turbanin ozgurluk olarak gorulmesi

    11.
  1. 13.
  2. karşı çıkılırken çok anlamsız argümanlar kullanılan, olması gereken eylem.

    bugün türbanın/başörtüsünün üniversitelere girmemesi gerektiğini düşünenler ciddi ciddi "onun dininin emri olabilir bana göre boktan bir bez parçası" diyebiliyor. bu tabi ki kişinin kendi fikridir ve karışılamaz. yalnız sana göre boktan bir bez parçası olması, onun özgürlüğünün kısıtlanmasına sebep olmamalıdır.

    ayrıca başı örtülüler, "başı açıklar benim inancıma ters giyiniyorlar. üniversitelere alınmasınlar" demezken, bazıları ısrarla "benim için boktan bir bez parçası. üniversitelere alınmasınlar diyebiliyor. siz kimsiniz ki bu hakkı kendinizde görebiliyorsunuz? siz başıörtülülerden üstün değilsiniz. ayrıca o bez parçasının sana bir zararı yok ki... senin hiç bir özgürlüğün kısıtlanmıyor. bugün başörtülüler okullara alınsa da, toplam öğrenci sayısına oranları %20'yi geçmeyecektir. geçse bile önemli değil ya, anladığınız dilden yazmaya çalışıyorum.

    unutmadan laik devlet, tüm inançlara ve dinlere eşit uzaklıkta olan devlettir. din karşıtı devlet değildir. kişilerin inançlarının gereklerini özgürce uygulamalarını sağlamakla yükümlüdür. türkiye'de çok büyük bir kısım laiklik perdesi altında faşizmden sahneler oynarken olan yıllardır başörtülülere oluyor. sağda solda görüp "aa bak türbanlı ama şöyle yapıyor" türü cümlelerle toplumdan soğuttuğunuz, ötekileştirdiğiniz başörtülülere...
    3 ...
  3. 5.
  4. özgürlük ve demokrasi ikilemine tutulmuş ülkede, kavramların dahi sakat olduğunu her türden düşünce içinde görebiliyoruz. sulandırılmış, maddi temellerinden koparılmış ve vicdaniyet demokrasisine sürüklenmiş bir demokrasi anlayışı en basitinden körlükle ya da akıl bulanıkla adlandırılabilir.

    henüz demokrasi çığlıklarına kapılmamış statükonun koruyucuları ise laikliği toplumsallaştıramayarak, aslında kendisine karşı tarafta konumlananlarla ortaklık içine giriyor. işte bu noktada özgürlükler kavramını demogojiye açık bırakmış oluyoruz ve demogojinin ne kadar etkili olduğuna bir kez daha tanıklık ediyoruz.

    bireysel özgürlükler uğruna toplumsal özgürlükleri feda etmek ve toplumun belli bir kısmını oluşturan kadınları buna kurban etmek en başından bir özgürlük yandaşının yapmayacağı bir şeydir, tabi ideolojik bir bunaklığın içine girmediyse. görmemiz gereken şey sömürünün, şiddetin tek başına toplumsallaşmasının baskı yolu olmadığını görmemiz gerekiyor. uzunca yıllardır sistemin yaptığı gibi ortada bir uzlaşı varsa, bu duruma gene karşı çıkılabilir.

    özgürlük, demokrasi gibi kavramlar kendisine yabancı düşüncelerle sağlanamaz. özgürlüğü hoşgörüye indirmek herhalde hayalcilerin işi olsa gerek. bu kişilere sormak gerek, eğer faşizmin toplumsal bir ideoloji olarak meşruiyet bulursa- ki toplumun belli bir kesminde bugün belli bir gücü var- buna da "özgürlük" diyebilecek miyiz? ben sanmıyorum, ne bugün, ne de yarın buna izin verilmemelidir.
    3 ...
  5. 14.
  6. türban takmamanın da kişisel tercih ve bu bağlamda özgürlük olduğundan hareketle, doğru kabul edilmesi gereken bir görüştür. başımı açarım, miniyi çekerim, şöyle kıvırta kıvırta gezerim diyen zihniyet de, pekala özgürdür bu memlekette. lakin, her iki taraf da özgürlüğünü yaşarken bir takım bedeller öder elbet. bir taraf, bağnazlıkla suçlanıp kamusal alan sınırlamasına toslarken, diğer taraf çoktan ateist, iğrenç mahluk ve dahi hafifmeşrep oluvermiştir zihinlerde. birbirlerini etiketlemekten ve didişmekten geri durmayanlar, hoşgörüsüzlük dalında aynı kürsüyü paylaşıverirler de farkında olmazlar. durumdan vazife çıkarıp oy patlaması beklentisine düşmek de siyasilere kalır hep. Bu ne makus talih, ne kötü bir kaderdir ya rab.
    1 ...
  7. 4.
  8. doğru görülmü$tür. ancak türban takmamak da bir özgürlüktür. umarım türban takan teyzelerimize, 14 ya$ında türbanları verilirken ellerine bu da söylenmi$tir.

