en bi saçma olaydır efendim, nedenine gelirsek; dinimizde başını örtmek meselesi saçını göstermek değil, saçını yüzüne yakıştırıp cazip hale gelmesinden dolayı haram kılınmıştır. hatun takıyor on numara peruğu çıkıyor sahalara, yapma canım kardeşim kendi saçın daha az dikkat çekiyor.
d.t.c.f. de yaygın olan yasa açığı kullanma durumu. peruğun altına türban takamazsınız diye bir madde olmadığı için salak numarası yapıp takıyolar işte. okulun ilk günü bunlar yüzünden güvenlik görevlisine bağırdım sonra durumu anlayınca rektörlüğe dilekçe yazdım, hala cevap bekliyorum.
sürekli taranmış, fönlü olan peruklu görünüşleri ile gerçek saçları ile görünüşlerinden daha hoş olduklarını inkar ettikleri durumdur. gerçek saçları ile eminim daha az dikkat çekerler. *
eğitim hakkı elinden alınan kızların başvurduğu çaredir.saçını açmak daha mı mantıklıdır,daha mı az dikkat çeker tartışılır;ancak o olumsuz psikoloji içindeki insanı bir nevi rahatlatmaya yetebilecek türde bir harekettir.
türbandaki amaç kadını çekici kılan saçı örtmektir.kendi saçını kapatıp başka bi saçla gezmek oldukça anlamsızdır.amacı protestodan başka birşey değildir.bilhassa üniversitede rastlananlar siz yasakladınız ama bakın biz yolunu bulur türbanımızı takarız dercesine gezerler.
ya rahat bırakın insanları dedirten başlık. demezler mi sanane! insanlar işte birileri ne der birileri bana nasıl bakar olayıyla bu hallere gelmediler mi? kampüsün ortasında hiç rahatsız olmadan yiyişenlerle kıyaslayınca ya git çay koy denesi durum.
güya saçının teli görünmesin diye, resmi kurumlara girerken başvurulan saçma sapan hadisedir. be hey hatun, böyle, dallı güllü türbanınınla başın açıkkenki halinden çok daha fazla ilgi çekersin!
türbanın bir suçmuş gibi yansıtılıp illegal bir alana itilmesinde ne yazık kistatüko taraftarları kadar kendini dindar olarak ifade edenlerinde büyük yanlışları olmuştur.evet insanın başını adına her ne denirse densin bir örtüyle örtmek istemesini engellemeye çalışmak insanın kişisel özgürlüklerine saldırmaktır.
ancak bu hakkın, hala rejimin devamına dönük kaygıları olan insanların kaygılarını artıracak derecede inatlaşarak, radikal söylemler üzerinden savunulması, bu konuda kendini laik olarak tanımlayan bir kesimde bir çok korku yarattı.
ancak bu sorunun böyle kangren haline gelmesinde yazının başında da ifade ettiğim gibi, kadınların bu en doğal hakkı gaspedilirken sesini çıkarmayan suskun feministlerden tutun, oy kaygısı yüzünden bu hassaslıkları sömüren siyasetçilere kadar bir çok unsurun etkisi var.
hattaanadolu'dan kopup gelmiş samimi türbanlı kızlara okulu bırakın nasihatı veren, hatta okulu bıraktıran sakallı döneklerin de tepki olarak okulu bırakması gerekirken bırakmaması, okullarından ayrılan bu kızların yaşam kaygısı yüzünden emeklerinin ucube yerlerde yine aynı sakallı sözde dindarlar tarafından sömürülmesi ve daha neler neler.
yani öyle bir dert ki; ne derdi sahiplendiğini söyleyenler ne de derdi tehdit olarak görenler samimi.
kanun: 2547 sayılı YÖK kanunu
madde: 17. madde ; üniversitelerde, kılık kıyafet serbesttir.
türban üstüne peruk takan öğrenciler türbanı siyasi simge olarak kullanıyor olsaydılar, kendilerini böyle bile bile şarlatana döndürmezlerdi, devlete vergisini veren birer türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak hakları olan eğitimi almaları engellendiği için bu yola başvurulduğu görmezden gelinemez. başörtüsünü, türbanı, peruğu vs. aşağılamak için fırsat kollayan duyarlılar ülkenin diğer sorunlarıyla bu kadar yakından ilgileniyorlarmı acaba?
