(bkz: #17263287) sophie winklemanden etkilenmem neticesinde 9.sezonundan itibaren izlemeye başladığım ama senaristlerin puştluğu mudur, amerikalıların dejenere yaşam şeklinden midir nedense, kadın walden'ın evlenme teklifini kabul etmeyip, bir anda ortada hiç ama hiç birşey yokken,başka biri var demesinden sonra soğuduğum dizi.
resmen 10.sezonu yarıda kalsın diye beddua ettiğim, hemen önümüzdeki hafta yayından kalksın diye dilediğim dizidir artık.
bu kadar aptalca bir senaryo geçişi olamaz.
evet boktan bir sitcom'a fazla değer atfetmiş olabilirim ancak, beni çeken, işlenmeye başlanan konu, işte amerikalıların dejenere one night stand'ini terkedip, düzenli bir hayat kurmayı isteyenlerin hikayesiydi.
bu hayal kırıklığını uyuşturucu müptelası hayvanoğlu hayvan senaristlerin azıcık dumanlı kafa hali yüzünden yaşadıysam, iyice terkederim bu dizi tutkunluğunu falan filan.
charlie sheensiz tadı olmayan dizi. bir mucize olur da dirilip gelirse diye ümitleniyorum halen. ashton kutcher'in hakkını yememek lazım elinden geleni yapıyor ama her oynadığı bölüme güzel diyemiyoruz. halbuki charlie öyle mi? adam hiç konuşmayıp öyle mimik yapsa sağa sola gülmekten kırılıyoruz.
şu sıralar ilk sezonlarını izlemekte olduğum sit com. charlie sheen süper kotarıyor. diziden ne zaman çıkacak diye gergin bir bekleyiş de yok değil hani.
--spoiler--
9. sezon 24. bölümde ekrana getirdiği jake ile ilgili nostaljik kareler beni bile duygulandırdı. tüm diziyi yeniden seyretmiş gibi oldum. ayrıca jake harbi sevimliymiş küçükken.
--spoiler--
charli reyiz yatak odasında bi' hatunla sevişiyordur. hatun hemen geliyorum bir yere ayrılma der ve banyoya girer. reyiz de kendi kendine ''bacaklarımda yürüyecek kadar kan kalmadı zaten'' der.
--spoiler--
ronaldinho'nun barcelona'dan ayrılmasıyla aynı etkiyi yapmıştır.
o gidince messi iniesta lar falan dah bi coştu,oyun daha zevkli oldu.
burda da charlie gidince senaryo ve oyuncular daha özverili oldular.kasıyolar işte.