-montu çıkaramadan bokun çıkması.
-suların kesik olması
-tuvalet kağıdının olması
-yanınızda dazır duzur sıçan bi adamın ıkınmalarını duymak vs vs vs. *
tam tuvalete bir kaç santim kala altına kaçırmak. dışardaki bir tuvaletteyse gene yırtma payınız var. fakat evdeki bir tuvaletse durum tam bir felaket.
öyle bir sıçmak ki, tuvaleti tıkamak. siz sifonu çektikçe tuvalette suyun birikmesi. sonra etrafta kimsenin olmadığından emin olduğunuz bir sırada oradan kaçarak uzaklaşmak. **
yıllar önce ben küçük bir çocukken, teyzem şöyle bir olay anlatmıştı:
Teyzemin bir bayan arkadaşı iş yerinde tuvalete girmiş ve tuvaletten fare çıkmış! garibim giysisini bile toparlayamadan tuvaletten koşarak ve çığlık atarak çıkıvermiş... tabi kadıncağız orada bulunan bütün insanlara rezil olmuş!**
çok fena sıkışmış şekilde tuvalet diye açtığınız kapıdan sonra içeride sadece bir çukur görmek.
e artık o anda sizin insanı insafınıza kalmış olacaklar.
sıkışmışsınızdır. ishalsinizdir. tam klozeti görüp bir oh çekersiniz. yalnız pantolonu indirirken beyin artık sıçmalıyım sinyalleri verir. siz daha klozete oturmadan parkelere, çoraba, dona, pantolona sıçarsınız. ve bu başa gelecek en kötü şeylerden bir tanesidir. nereden mi biliyorum ? (bkz: ben)