maksat ülkenin çağdaşlaşmasıysa bırakın isteyen türban taksın isteyen mini etek altında tangayla dolaşsın ama eğitimini alsın. türbanı takacak olan zaten takacaktır bare eğitimli olsun. dünyadaki çağdaş ülkelerin en fazla önem verdiği konu eğitimdir. başkalarının saçıyla başıyla uğraşmak için sarfedilen zamanı, mevcut olan eğitimi nasıl daha iyi bir seviyeye getirebiliriz diye harcamak istemeyen bazı üniverste öğretim görevlileri amerikada bilmem kimin makalesinden araklama yapıp bunu ben yazdım diye ortalıkta dolaşmaktan imtina etmiyorlar ama milletin kılığıyla kıyafetiyle uğraşıp zaman öldürüyorlar, maaaş almak için okula gidiyorlar, birazda bunları eleştirelim.
öğrencileri birbirine düşüren, peruklusunu türbanlısını yadırgayan, bu öğrencilerin eğitim almasını engelleyen zihniyet utansın. bu ülke yakasında atatürk rozeti ile dolaşan ama hırsızlıkta, hortumculukta rakip tanımayan nicelerini gördü, birazda bu tür insanları konuşalım.
Belkide birşeyleri protesto etmek adına yapılan eylemdir.Niye bi konu türban yasağından daha fazla tartışılıyor diye sorgulamalıdır ayrıca insan kendini.Herkesin bir inancı vardır.Ve bu inançlar doğrultusunda hareket eden insanlar kişiliklerinin benimsediği ve sabitlediği şeyleri yapmakla yükümlü hissederler.Bence bunu yapanlar değil bunu yapmaya zorlayanlar türkiyenin bir ayıbıdır.Herneyse kime anlatıyorumki ben.
türban takmanın asıl amacı saçı gizleyerek kadının üzerindeki dikkati azaltmakken, peruk takarak daha dikkat çekici olduklarını anlayamayan türbanlı kişilerin olayıdır.
türbanın üstüne peruk takılması bunun peruk olduğunu gayet belli edilecek şekilde yapılır. yani kimse görüp de bunun peruk olmadığını anlamaz. evet, gayet gubik durur ancak zaten bunu yapan kişinin amacı bu peruğun "güzel görünmesi" değildir. dolayısıyla başının kapalı olduğu bellidir.
yani tesettüre karşı olanlar açıkça anlamalıdırlar ki "bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" kabilinden bir olay değildir bu. tesettür vazifesi dolaylı olarak yerine getirilmekte, bu kızları gören kimse vay peruk ne güzel olmuş diye düşünmemekte ve laikçilere söyleyecek laf da düşmemektedir.
nefret edilesi hadise. ya bu kadar çirkin bir görüntü olabilir mi? göz var nizam var nasıl bir mantıkla yapılıyor anlamadım. ya daha çok dikkat çekmiyor mu şimdi bu görüntü? bunu yapan insanlar kendileriyle çelişmiyorlar mı ? nasıl bir simgedir ki bu.
bir insan başka bir insana fiziksel bir zarar vermediği ve hakaret etmediği sürece istediğini yapmakta özgürdür. ister başörtüsünün üzerine peruk takar, ister peruğunun üstüne başörtüsü takar. giyinirken isterse estetik gözetir, isterse sırf dikkat çekme amacı taşır. dikkat çekme amacıyla böyle giyiniyorsa bile kime ne?"amacıyla tutarsızmış" da, kimi ilgilendirir. hem amacını kim bilebilir? kumaş pantolon günün birinde bir siyasi partinin simgesi olursa yasaklanacak mı? * kimse kimsenin keyfinin kahyası olamaz, olmamalı. aksini düşünenler ortaya mantıklı bir özgürlük tanımı koyabilirler mi acaba?
farkeden ne oluyor bi de onu açıklasalar. sonuçta altındaki türban değil mi. burda kim kimi kandırıyor orası muallakta kalıyor. bana sorarsanız herkes birbirini kandırıyor.
insanları bu eylemi yapmaya iten saikleri keşfedenlere, delilikle dahilik arasındaki ince çizgiyi icat eden mermerkafalıya verilen "post-konformist ahkam pokemonluğu" payesi verilecektir.
