istanbul tuzla ile başlar tuzla ile biter.
sahil kasabası kıvamındadır, yazın tadından yenmez. sessiz, sakin, güzel insanlar barındırır genelde emekli ve yaşlı kısmı fazladır.
çok fazla köpeğin yoğun bir şekilde sokaklarda cirit attığı ilçe.
geçen kış başıma gelen bir olayı anlatmak isterim. kabanım ve atkımla birlikte (atkımı boynuma dolayıp ucunu omzumdan aşağı (arka) doğru sallamış ve marketten tavuk ve birkaç bir şey almış şekilde eve doğru yürüyordum. birden arkamdan omuzuma birisi dokundu, biri beni gördü de durdurdu zannettim. neyse arkamı bir dönmemle köpeğin tekinin en sevdiğim atkımı dişlediğini görmem aynı ana rast geldi. köpeklerden çok korkuyor olmakla birlikte en sevdiğim atkım bir köpeğin salyalı ağzında paramparça oluyordu. atkımı hızla çekmeye çalıştıkça oda dişleriyle hızla çekiyordu. neyse kurtardım atkımı hızlı hızlı yürümeye çalışırken, köpek üstüme tekrardan atladı, tekrar atkımı ısırdı gene çekmeye çalıştım ama bu sefer çok güçlüydü atkıyı çıkardım ve hemen önümüzde bulunan çimenliğe doğru fırlattım köpek peşinden koştu bende hızlıca eve doğru yürüdüm. muhtemelen poşetteki tavuk kokusuna gelmişti. ertesi gün atkıma baktım o çimenlikte ama yoktu.
işte efendim tuzla böyle köpek saldırılarına maruz kalabileceğiniz bamyası ve enginarı ile meşhur, istanbul'un bir ilçesi demeye bin şahit gerektiren selanik göçmenini bünyesinde çok fazla bulunduran küçük bir ilçedir.
sabancı üniversitesi'nin yer aldığı, giderken burası hala istanbul mu dedirten kasabadır. inanılmaz güzel bir yer olmasına rağmen her yere çok çok uzak olması sebebiyle pek hoşlanmadığım yer.
Güzel balıkçı teknelerinin bulundugu. Ufak bir sahili olan. Cici kasabamız. Bakınca nezih bir sahil kasabasını andırır. Yaşaması kolay istanbula çekmemiş nadir ilçelerden biridir. Semtimi seviyorum.
doğup büyüdüğüm okuduğum karnımı doyurduğum yer:tuzla...gerçekten istanbulun insanı sersemleştirici yoğunluğundan kendinizi atıp,kafanızı dinlemek istiyorsanız buyrun tuzlaya derim...sosyal imkanları pek olmamasına rağmen insanının sıcaklığı,sahilinin güzelliği ve köftecilerinin bolluğu ile tuzla istanbul'un en güzel semtlerindendir.gidip görünesi bir yerdir... iSTANBUL TUZLADAN BAŞLAR....
evet piyade okuludur. unutulmaz bir ilçedir. haftasonu izinlerinde yolun karşısına geçip kendimizi trene atıp soluğu kadıköy'de alıp ardından vapurla karşıya geçtiğimiz yerdir. haritada o kadar küçük görünen istanbul'un bu kadar boş arazisi varmış aq.. o boş noktaları, dağları, dikenli çalılıkları santim santim süründürtürler insana.. o ne biçim bir tozdur vücudunuzu kaplar, ciğerlerinize dolar, midenizi şişirir.. o ne kadar nefret dolu insanlardır; kendi milletinden olan insanları ( askerleri ) ne kadar zevkle acımasızca ezerler.. Ayakta çay içmek yasakmış diye içtiğmiz bir yudum çayı boğazımıza dizmişlerdi arkadaşımla. bir teğmen. seni sevmedim tuzla..
muazzam sanayi kokusu ile insanı sabahları dirilten, herhangi bi' sel durumunda alt yapısıyla insanlara tedbir almasını öğreten istanbul'un nadir ilçelerindendir kendileri. sloganında da denildiği gibi istanbul tuzla'dan başlar.
kendine has saygılı insanı, olay çıkmayan ender sahil şeridi, piknik alanı, parkı, bahçesi, koy'u, yat limanı, balıkçı sandalları, mısırcısı, açık hava çaycısıyla istanbul'daki en keyif aldığım sahil ve ilçe.
resmi olarak istanbul'a bağlı olsa da burada yaşayan insanlar pek öyle davranmazlar.hatta bostancı taraflarına gidecekleri zaman "istanbul'a gidiyorum." derler.bunun dışında evet süper bir sahili vardır ama o sahilde hayat yoktur.klasik bir emeklilik sonrası sığınılacak yer görünümündedir.ayrıca ilçede bulunan piyade okulu,deniz harp,denizcilik fakülteleri ve denizcilik liseleri nedeniyle metrekareye 2 adet üniformalı insan düşer.