyetin ürünüdür.
üniversite öğrencileri kamu görevlisiyse o zaman devlet hepsine maaş bağlasın , madem kıyafetine karışıyorsun parasını da ver o zaman. ayrıca erkekler de takım elbiseyle gitsinler üniversiteye.
öğrenciler kamu hizmeti alan vatandaşlardır , kamu görevlisi değil , dolayısıyla devlet karışamaz.
Ülkemizde ne yazık ki böyle bir yasak var ve olmak zorunda. Öncelikle herkesin bilmesi gereken bir şey var türbanla üniversiteye girmenin yasak olmasının nedeni insanların özgürlüklerini engellemk değildir. iç huzurun bozulmasını engellemektir.Laiklik karşıtı gruplar dinin karıştırılmaması gerek kurumlar olan üniversitelere kendi aykırı görüşlerini sızdırmaya çalışıyorlar. Bugün meydanlar da türban yasağına karşı kişiler özgürlük istiyoruz diye slogan atarken başı açık muhabiri taşlıyorlarsa bu durumda bir çelişki vardır. bU demektir ki türban yasağı kalksa zaten karşıt fazla olan karşıt görüş kavgaları daha da artacaktır. Şuan türban yasağının kalkmasını isteyen ondan sonra daha farklı şeyler isteyecek ve bunun ardı arkası kesilmeyecektir.
getirilen yasak giyim-kuşam kapsamında değerlendirilen bir konuya yönelik bir uygulama olmayıp tamamen siyasi mahiyettedir. türbanlı tabir edilen kimselerin dünya görüşü ve genellikle rejime muhalif oluşu ayrıca başörtüsünü siyasi bir imge olarak taşıma eğilimleri mevzubahis uygulamayı gündeme getirmiştir. diğer yandan bu konu hiçbir öneme sahip değildir. mayo giyenle başörtüsü kullanan serbestçe girebilmedilir. kimin ne giydiği/giymediği kimseyi ilgilendirmemelidir. şunu belirtmek gerekir ki başörtülü/peçeli kesimin askılı kıyafet ya da dar pantolonla gezenleri cehennemlik diye yaftaladıktan sonra kendi özgürlüklerinden dem vurmaları da en koyu ikiyüzlülük örneklerindendir. aslında bunlar birbirlerinin kıçıyla başıyla uğraşırken helak olup gitse de biz de rahat bi soluk alsak, başörtülü annemle mini etekli eşimi yanıma alıp sokakta rahatça dolaşsam ne güzel olurdu.
12 eylül ve 28 şubat döneminin türkiye'ye hediyesidir. tam tarihleri hatırlamasam da ilk yasak 12 eylül sonrası yapılmışken tahminen 1988'de yök düzenlemesi yapılmış ve meclis tarafından türban üniversitelerde serbest hale gelmişti. kenan evren anayasa mahkemesine başvurdu ve 1989'da bu kanun iptal edildi ve türban yeniden yasaklandı. ama üniversite yönetimleri çoğu yerde buna uymadılar. bazı üniversiteler ise bu nedenle öğrencilere cezalar verip okuldan atıyordu. 28 şubat sürecinde tekrar anayasa mahkemesi refah partisi kapatma davasında bu kanuna uyulmamasını da bir gerekçe olarak kullandı.
28 şubat döneminde üniversite yönetimlerinden dindarlar uzaklaştırılıp azılı laiklere yönetimler teslim edildi. sonra katı bir türban yasağı uygulandı. uygulamayanlar hakkında yasal işlemler başlatılması sonucu istemeye istemeye de olsa her üniversite mecburen uyguladı. halen yürürlükte ve insanlar üniversiteye girerken girişlerde bulunan bilet gişesi görünümündeki daracık yerlere girip peruklarını takarak üniversiteye giriyorlar. her kapıda güvenlik görevlileri bekliyor ve türban olanları geri gönderiyor.
Merak ettiğim soru, Türban okullarda serbest bırakılırsa, bazı muhfazakar Anadolu üniversitelerinde Türban takmak istemeyen kızların üzerinde nasıl bir baskı yaratılacaktır. Bu sorunun cevabu açıktır, polimiklerle veya laf ebeliği ile işi uzatmayın, bu ülkede çok kuvvetkli bir bir mahalle baskısı vardır.