profesyonel futbolcu olan tümer metin'in inönü'ye gelip ilk 11'de çıkarsa 55. dakikada oyundan alınacağı, sonradan girerse 70. dakikada oyuna gireceği her iki durumda da bir halt yiyemeyecek olması durumu.
tümer metin: şunu çok net, çok açık şekilde söylüyorum, türkiye'de beşiktaş'tan başka takımda oynamam...
tümer neden tepki görüyor beşiktaş taraftarından? fenerbahçe'ye gittiği için mi? hiç alakası yok... ağır laf konuşup, altında kaldığı için... beşiktaş'tan "o takım" diye bahsettiği için...
feyyaz da gitti fenerbahçe'ye, oktay da gitti, sergen de gitti... hiçbiri tepki görmedi... çünkü altında kalacak şeyler söylemediler... alpay da gitti ama taraftara artistlik yaptığı için tepki gördü... alpay'ın -hiç tasvip etmediğim şekilde- eşine küfür edildi... ama aynı alpay yıllar sonra televizyona çıkıp; "fenerbahçe'ye gitmek benim için hataydı, ben beşiktaşlı alpay olarak anılmak istiyorum." dedi. ayhan gitti, daha çıktığı ilk beşiktaş maçında galatasaray gol atınca tribünlere el kol hareketi yaptı yetmedi, bunu her sezon yaptı. ayhan da bu yüzden tepki görmekte... aynı taraftar neden emre aşık'ı tribünlere çağırıp alkışladı? tümer'in neden hala evinde hakim renk siyah-beyaz? tümer bir gazeteci'ye çeşme'de tatil yaparken "ben gerçek bir beşiktaşlıyım. inanırlar, inanmazlar bu beni ilgilendirmez ben profesyonelce hareket ettim" demiştir. aynı tümer geçtiğimiz sezonki beşiktaş-galatasaray maçının öncesinde ısınma hareketleri yaparken, taraftarla senkronize şekilde fenerbahçe'ye küfür etmiştir.
burası beşiktaş
alayına gider
uğraşma bizimle
g.t oğlanı fener
dizelerini defalarca tekrar etmiş ve taraftar onu alkışlamış, o taraftarı alkışlamıştır... işte fenerbahçe taraftarının "aslanım tümer" dediği tümer fenerbahçe'ye küfür etmiş tümer'dir alsın hayrını görsün...
şimdi aynı tümer çıkıp; "nouma'yı sevmezdim yapmacıktı" "sergenle hayat felsefelerimiz farklıydı" diyen tümer... sen nouma'nın yarısı bile olamazsın tümer... o profesyonel değildi belki... ama senin o yapmacık dediğin, nouma'nın beşiktaş sevgisini biz yüreğimizin derinliklerinde hissediyorduk...
son olarak baliç çıktı; "kefen giyerim galatasaray forması giymem" dedi... fenerbahçeli taraftarlar beşiktaş taraftarını hazımsızlıkla suçlayıp bok atacalarına, baliç'i galatasaray'a gittiği için mi eleştirdiler, küfür ettiler yoksa altında kaldığı lafları söylediği için mi eleştirdiler, küfür ettiler bir düşünsünler bakalım...
ne yapacaksınız adama?
linç mi edeceksiniz?
futbolun spor oldugunu unutup salyalar akan ağzınızı küfür etmek için mi kullanacaksınız? o salyaları bi kaba biriktirip elinizi yüzünüzü yıkayın belki kendinize gelirsiniz.
sizin bi çarşınız varmış eline 3-5 tane döner alan adamın delikanlıyım diye piyasada gezdigi çakallar sürüsü mü ne?
fenerin 'genç fenerbahçeliler' diye sözde taraftarlık yaptıkları bir oluşum varmış, bide reislerimi ne varmış, liseyi bitiren içsiz güçsüz insanları toplayıp iett otobuslerının camlarını kıracak aptal adamları toplarmış
galatasaray'ında ultraslanı varmış hala öldürdükleri leedslilerle gurur duyar, futbolculara küfür etmeyi bir bok zannederlermiş. bide ultraslan-uni kurmuşlar ki bi boka benzesin diye. işe yaramaz hödükler.
fatih akyel ali sami yen'e geldi..
okan buruk ali sami yen'e geldi..
sergen yalçın bütün stadlari gezdi..
emre aşık 3 stadı gezdi..
daha sürüyle örnek verilir buna..
bırakın artık futbolu teröre çevirmeyide adam gibi gidin maçınızı izleyin..action, extreme, adrenaline istiyorsanız barbaros hayrettin paşa heykelinin tepesine çıkıp kuş boklarını yalayın.
sorun tümer metin' in fenerbahçe' ye transfer olması değildir. öncesinde ve sonrasında
yaptıklarıdır. beşiktaş taraftarının tümer' e güçlü antipati duymasının anlaşılabilir
nedenleri vardır. ancak hiçbir gerekçe tümer'e sövüp sayma hakkını bizlere vermediği gi-
bi onu protesto etme özgürlüğümüzü uygar ve hatta tümer'i dahi utandırması muhtemel bir
yöntemle kullanabiliriz. önerim, tümer' i hiç kaale almamak, sahada yokmuş farz etmek.
inanıyorum ki hiç bir protesto bu megaloman insan üzerinde daha etkili olamaz. çünkü
tümer'in bütün dünyası fark edilmek, sürüden ayrı görünmek teması üzerine kurulu.
inönüye febe formasıyla çıktığında hissettiklerini yıllar sonra hayatını anlattığı bir kitapta şu şekilde anlatmasına sebep olacak olaydır:
...işte o gün gelmişti. takım olarak kötü günler geçiriyorduk ve 100. yılda şampiyon olmanın stresi da cabasıydı. bu maç kupa maçı olsa bile hem kupada hem de ligdeki en ciddi rakibimizle oynuyor olmak başka bir hava yaratıyordu. teknik direktör zico ilk onbiri açıkladığında korktuğum başıma gelmişti. tuncayı forvete kaydırmış ve beni sol açığa koymuştu. o andan itibaren tek arzum maçın ilk yarısında deniz tarafındaki kalenin bizim olmasıydı. çarşıdan uzak durmak istiyordum. hatta sahaya çıkmak istemiyordum. ama profesyonellik buna izin vermiyordu.
ısınmak için sahaya çıktığımda tıklım tıklım dolu tribünlerin hep beraber ettikleri küfürler tam da maç yaklaştıkça geceleri sık sık rüyamda gördüğüm sahnelerin aynısıydı. tekrar soyunma odasına döndüğümde herkes bana birşeyler söylüyordu. yaptığım hatanın farkına tam olarak varmıştım. o an anladım ki yanlış soyunma odasındayım. olmak istediğim yer burası değil diğer taraftı. ama artık çok geçti.
ve artık maç başlamak üzereydi....
...
...
....hayatımın en kötü günüydü.
