başörtü insanın özgür oldugunun en büyük kanıtır.zira başını örtmek kişi için tamamen bir tercih meselesidir.
bir insanın zorla başını örttürmek nasıl saçma ve onun kişisel tercihlerine saygısızlıksa zorla başını açtırmaya çalışmak ta bir o kadar saçma ve kişisel tercihlerine saygısızlıktır.
islami degerleri anlamadan, bir insanın başını neden örttüğünün ayrımını yapmadan onların başörtüyle esaret altına alındıgını düşünmek çok gülünç kaçacaktır...
insanları yakından tanımadan ne için başını kapattıgını anlamadan başörtüyle esaret altına alındıgını düşünmek, onlar adına kararlar almak özgürlüğün tam olarak neresine denk gelmektedir ki?başı örtülü her insanı aynı degerlendirmek ve de bunların hepsi zorla başını kapatıyor diye düşünen insan ayrım yapma yeteniğini çoktan yitirmiş insandır...
21. yy'da hala kıyafetle ugraşmak, kendisini hiç ilgilendirmeyen insanların giyimine kuşamına burnunu sokmaya kalkmak, başörtülü insana önyargıyla yaklaşmak, onlar adına kararlar vermek,onları kötü insan modeli olarak sunmak, çagdaş, modern, insan haklarına saygılı(!) gibi bir takım unsurlarla kendini ortaya koyamaya çalışan insanın olsa olsa zavvallıgının göstergesidir.
zira bu zavvallı insan modeli, ancak başkalarının hayatına burnunu sokarak, başkalarına saldırarark kendini rahat hisseder!
başörtüsünü takma zihniyetini kavrayamamış insan cümlesi.
olaylara ve bu duruma hala bu kadar sığ bi' şekilde bakabilmenin mantığını anlayamıyorum, insanların başörtüyü takma amacını çoğu başörtüsünü takan insanlar gibi kavrayamamış bi' insandan bu tarz yorumlar aslında garipsenmemeli, sen ne bilebilirsin ki benim taktığım başörtüsünün benim için ne anlam ifade ettiğini? inancım gereği yaptığım ve beni yaratanın emrini yerine getirmek beni nasıl tutsak, dar görüşlü ya da bazılarınızın değimiyle gerici yapabilir ki? ben ne taktığım başörtüsünü sizin gibi alt tarafı bir bez parçası olarak görüyorum ne de beni kısıtlayan görüşlerimide kapatan bi'şey olarak.
sen ulan kırmızı boxer giyersem buluşacağım kız ne der diye düşünürsün, bir başkası başımı örtmezsem allah ne der diye! sonuç olarak insanın iradesini etkileyen bazı etkenler mutlaka vardır. ancak bu etkenler bile yine insanın iradesiyle ölçülür.
bahsi açılmadan önce "özgürlük" tanımının insanlara göre değişebileceği düşünülmelidir.
zira bu ülkede "yaylada otlayan inekler kadar özgür olamayacak mıyız?" diyerek özgürlük kavramını çok farklı mecralara taşımış milletvekilleri bulunmaktadır.
nasıl ki dine inanmayan bir kişinin , dini kaygılar taşıyıp hayatını ona göre idame ettirmeye çalışanların "özgür olamayacağını" savunabilmesi bi görüşse , "hiçbir kural tanımaksızın , egolarının penceresinden hayata bakıp , tatminini gerçekleştirebildiği ölçüde yaşayanların" "bencilliğin esaretinde" olduğunu dolayısıyla özgürlük tanımını yapabilmek için gereken "objektifliği" gösteremeyeceklerini belirtmek de ayrı bir özgürlük tanımıdır.
bu iki paradigma arasında , "siyah - beyaz " tarzındaki doğru-yanlış tanımlamalarından kaçınmak ; gri tanımlamaların olabileceğini kabullenmek , insanların yaşamlarını üzerine bina ettikleri "doğrular" üzerinden "özgürlük" gibi değişken bir tanımlamaya sınırlar çizmekten uzak durmak elzemdir.
bir tikky nin veya bir emo nun ozgur olabilme ihtimali ile aynıdır.illa saçını açıp dalgalandırarak ortalarda gezmekle özgür olunmaz. birisi evde oturup dilediğince eylenir birisi de dısarıda gezer tozar eylenir,tercihlerini istedikleri gibi seçerler. özgürlük demek seçenekleri istediğince kullanabilmek demektir,asıl gaflet b şıkkını seçmelisin a şıkkını seçersen özgür olamassın demektir. okumus cahillere duyrulur..