ülkenin uygun politikalarla faydalanabileceği fırsatlardır.
türkiye son 5-6 senedir ucuz döviz sayesinde rahat tüketen bir ülke olmuştur. laikin dış borç miktarı "sayısal anlamda" artmıştır. sayısal anlama vurgu yapılmıştır. çünkü dış borç çeşitli oranlarla "tehlike arzetmez" havasına büründürülmektedir.
ucuz döviz sayesinde halk maddi olarak ta bir rahatlama içine girmiştir. yastık altı durumları çoğalmıştır. yani insanlar yeni bir ekonomik çalkantıya daha dayanıklı hale gelmiştir.
buradaki fırsat nedir?
ülke ihracatının artıtırlması imkanı bir fırsattır. ve türkiye yi gerçek anlamda güçlü hale getirecektir. bu da elbette dövizin yükselmesi ile sağlanacaktır. döviz yükselirse türkiye nin ithalatı da pahalanacak diye düşünenler için yüksek dövizin ithalat miktarını frenleyici etkisi hatırlatılır. yani döviz yükselirse bir çalkantı durumundan sonra ihracat büyük yükselişler gösterecek, ithalat ta büyük düşüşler olacaktır.
dövizin yükselmesi kaçınılmaz bir durumdur bunun en önemli delili ihracatın ithalatı karşılama oranıdır. bu hayli düşmüştür.
bunu desteklemeyen tek olgu ise ülkeye sıcak para ve yatırım sermayesinin girmesidir. ayrıca ab çıpası da bu duruma katkı yapmaktadır. lakin hangi ülke sürekli sermaye girişi ve sıcak para ile gelişmesini sürdürebilir?
dünyada bulunan en büyük bor kaynakları
ama bu ülkede fırsatları değerlendirme gibi bir olay olmadığı için kaynaklar hammadde olarak ihraç edilir ve geleceğin en büyük enerji kaynağı olan bor da böylece harap edilmiş olur.
