bizim pembe tezkereli yorumcu olmuş ama adam?...!
işi gücü galatasaray'ı eleştirmek.
pek izlemem maraton'u ama 2 haftadır takip ediyorum. bizim pembe tezkereli her fırsatta galatasaray'a giydiriyor.
şansal soruyor "pozisyon faul mü?" diye bizim pembe tezkereliye.
bizimki ne dese..."faul mü bilmem ama galatasaray çok kötü oynuyor"
şansal soruyor: "fatih hocayı tribüne yolladı karar doğru mu?
bizimki: kararı bilmem ama fatih terim ceza almalı, asılmalı, takım sikilmeli mealinden birşeyler zırvalıyor.
"göt oglani Fener" diye tezahurat yapip sonrasinda Fener'e giden biri sonucta..
galatasaray'ı eleştiriyor dahası yorumculuk da bok gibi.
hakan şükür bir şey diyor bu bence de diyor iki şey ekliyor.
şansal birşey diyor bu aynen diyip iki şey ekliyor. eleman herkesi retweet ediyor ama yorum yaptığını sanıyor.
"ihtiyacimiz var böyle seylere", "benim oynadigim dönemde...", "dogru" cümleleri maraton'da yaptigi yorumlarin özetidir. her programda bircok kez kullanir.
bu adamın bi "doğru" deyişi var sinirden kendimi sikesim geliyor. aynısını ercan taner de yapıyor. öyle bi vurgu yapıyorlar ki insanı çileden çıkarıyorlar. yalandan cool duruşları da cabası.
yorumlarına değinmeyeceğim; ben başka bi şeye takılıyorum.
o yorum yaparken tripten tribe koşması yok mu hakkaten deli oluyorum! "dünyanın en doğru şeylerini anlatıyorum lan şu an" tribine giren yorumcuyu kaldırıyoruz aga; elimiz mahkum. bir de gerçek hayatta "ananskiii çok sikiciyim laaan" diyen adamları da kaldırıyoruz duruma göre.
ama bu adamda ikisi de var. böyle birden gaza gelmesi (hakan şükürsüz programlarda özellikle) çatır çatır ahkam kesmesi.. sonra böyle elini ağzına götürüp ara ara dalması.. adam hem çok iyi yorumcu hem de beek sikici. anlamadım ne ayaksın usta sen. birinden birini seç biz onu tolere edelim. ikisi birden bu kalbe fazla geliyor.
sergen yalçın ın espri yapamayanı.
şu diyaloğa bak arkadaş.
ne lig takip ederler, ne futbolcu. işkembeden sallarlar. araştırmadan etmeden yorumcu kesildiler başımıza.
geçenlerde de sahada olmayan bir futbolcu için çok iyi oynadı demişti.
adam sakatlığından dolayı kadroda yoktu.
bunu da lafın gelişi dedi sanırım.
Beşiktaş tribünlerinin asla küfretmediği futbolcu. Tümer Metin'e edilmedik küfür kalmadı diyenler fena yanılıyorlar. Eğer ortada edilmiş bir küfür varsa o da Tümer Metin tarafından, Fenerbahçe'ye edilmiştir.
Beşiktaş tribünlerinin Tümer'e yaptığı besteler şunlardır:
Gitsen ne fark eder, kalsan ne fark eder;
Aldığın dolarlar elbet bir gün biter.
Beşiktaş Çarşı'sı, erkeğe küfreder.
işte sen bu kadar zavallısın Tümer.
edit: Vay arkadaş. Şu yazıda bir tane subjektif görüş yok. Olan biten neyse onu yazdım, kendi yorumumu bile katmadım ama hala kötülüyorsunuz. Devam edin ne diyeyim yani.
inönü'de maç izlemeyi çok özledim demiş eskinin futbolcusu yeninin yorumcusu.
inönü'ye her gelişinde efsane olarak karşılanmak varken o bir miktar daha fazla paraya bu efsaneliği elinin tersi ile itmiştir. gittiği yerde de gerekli değeri göremeyip sikindirik bir yunan takımında futbol yaşantısını noktalamıştır. daha çok bekler ve özlersin inönü'de maç izlemeyi metin tümer.
gerçek bir yetenektir. hakettiği değeri ülkemizde göremedi neden? takım değiştirdi diye. adam futbolcu emekçi kendine göre para kazanıyor, gerekirse tüm takımları dolaşır bundan doğal ne var? adama etmedikleri küfür kalmadı ne oldu? unutuldu gitti işte. adamın başarıları hala aklımızda 2 takımda birden 100. yılında şampiyonluk yaşadı. fenerbahçe'ye geldiği gün çok sevinmiştim. adam tam bir yetenek. alex'le oynar mı oynamaz mı döktürmüştü. çok çabuk harcıyouz değerlerimizi. o kadar küfür ettiniz bu adama sergen gezmediği takım kalmadı tık yok neden? cevabı yok ıg mıg.
beşiktaş'tan fenerbahçe'ye transfer olduğu gün beni hüngür hüngür ağlatan futbolcu. O sene inönü'de ''Gitsen ne fark eder ?'' ve ''Pembe tezkere'' tezahüratlarına avazım çıktığı kadar destek olmuştum. Son zamanlarda çıkıp, o bestelerin nasıl koyduğunu falan anlatıyor programlarda.
Tümer'im, pembe tezkerelim; biz seni çok sevmiştik. Sen de ''Beşiktaş'tan başka hiç bir takımda oynamam.'' demiştin canlı yayında. Biz sana güvenmiştik. Şu saatten sonra götünü yırtsan değer kazanamıyorsun gözümüzde. Oysa o kadar istiyorum ki seni yine sevmeyi.
türkiye'de beşiktaş'tan başka hiç bir takımda oynamayacağını beyan etmiş, sonra da beşiktaş'ın en büyük düşmanına gitmiştir... bu adamı "adam haklı beyler" mantığıyla savunan beşiktaşlılara asıl yazıklar olsun gerekmektedir.
aldığı paranın hakkını veren adamın dibi olan bir futbolcudur. benim de moralim çok bozuldu bu adam fenerbahçe'ye transfer olduğunda. hatta sevgilimden ayrılmış gibi hissettim kendimi. 1 sene boyunca içim cız etti, inanamadım fenerbahçe'ye gittiğine tümer'in. ama gelgelelim adam 30 yaşına merdiven dayamıştı, ve bu yapacağı son kontrattı. futbolculuk onun mesleğiydi. beşiktaş yönetimi yabancılara dünyaları verirken tümer'e üç kuruşu çok gördü. özellikle nobre'ye bile kaç para verilmiş bir araştırın o dönem. öyle bik bik ötmeden önce üç kuruşluk adamlara milyon euro'lar veren yönetim tümer'e sadaka verdi resmen onlarla kıyaslanınca. bu adam gider tabii! sonra tümer'i taraftarın önüne attılar bunu kabul etmedi diye. siz de burada küfrediyosunuz, size de yazıklar olsun. bugün aynısını egemen korkmaz'a yapıyorlar, hawkins'e yapıyorlar. adamların son kontratları belki de bu. hawkins bir tweet'inde yaşı dolayısı ile iyi bir kontrat yapmak zorunda olduğunu belirtmişti. sporcu olmak zor...