tanzimat yıllarında ilk türk roman örneklerinden bu yana daha bir tenselleşen aşktır. zira, tanzimatın ilk dönemindeki örneklerde yer alan sevip de kavuşamama ya da bir araya gelmesi zor birisine aşık olma teması, tanzimatın ikinci döneminde entrikalara dayalı aşklara bırakmıştır yerini. aşkın içine aldatma girmiştir, saf aşk yoktur artık. servet i fünun'a geçildiğinde ise aşk-ı memnu olmuştur artık aşklar, yasak aşk dönemi başlamıştır. cumhuriyet döneminde ise, vatan için mücadele'nin yanında aşk için de bir mücadele dönemi başlamıştır. savaşa giden sevgililer beklenmiştir hep bu yıllarda. derken cumhuriyet sonrasında gelen modernleşme(!) ile aşklarda modernleşmiştir. daha yakın tarihteki romanlara baktığımızda da artık postmodernleşen aşkları görüyoruz edebiyatta.
tanpınar'ın "huzur"unda aşk kişiler arası ilişki ekseninden çıkmış yekpare bir roman kahramanı halini almıştır. özellikle bu eserde aşkın farklı bir haritası çizilmiş iki kişi arasındaki tekil ya da karşılıklı duyguların dışında müzik, tarih ve çevre unsurları da aşkın terkibinde ele alınmıştır.