kendisini saldıktan sonra küçük eniştenin son halini gören şaban ile küçük enişte arasında şöyle bir diyalog gerçekleşmiştir;
- aa küçük enişteyi parçalamışlar
+ bana bak! ben kimseden dayak yemem tamam mı?
- belli canım yememişsin. sadece 5 dişin eksik, sağ gözün de biraz şişmiş
+ sen onun gözünü gördün mü?
- görmedim ne renk?
küçük eniştenin o ufak tefek boyunun altında gayet cevval, gözlerinden ateş çıkaran bir cengaver vardır. bırakın elinden bir kaza çıksındır.
(bkz: herşeyi yapıyorum da gözlerimden ateş çıkaramıyorum)
bir metre boyundaki cengaver eniştenin, seferogullarının ustune atlayısı sırasında, kemal sunal ın sarfettıgı, gulmekten kırıp gecıren ve hatta bızı bızden alan söz obegi. *
askerden deli raporu alıp, kaçan küçük enişte atıp tutuyor işte!.. hayır, sanki islam aleminde savaş kıtlığı var... klüçük enişteyi hiçbir muharebe meydanında göremedik henüz.