şimdi bu üç harf s*k de olabilir ama mesele o değil. yani inşallah kimse tuvalete hacetlenirken klozetten uzanan bir organ tarafından taciz edilmez. yok yok. obür üç harfli bile daha makul.
vaziyete gel hele; çömelmişsin, pantolonun yarı yarıya sıyrık, surat ifaden şöyle /..\, "acaba kaç gün önce yediklerim şimdi çıkıp gidiyor" diye düşünürken birden ürperiyorsun. karabasan karabasıyor ya da ecinniden gaipten sesler duyuyorsun.. bedenini bir korku sarıyor..
heh işte benim bombastik kardeşim besmele falan çekti. felak ve nas'ı da okumuş olabilir tam duyamadım.
oysa ben sadece şaka yapacaktım. bi keresinde kardeşim yarım kapılı bir depo tuvaletinde işini görürken kapı kenarından dudaklarımla zort sesi çıkardım. yetmedi bi de zart sesi çıkardım. ben dışarda kikirderken kardeşim yukardaki vaziyette dua ediyordu. çıktıktan sonra da "abi delik osurdu sandım yav" dedi, zekaya bak. ben de "elini yıka lan pezemenk din gitti bari dünyanı kurtar" dedim. hey gidinin..
ergen çağlarda annenin kapıyı açıp, "oğlum o hal ne ? kavanoza oturmuş gibi duruyorsun. az ye.." dedikten sonra hiçbirşey olmamış gibi kapıyı geri örtmesidir.
Misafirlikte (hele hele pek de samimi olmadığınız birinin evinde iseniz ) büyük tuvaletinizi yapmak zaten yeterince gergin bi durumdur. Ve herkesin temizliğine güven olmaz.. tabi bu yüzden de klozetin kenarlarına tuvalet kağıdı serilir ve bi miktar da içine atılır ki bırakacağınız napalm bombalarının, scud füzelerinin etkisiyle amerikanın nükleer denemelerinin okyanusta oluşturduğu enerji alanından hallice bir su fışkırması ile karşılaşmayasınız.. sonuçta o tuvalete sizden önce kimin girdiği , temizliğinin ne sıklıkla yapıldığı gibi sizin titiz bünyenizi tedirgin eden sorular döner durur kafanızda..
Velhasılı kelam durumu süperhijyen kurallarınıza uygun olarak elinize yüzünüze ve de pek kıymetli maabadınıza bulaştırmadan halledip tam ohh bee dünya varmış deyip sifonu çekmenizle beraber klozete attığınız tuvalet kağıtlarının size hazırladığı hain oyunu farkedersiziniz.. sifondan gelen su sel sularına dönüşmüş an be an yükselirken, hain tuvalet kağıdı topağı , hem de saf beyaz rengini o gün ne yediğinize göre bir renkle değişmiş olarak , giderde öylece adeta bir mıh gibi kımıldamadan, inatla varlığını korumakta, bu sırada sifon da oyunu farkedip "gördüm ve artırdım" diyerek kendini niagara şelalesine çevirmiş durmak bilmemekteyken içinizden ılıııık ılık bişeyler akar ya..
O sifonun vanası bi türlü tutturulamaz, illa önce bi taharet musluğuna gider el, ohh etrafta su az idi, biraz da burdan dolsun suu..
Sonra bulunur o vana ama sıkışmıştır, bi türlü çevrilemez..
Ev sahibine seslenseem, manzaranın hali ortada, " Eee..şeyy..vana sıkıştı da.. etrafın kusuruna bakma.. kendi evin gibi davran " mı diycez..
O an hayatta en güvendiğiniz şey tuvalet fırçasının kuvveti ve tek dileğiniz de klozetin derinliğinin fırcanın boyundan fazla olmamasıdır..
En sonunda klozet haznesinin istiap haddi "benden bu kadar hacı" deerr, ve içindeki minik partikülleri ile adeta bir cümbüş havasındaki gidere gidemeyen gider suyuu sızıııımm sızzım sızmaya başlar klozetten, evin hanımının özenle serdiği beyaz banyo paspasının üstünee üstüneee..
içeride bulunduğunuz süre dikkat çekecek derecede uzamıştır ve yapacak hiçbirşeyiniz de yoktur.. Etrafta temizlik malzemelerini ararsınız ama nafile.. Neticede misafirliktesiniz..
Ev sahibi önce size seslenir, sonra hafifçe kapıyı tıklatır..
Artık titizlik kumkuması kişiliğiniz ayaklar altındadır.. Ve o eve bir daha hiç gidemezsiniz..