anatomi dersinde bulan kişinin cella turcica yani türk eğeri anlamına gelen beyinde bir bölümü anlatıyordu.bilimsel bir şeyde türk adının geçmesı beni ayrıca sevindirdi. bir de hikayesini anlatmıştı hocamız eğerin türk eğeri denme nedeni ata binmeyi çok iyi bilen türklerin at üzerinde çok rahat savaşmasını ve düşmanlarını yenmesini sağlayan eğeri bulamaları.not hipofiz bezi cella turcica ya eğere oturur gibi oturur nedeni budur yani.
sokaklarda binlerce kişinin hepimiz hrant ız diye bağırdıkları an. türk değilde sanırım o bağıran insanlarla aynı topraklarda yaşadığım için gurur duyuyorum.
''türk'' olarak yaşayabilmemizi sağlayan insanları, verilen mücadeleleri, yaşanan gerçekleri bilip, bu duyguları yüreğine kazıyıp, nefes aldığın her an; damarlarında böyle asil bir kanın dolaştığına şükrettiğin her saniyedir...
steau bucuresti-galatasaray maçında çirkef bir rumenin topu linderoth'a vermek yerine yana sallaması üzerine deli hasan'ın * çılgınca koşarak topu adama şişlemek üzere abanması ve arkasından küfürler savurması anı.
milliyetçi biri kesinlikle değilim, lakin skordan kaynaklanan derin üzüntüme rağmen kahkahalar atarak gülüp, "aha işte bunu anca bir türk yapar" dememi sağlamıştır.
mehter takımı izlerken, yemen türküsü söylenirken, çanakkale savaşını, istanbulun fethini,kurtuluş ve dünya savaşını dinlerken yada bi belgeselde izlerken ve sarı zeybeği okurken/izlerken...
uludağ sözlükteki cin gibi, akıl dolu, bilgi dolu entry'leri okuyup "işte memleketimin aydın gençleri" dediğim an. pardon diyeceğim an.. yani diyeceğim gün geldiğinde..
yunanistan'ı kendi sahasında 4-1 gibi bir skorla tokatlamışızdır. hem de maç günü aynı zamanda yunanistan'ın osmanlı'dan kurtuluşunun yıl dönümüdür. büyük bir ihtimalle maçtan sonra kutlmalar yapmayı hedefleyen lalelerin hevesleri kursaklarında kalmıştır. ama en karizması bunun üzerine eline sağlık dediğimiz bir hackerımızın yunanistan futbol federasyonunun resmi internet sitesine döşediği şu ayardır. gelde gururlanma...
ergenlikteyken bütün o izlediğiniz filmlerden sonra bir kendinizi bir türk gibi hissetmemek adına bir dolu his yaşarsınız. ben mesela bir irlandalı olmayı çok isterdim bütün martin scorsese filmlerinden sonra, hep özenmişimdir. hala da irlandalılara karşı ayrı bir anlamsız sempatim var mesela.
lakin! insan büyüyor. sırf bedeni değil, ruhu, beyni, hücreleri tamamen direkt bir algı sürecine giriyor.
günün birinde yabancı uyruklu bir sürü insanla tanışma ve onların kültürlerini öğrenme fırsatı yakaladım. öyle böyle vakitler değildi. güzel de zamanlar geçirdim. çok değişik kültürleri yerinde gördüm, şaşırdım, takdir ettim, yadırgadım.
ama bir şey eksikti. klas yoktu ibnelerde.
insanın türk olmasından utanması için bir dolu sebep olabilir. fakat güzel bir şeydir türk olmak, türk gibi yaşamak.
bütün o yabancı özentiliği tamamen cinsellikle ilgili emin olun buna. ya da ailelerin daha rahat bırakmalarıdır çocuklarını.
velhasıl, bir türkle rakı muhabbetinin tadını asla bir yabancıyla viski ya da votka muabberi vermez.
bir türkün derdi olduğunda, teselliye gelen yabancı arkadaşı asla bir türk gibi onu teselli edemze, unutturamaz hayatın o anını ona.
hiçbir argo bir türkçe argosu kadar insana güzel gelmez, gelemez.
her şeye rağmen bütün güzeldir bir türk gibi yaşamak.
kebap güzeldir, diğer yemekleri de.
milyon tane fıkraya konu olmuş o güzel karadeniz insanını ancak bir türkseniz tam manasıyla anlayabilirsiniz. ve o ince hicivlerine gülmekten yarılabilirsiniz.
öyle başlıklar açılıyor, öyle entryler giriliyor ki türklük ile dalga geçen, türklük olgusunu aşağılayan aslını inkar eden artık pek de türk olduğu için övünen insan kaldığını sanmıyorum.
ya da şöyle diyelim :
-''keşke amerika'da doğsaydık'' diyenlerin sayısı ''ben şanıyla şerefiyle osmanli torunuyum'' diyebilenlerden fazla.