hukukun üstünlüğü diye bir kavram karmaşası var önce bunu kabullenerek başlayalım, hani demikratik laik bir ülkeyiz ya. anayasamıza sadık ve saygılı bir toplumuzdur da ayrıca...
şimdi anayasa mahkemesinin zorunlu din dersiyle alakalı verdiği usule uygun karar metnine bakalım neler demişler,
--spoiler--
"Anayasa'nın 24. maddesinde, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretiminin zorunlu olduğunun belirtilmesi, ilk ve ortaöğretim kurumlarında verilen öğretimin adının din kültürü ve ahlak bilgisi olmasına rağmen, içerik olarak din kültürü ve ahlak bilgisi öğretimi olarak kabul edilemeyeceği açık olduğundan ve din eğitiminin de ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlı olması karşısında, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin bu içeriği ile zorunlu tutulmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır."
--spoiler--
yani diyor ki anayasa mahkememiz din kültürü ve ahlak bilgisi dersi zorunlu bir ders olamaz zira burası iran ve malezya gibi tek tip toplum değildir. herkes müslüman değildir, herkes islamiyeti öğrenmek zorunda değildir.
iyi de kardeşim okulda verilen din derslerinden islamiyetten çok hinduizm, budizm gibi dinler anlatılıyor. sanırım anayasa mahkememizin ilköğretim ve lise dönemindeki din dersi müfredatlarından hiç haberleri yok.
şimdi tekrar yukardaki yapılan açıklamaya dönelim, din eğitimi kişilerin isteğine bağlı olduğu için türban takanları kendi istekleriyle kapandılar ya da başlarını örttüler diye üniversitelere almıyoruz değil mi?
her şeye söyleyecek bir şeyleri olan anayasa mahkemesi bu ülkede azınlık durumunda olan - kesinlikle yapması gereken bir şey- dini özgürlüklerini koruyup kollarken bu ülkenin yüzde 90 küsürlerde müslüman nüfusun ya da bu ülkede başı kapalı milyonlarca insanın hakkını korumaya gelince susuyor...
pamuk da verelim de sesimizi de duymayın zaten umrunuzda değiliz, hiç birimiz...