    üniversiteye türbanlı girme yasağının sebebini de bu olu$turmaktadır. üniversite, türbanlı ki$ilerin türban baskısından kurtarılabileceği tek yer olarak görülmektedir. en azından görülmekteydi.
    2 ...
  9. 19.
  10. bizim ulkemizde ozgurluk yerine gericilik olarak goruluyor maalesef. neden peki? neden halki musluman olan bir ulkede bu yasaklar, neden bu engeller, neden bu onyargilar ve yanlis anlasilmalar? kuran da belirtilen dinin emirleri yerine yenilerini getirmeye calismak, neden?

    kendi ulkemizin gostermedigi kisisel haklardan en temeli olan dini haklari hristiyan bir ulkede gormek kadar uzucu ne olabilir soruyorum size. bircok insan dinini daha rahat yasadigi icin neden amerika, ingiltere ve avrupa da yasamayi secer soruyorum. sen basortusu ile universiteye girmeyi tartis adamlar carsafli kadina calismasi icin servet versinler. goruyor musun farki? gormuyorsun degil mi? zannetmiyorum.

    uzuluyorum sizin icin, dinini ogrenmeden dinini elestirenler icin...
    1 ...
  11. 15.
  12. Bıçak sırtı bir konudur.Türban olayı bir yanıyla özgürlüğü içermektedir.Nasıl olurda özgürlük içerir? Laiklik, kavram olarak algılanışı, uygulanışı, bizde ki özgünlüğü vb. yanlarıyla irdelenmelidir ki sorunun özüne inilebilsin.Kamusal alan tartışmaları, kamusal alanın komün geleneğinden devraldıkları, dahada ileri gidersek içinin tamamen boşaltılışı vb deşilmeden bugün laiklik adına uygulanan yasakçılığı ve de türbanın bu yasakçılık karşısında kazanmış olduğu yada yüklenilmiş olan özgürlük çü yanı anlayabilmek mümkün değildir. Eğer bunları görmeden sadece yüzeysel yaklaşırsak tam da istenen kör dövüşüne girmiş oluruz. Oysa ki, bilmektesiniz ki türban sorunu sorunun ana öznesi olan kadın açısından bakıldığında baskı ve tahakküm içermektedir. Çünkü genelde insan,özelde kadın bedenine konan her türlü toplumsal, bireysel kısıtlamalar baskı ve tahakkümle adlandırılır. Ve yine bildiğiniz gibi kadın, ataerkil, erkek egemen sistem olarak adlandırdığı yazılı tarih ( sümer )başlangıcından bu yana insan ve birey olmanın savaşımını vermektedir. Bununla ilgili olarak ödediği bedeller ağırdır. ikinci sınıf yada köle sayılmanın dışında Avrupa da ortaçağ karanlığında cadı ilan edilerek yakılmıştır. Bugün kullandığımız kavramlar da ve günlük dilde kadın aşağılanan bir varlık olmaya devam etmektedir.
    Şimdi, modern bir toplumda türbanı savunmak özgürlük müdür? Hayır, ortaçağ örtünme geleneğini modern toplumlara ancak bizim gibi olmak koşuluyla yedirebilirsiniz. Yani moderniteniz güdük olmak zorundadır. Normalde modern toplumun bu sorunu içselleştirip aşması gerekmektedir. Fakat bizde bu durum na mümkündür.
    Sonuçta şeklen bir özgürlük içermesi vardır. Bu da laik olmayan laiklik algısı ve uygulamasından kaynaklanmaktadır. Bu benim sorunum olmaktan uzaktır. Eninde sonunda kaşıyanları da yakacaktır. Ama asıl özgürlük türban değil, kadının kendi bedenine karşı girişilen tahakküme karşı direnmesidir. Fakat bu despot laiklik uygulamasında türbanlının özgürlük mücadelesi yok sayılamaz, gözardı edilemez, en azından formel mantık bizi bu sonuca götürür. Özgürlük te çifte standart yoktur. Türban despotizmiyle toplumun daha geri bir noktaya çekilerek yönetilmek istenmesi karşısında alınan tavır ve bu anlamdaki özgürlük mücadelesi ile modernite kisvesi altında ve gerçekliğinden uzak bir laiklik uygulamsı ile bunun yarattığı ( türban ) bir sorun karşısın da bir özgürlük mücadelesi ve öznenin kendisinin bu güne değin yürütegeldiği tarihsel özgürlük mücadelesi içiçe geçebilir. Bunları iyi ayırıp,iyi yorumlayıp tavır göstermekse başlı başına başka bir sorun zaten.
    1 ...
  13. 9.
  14. türbanı özgürlük olarak göstermenin fikir babası akp değildir ayrıntısını bilmek isteyen arkadaşalara (bkz: persepolis)
    2 ...
  15. 2.
  16. islamiyet türbandan ibaret olsun veya olmasın, bir kadınla erkeğin aynı ortamda nefes alması günah olarak görülsün veya görülmesin, bir insanın -evet insan- din veya herhangi bir sebep için saçlarını kapatmak istemesini yasaklamanın onlara özgürlüklerini bahşetmek olduğunu zanneden bireyler tarafından eleştrilen düşünce. dinin tamamı bu veya değil, bunun inandığı dinin gereklerinden bir tanesi olduğunu bilen bir insanın bunu uygalamasının özgürlük olmayıp da ne olduğu merak konusudur...
    2 ...
  17. 6.
  18. bireyin kişisel tercihleriyle alakalı her şey özgürlük unsurudur.
    bunu türbanla sınırlandırmak da yanlıştır.
    benim özgürlüğüm senin özgürlüğünü kısıtlamıyorsa ki türban meselesinde durum öyle, her türlü obje özgürlüğün konusunu oluşturabilir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük