hakkındaki bir söylenti cia ajanı olduğudur. açıkçası şahsı ile gelen amerikan akımın düşününce hem ekonomik hem de hukuki gelişmeler kapsamında inanmak çok da zor gelmiyor. özellikle kendisi başbakan olurken ki süreçte cia'in rolü bulunmaktadır deniliyor. ben istihbaratçıların yalancısıyım.
Sayesinde türkiye tam manasıyla kapitalizmin kucağına oturmuştur ondan önce kapitalistler ne kadar kucaklamaya kalksalar da türkiye popoyu bir o yana bir bu yana çevirmek suretiyle günü kurtarmıştır.Ancak özal değme pornoculara taş çıkartmak suretiyle popoyu tam kucağa yerleştirmiştir.Öyle bir yerleştirmiştir ki kıçı kurtarabilene aşk olsun.
1980'lere damgasını vuran, prensleriyle, papatyalarıyla 1980'leri adeta yönlendiren biri idi. Gırgır dergisindeki kelleleri, Semra bir kaset koy da keyiflenelim'leri, gözümüzün içine içine kalem soktuğu icraatın içindenleri, hayali ihracat, hortum gibi kavramları, hayatımıza soktuğu vergileri, ile enteresan bir kişilikti. Ne yalan söyleyeyim, şimdikilere göre yeğ tutarım kendisini. Biz o zaman Turgut Özal'a hanedan derken, antidemokratik bulurken ne bilelim başımıza bunların geleceğini...
Siyaseten kendisini hiç sevmem. "ekolünden geldiklerini" söyleyerek iktidarda olanların kendisini sadece seçim dönemlerinde andığını ve Özal adında biriken kaymağa pis parmakları ile daldıklarını görüyoruz. Yakında tamamen biter o kaymak... Ama yine de Demirele reva gördüklerini özala görmezler sanırım. Sonuçda Nakşi-Gümüşhanevi dergahı var arada...
Ha onu diyordum. Ulan bir devre damgasını vurmuş adama hepi topu 6 sayfa entry mi girildi???
ölümünün 19. yılında saygı ve rahmetle andığımız eski cumhurbaşkanımız. tonton ve zamcı başı diye anardık zamanında ama gelişmek adına hepsi gerekliydi. mekanın cennet olsun, büyük başkan.
19 yıl önce bugün * aramızdan ayrılan türkiye cumhuriyeti'nin 8. cumhurbaşkanıdır. şöyleydi böyleydi diye edebiyat parçalamaya gerek yok lakin yenilikçi ve vizyon sahibi bir insandı. mekanı cennet olsun.
şimdiki 12 eylül ile hesaplaşan ilk o'dur. seversiniz sevmezsiniz orası ayrı ama yaptıkları hala günümüze etki etmektedir. 17 Nisan 1993'te Hayatını Kaybeden 8. Cumhurbaşkanı, Turgut Özal'ı, Ölümünün 19. Yılında Rahmetle Anıyoruz.
türk toplumunu zamanından önce ithal tüketim mallarına alıştırdığından, ithalata dayalı büyüme ve yapışkan cari açık sorununu başımıza bela etmiş kişidir. ondan sonra da bizim niye yerli otomobilimiz yok diye bik bik edersiniz.
Kendisini önce kurşunlatıp öldüremeyince zehirletmişlerdir. Sırf buradan Amerikanın iti olmadığı belli olmakla birlikte dönemini iyi hatırladığımdan biliyorum ki yolsuzluğu maalesef neredeyse serbest bıraktığı, karısını kızını damadını yiyip içip sıçmanın sembolü yaptığı ve harcamayı sonuna kadar teşvik ederek enflasyonun ve ekonominin anasını bellediği için Anadolu halkı son dönemlerinde kendisine karşı katillerinin Türkiye temsilcisi olan Demirel'i tercih etmiştir.
bu adamın kapitalist olduğu için mi yoksa yeteri kadar kapitalist olmadığı için mi suçlandığını anlamıyorum.
hep söylüyorum, kapitalizmi kabullendikten sonra gerisine bikbik etmeyeceksin. diye. işte ithalatın önünü açmış. yahu sen burada mesela atıyorum pirinci 5 liraya üretiyorsan ama bulgaristandan yol dahil herşey dahil 2 liraya geliyor ise, tutunup kendi yağımızda kavrulalım diye neden eşeklik edesin. edince böyle oluyor işte.
neyse kapitalist adamdı o sebeple de hiç sevmedik. sevemedik. ilginç adamdı ama, kapitalizmi tam çözmüş 3-5 kişiden biriydi. türkiyede değil amerika da doğsa işler dünya için çok farklı olurdu. hepimiz tam yarrağı yerdik. adam smith falan yanında çocuk kalırdı.
Türkiye'yi liberal ekonomi ile tanıştırıp, devletin ekonomi üzerindeki elini bir siluete çeviren, Hızlı yaşanan zenginleşmeler sayesinde pek çok ailenin Özal isimli çocuk sahibi olmasına vesile olan, cenazesinde bilinçsiz bir şekilde ön sıralarda bulunup ve hatta çocuk aklımla ağladığım siyasetçidir. Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapmış olan Özal'ın ölümü ardında olduğu sanılan sır perdesi dönem dönem aydınlatılmaya çalışılmaktadır.