darbecilerin
kendilerinin yapamadıkları işleri yaptırmak için
dışarıdan ve çağrı ile hükümete soktukları tek sivildi,
maşa kullanacak
ve
kendilerinin elleri temiz kalacaktı,
tüm suçu da buna yıkacaklardı
ve
yıktılar
nokta.
sonradan gelen ;
kendisini en çok eleştirenlerden biriyim
gerçekten de eleştirilecek işleri çoktu
ama bu kör bir militan şeklinde olamaz
doğru işlerini de, kendisini kimlerin
ne amaçla kullandığınıda asla saklayamayız.
pek çok hatalar yapmış
bunuyanında bu memlekete hizmette etmiştir.
hizmet dedim bak
hizmet
siyasi bir kliğe yaslanıp, keyif çatmak değil
bu memleketin %60 bunun ne olduğunu bile bilmez.
darbecilerin cok sevdigi kisidi kendisi, siyasi yasaklardan iyi faydalandi kendi adina. ozellestirmeyi ise cok yanlis bicimde baslatti ki hala o sacmalikla devam edip soyuluyor ulke!
bugün yaşadıklarımızın temellerini atmış, faydası zararından az olan, karikatürlerinin çizilmesine izin vermiş liderler listesinde yer alan, türkiye cumhuriyeti'nin 8. cumhurbaskanidir.
Medya solcularından destek almış bir amerikancı sağcıdır.
(Medya solcuları, 12 eylül döneminden nefret edip öfke kin kusmuş fakat Özalı bir "demokrasi ve özgürlük getiricisi" olarak pohpohlamışlardır.)
türkiye cumhuriyetinin 8. cumhurbaşkanıdır. yaşım gereği yetişemedim ama böyle sadece turgut özal özelinde değil, siyasilerin liderlerin hayat hikayesini ve fazla şahsi siyasi yorum katmadan neler yaptıklarını anlatan belgeselleri severim. oradan araştırmıştım. 32.gün falan hani. babalarımız, dedelerimizin meşhur bir " özal zamanı" diye tabirlerini de hatırlıyorum. velhasıl özetlemem gerekirse, zengini seven tonton bir amcamızmış. ve şu varmış sanki. kin gütme, nefret politikası, ayrım politikası yokmuş. yineliyorum özal özelinde de değil. demireller, ecevitler, erbakanlar, mesut yılmazlar niceleri. bir prosedür bir devlet saygısı varmış sanki.